Başbakan'ın BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasından satır başları şöyle:
"Türk jandarma görevlisi Aylan’ın cansız bedenini bulduğunda babası gibi hissetmişti. Aylan'ın cansız bedeni kıyıya vurduğunda hepimizin vicdanı kıyıya vurdu aslında. Çabalarımızı birleştirip bu sorunla baş etmeliyiz. Türkiye kendi payına düşenden fazlasını yapmıştır. Türkiye büyük bir yük üstlenmiştir. En çok mülteci barındıran ülkeyiz. 2 milyondan fazla Suriyeli ülkemizde ve kapılarımız da kalplerimiz de onlara açık kalmaya devam edecek. Şu ana kadar 8 milyar dolardan fazla para harcadık."
'ESAD'SIZ BİR ÇÖZÜM DÜŞÜNÜLMELİ'
EDİRNE'DEKİ MÜLTECİLERİ HATIRLATTI
"Geçen hafta Edirne’ye kilometrelerce yolu yürüyen mültecilerle konuşma fırsatı buldum. Avrupa’ya gitmek istiyorlardı. Onların isteğini iletiyorum. İşte bu sorumluluk hissiyle bizler Akdeniz’de mülteciler konusunda farkındalık yaratma konusunu G-20’ye ekledik. Mültecilerin trajedisinde bu ülkeler arasında bir işbirliğini de beraberinde getirmek gerekiyor. Bu tüm insanların gündeminde olmalı."
'SALDIRILAR DURMALI, KINIYORUZ'
"Suriye halkı sınırlarımız dışında acı çeken tek halk değildir. Filistin sorunu da beklemektedir. Filistinliler de benzer açılardan krizlerden mustarip. Filistinliler de bağımsız bir devlet müdahalesinde ve onların yanındayız. Sonunda Filistin bayrağının diğer devletlerin bayrakları yanında göreceğiz. Bu çok önemli bir adımdır. Filistin bağımsız olacak bugün ya da yarın. Filistin bayrağı Kudüs’ü Şerif’te de dalgalanacak ve hepimiz bunu kutlamak için orada olacağız. Tüm uluslar özgür bir şekilde oraya gidecek. Kudüs tüm insanlar önemli ve kutsal. Yasal olmayan yerleşim yerlerinin genişlemesi ve Mescid-i Aksa’ya dönük saldırılar derhal, koşulsuz bir şekilde son bulmalı. Bu saldırıları güçlü bir şekilde kınıyoruz. Kudüs kenti insanlık için çok önemlidir. Hakettiği şekilde davranılmalıdır. Filistin ve Gazzze insani olmayan tecritten, ablukadan kurtarılmalıdır. Türkiye’nin Filistin halkına ekonomik açıdan yardımı önümüzdeki dönemde de devam edecektir."'İSTER PKK İSTER DEAŞ…'
"Güneyimizdeki yönetim boşluğu Türkiye’yi hedef alan örgütlerin çıkmasına da neden olmuştur. Terörizmin meşruiyeti olmaz, koşulsuz bir şekilde kınanmalıdır. İster PKK ister DEAŞ (IŞİD) olsun. DEAŞ Suriye'deki krizden doğan boşluk nedeniyle ortaya çıktı. Bunu ortadan kaldırmak gerekiyor. Yoksa DEAŞ’le mücadelede başarılı olunmayacak. Yabancı terör savaşçıları da bizim için kaygı uyandırmaktadır. 25 bin yabancı savaşçının 100 ülkeden geldiği tahmin ediliyor. Bu tehdit yerinde değerlendirilmelidir."
Tüm yorumlar
Yeni yorumları göster (0)
Cevaben(Yorumu gösterYorumu gizle)