Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacak olan Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) iç ve dış güvenlik önlemleri, Suriye ve Irak'taki gelişmeler, Şah Fırat operasyonu, terörle mücadele, çözüm sürecinde gelinen nokta ele alınacak. Bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda saat 14.00'de başlayacak toplantının ana başlıklarından birini de 'enerji' oluşturacak. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, MGK üyelerine, başta Türk Akımı olmak üzere boru hatları ve diğer enerji projeleri ile ilgili sunum yapacak. Bu çerçevede Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak olan Türk Akımı ve TANAP projeleri, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, nükleer enerji gibi konular değerlendirilecek. Enerji diplomasisi alanında yapılanlar ve atılacak adımlar anlatılacak.
Sputnik Haber Ajansı'nın sorularını yanıtlayan Yıldız, Rusya'dan alınan doğalgazda fiyat indirimine ilişkin görüşmelerin sürdüğünü, Gazprom ile her hafta bir ya da iki hafta da bir görüşme yaptıklarını söyledi. Bakan Yıldız, fiyat konusunun boru hattına karşı bir pazarlık unsuru olarak kullanıldığı yorumlarının anımsatılması üzerine de, "Açıkçası bizim bütün görüşmelerimiz bir paket. Yani o ona bağlımdır değil midir diye yorumlar yapılıyor olabilir, bütün bir ülkenin diğer bir ülkeyle görüşmesi bir pakettir. Fiyat konusunda bizim pazarlık yaptığımız yanlış bir bilgi değil" dedi. Yıldız, Türk Akımı Projesi'nin de doğalgaz fiyatlarının da hepsinin bir paket olduğunu vurguladı.
'GÖRÜŞMELERİN UZAMASI NORMAL'
Bakan Yıldız, doğalgaz fiyatlarına ilişkin görüşmelerin ne zaman sonuçlanabileceğine ilişkin soruyu da "Sayın Putin'in açıklaması bir bazdır. Ama nihayetlenmiş bir görüşme değil ol. Putin'in açıklaması burada yapıldı ve çok olumlu karşılandı. Görüşmeler devam ediyor" yanıtını verdi. Yıldız, görüşmelerin uzun sürdüğüne ilişkin değerlendirmelerin anımsatılması üzerine de, "Bunlar çok normal şeyler. Rusya Federasyonu hem Karma Ekonomik Eş Başkanı olarak da söylüyorum; Rusya ile müzakerelerde bunlar çok normal. Biz kendileriyle çok iyi anlaşabilecek zeminleri de buluyoruz. Hep beraber konuşacağız, önümüzdeki haftalarda da olur görüşme devam ederiz" ifadelerini kullandı.
Bakan Yıldız, Türk Akımı Projesiyle ilgili teknik çalışmaların devam ettiğini ifade ederken, anlaşma seviyesine gelinmesi için 2-3 aylık bir müzakere yapılması gerektiğini kaydetti. Yıldız, "Hattın hem yeri, hem proje şirketi için. Orada bizim; yeşil alanlara, sulak alanlarımız var, orman alanları, bütün onların hassasiyetine dikkat etmemiz gerekiyor. Yani bunu Rusya tarafı da çok makul karşılıyor. Onlar da böyle çevreyi bozarak, kırarak yapalım demiyorlar. Onlar da bütün bu hassasiyetlere dikkat edelim diyorlar. Tabii proje şirketi kurulacak, proje şirketiyle ilgili ev sahipliği anlaşmaları mutlaka hükümetlerarası anlaşmalar, satış anlaşmaları, her birisi bunun geniş bir şey. Yepyeni bir proje oluşturuluyor burada" dedi.
Macaristan'da da projeyle alakalı görüşmeler olduğunu ifade eden Bakan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Macaristan da buna çok ilgi duyan bir ülke. (Rusya Devlet Başkanı) Vladimir Putin de geçen hafta Macaristan'daydı malum. Özellikle orada siyasi kararlılığını sayın Putin bahsetti. Çünkü, Yunanistan-Makedonya ve Sırbistan üzerinden bir güzergah isteniyor Macaristan'a. Tabi ki o güzergahların ana hareket noktası, başlangıç noktası, Macaristan'ın bu saydığım ülkelerle olan görüşmeleri olacak. Biz, Türkiye'deki projeden asıl anlamda onun başarısından sorumluyuz. Önceden de söylemiştim, Karadeniz geçişiyle alakalı Türkiye ortaklığını Trakya'dan başlatıyor. Trakya'dan Yunanistan sınırına kadar olan bütün işlerde biz şeyiz. Orada asıl gazın toplanıp dağıtılacağı merkez orası olacak."
'MACARİSTAN'IN AB ÇIKIŞI ÖNEMLİ'
Yıldız, Macaristan'dan gelen Türk Akımı'na AB'nin de destek vermesi gerektiğine ilişkin açıklamayı da değerlendirdi. Macaristan'ın çok net bir tavır koyduğunu ifade eden Yıldız, "Diyor ki, ‘Türk Akımı desteklenmelidir, AB üyesi ülkelerden talep edecek olanlar da bunu yapmalıdır.' Bu, AB açısından tutarlı bir politika oluşturması açısından önemli Macaristan'ın çıkışı. AB üyesi ülkeler tamamen şu anda öyle düşünmüyorlar. Fakat AB olarak yaptırım uyguluyor olsalar da, AB ülkeleri tek başına yaptırımların hepsine katılmıyorlar. Bu, AB'nin ortak bir tavır alması açısından herhalde zora düştükleri bir pozisyon. Kendi içlerindeki aldıkları bir kararın, kendi içindeki ülkeler tarafından da desteklenmelerini istiyorlar. Fakat bunu yeterince sağlayıp sağlayamadıkları tartışılıyor. O yüzden bence Türkiye bu manada gerçekten, bir enerji bakanlığı olarak söylemiyorum, tutarlı tavrıyla dikkat çekiyor" diye konuştu.
Putin'in Mısır'a ziyarete ve iki ülke arasındaki işbirliği kararlarına ilişkin soru üzerine de Bakan Yıldız, şöyle konuştu:
"Rusya'nın gazlarını Mısır üzerinden değerlendirmeyle ilgili bir değerlendirmesi yok. Ama Akdeniz havzasında başka projeleri düşünüyor olabilirler. Biz biliyorsunuz orada uluslararası hukuk oluşmadan böyle bir konsorsiyumun, yani Türkiye'nin de içinde olacağı bir konsorsiyumun hukuk netleşmeden çok doğru olmayacağına inanıyoruz. Türkiye'nin coğrafyası tabii ki projelerin oradan geçmesini zorunlu kılabilir. Bu da normal bir şey. O boru hatları, Doğu Akdeniz'deki boru hatları en fizibıl, en kestirme yoldan Türkiye üzerinden geçebilir. Biz bunu istismar etmeyeceğiz ama önce hukukun netleşmesi lazım. Hukuk netleşmeden olmaz. Biz Irak'ta ne diyoruz? Irak'ın ister kuzeyinden isterse Basra bölgesinden çıkan herhangi bir petrolün ya da doğalgazın Irak halkının tamamına ait diyoruz. Aynı şeyi Kıbrıs için de söylüyoruz, bu hem tutarlı bir politikanın sonucu hem de doğru olan bu. Bu yüzden biz de izliyoruz gelişmeleri."
KUZEY IRAK PETROLÜ ARTACAK
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Ankara ziyaretine ilişkin soruları da yanıtlayan Bakan Yıldız, Türkiye'nin Kuzey Irak'la yaptığı sözleşmeler çerçevesinde görüşmeler yapıldığını söyledi:
"Bağdat ile anlaşmalarımız var, Erbil ile sözleşmelerimiz var. Yeni yapılan bir sözleşme yok. Görüşmelerde enerji konuşuldu. Özellikle oradan akan petrolün kapasitesi şu anda 425 bin, 450 bin varil civarında. Onu 550-600 bin varile çıkartmayı düşünüyorlar. Biz o kapasitelere hazır olduğumuzu hatta daha fazlasını yapabileceğimizi söyledik. Yani 1.5 milyon varile kadar komplo Irak'ın petrolünün akabiliyor olması lazım. Ne kadar çok oradan petrol akıyorsa o kadar iyi bir şey. Bu, Türkiye'den daha ziyade Irak'ın normalleşmesi için gerekli bir şey. Bunu yapmak lazım."
ÇİFTE DOĞUM GÜNÜ
Bu arada MGK toplantısının tarihinin Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun doğum gününe denk gelmesi dikkat çekti. Erdoğan, 26 Şubat 1954, Davutoğlu ise 26 Şubat 1959 doğumlu. Erdoğan ve Davutoğlu doğum günlerinde birlikte MGK toplantısına da katılmış olacak.