“Hedefler tutturulabilecekse milli gelirin yüzde 20 üzerinde yatırım yapmak gerekiyor. Bunu finanse edebilmek için de tasarruflara ve dışarıdan gelecek finansmanlara ihtiyaç var” diyen Yılmaz, dışarıdan gelecek yatırımcılar için hükümetin hukuku garanti altına alınması gerektiğini ifade etti.
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek pazartesi günü hükümetin Orta Vadeli Programı’nı açıkladı. Yeni programda en dikkat çekici değişiklik,se büyüme oranının oranı yüzde 4’ten yüzde 4.5’e yükseltilmiş olması. Bu yükseltmenin ardında büyük ölçüde ücret artışları ile kimi kamu maaşlarına yapılacak zamların doğuracağı ek talep etkisi de var.
'PROGRAMIN ALTI NASIL DOLDURULACAK?'
Programı iyi niyet vaadi olarak yorumlayan Yılmaz, program içeriğinde yapısal reformların nasıl olacağına dair bir plan görmediğini söyledi:
“Ben bunların iyi niyet vaadinden ileri gideceğini düşünmüyorum. Programın altının ne şekilde doldurulacağı ne tür önlemler alınacağı konusunda programda yeterli bilgi ve açıklama yok. Şu anda bulunduğumuz nokta itibariyle yapısal dönüşümün genişlemeci maliye politikası olarak adlandırabileceğimiz kamu harcamalarının ekonomik büyüme üzerinde bir takım olumlu etkileri olacak. Ama Türkiye’yi ekonomiyi şu an yüzde 3 bandına oturan büyüme trendinden çıkarıp en azından potansiyel büyüme hızımız olan 5 ve 5’in üzerinden seviyeye götürecek yapısal reformların nasıl yapılacağına dair ışık görmüyorum.”
‘YATIRIMLARI FİNANSE EDECEK TASARRUFUMUZ YOK’
2016 yılı için büyüme hedefinin tutup tutmayacağının yatırımlara bağlı olduğunu söyleyen Yılmaz, bu yatırımların finans sorunu yaşanabileceği sinyalini verdi ve dışarıdan gelen sermaye akışının önemini vurguladı:
“Hükümet büyümenin 2016’ta yüzde 4.5, 2017 ve 2018’de de yüzde 5 olacağını öngörüyor. Büyüme hedefi tutup tutmayacağı yatırımlara bağlı. Hedefler tutturulabilecekse milli gelirin yüzde 20 üzerinde yatırım yapmak gerekiyor. Bunu finanse edebilmemiz için tasarruflara ihtiyaç var. Ama yatırımları finanse edecek yeterli tasarrufumuz yok. Biz dışarıdan gelecek sermaye hareketlerine bağımlıyız. ‘Bu sermaye gelir mi’ sorusu önemli.”
'GÜNEYDOĞU'DA YAŞANANLAR YABANCI YATIRIMCIYI ETKİLİYOR'
Yılmaz, Güneydoğu’da yaşanan çatışmalı ortam ve ülkenin içerisinde bulunduğu siyasi atmosferin ekonomiyi, dolayısıyla dışarıdan gelecek yatırımcıyı da etkilediğini anlattı:
“İnsan hakları, mülkiyet hakkı ve teşebbüs hürriyetinden elde edeceği gelirler garanti altında değilse yabancı sermaye gelemez. Dışarıdan doğrudan sermaye girişi 2-3 yılda azaldı. Aksine sermaye çıkışı var. Çünkü içerideki sermayedarlar da buraya güvenmediğinden komşu ülkelerde yatırım yapıyor. Ülkenin yılda ihtiyaç duyulacağı dış finansman yani 210 —215 milyar dolar civarındaki para Türkiye’ye girerse büyüme hedefini tutturabilir ama asıl soru bunun nasıl gireceğidir.”
Yılmaz’ın konuya ilişkin önerisi ise, bugün yapılacak tüketimleri erteletip tasarrufu arttırmak.
