Uşak'ta halı ticareti yapan evli ve 2 çocuk babası Gazi Yıldırım, hafta sonunu geçirmek üzere geçen 2 Nisan'da, Aydın Nazilli'deki ailesinin yanına gitmek için otogardan otobüse bindi. Belindeki ağrı nedeniyle ağır hareket edebilen Yıldırım, 31 numaralı koltukta oturdu. Otobüsün hareket etmesinden kısa bir süre sonra Yıldırım'ın yanındaki koltukta oturan ve asker olduğu öğrenilen bir kişi, otobüsün muavini tarafından kaldırılıp, ön taraftaki hostes koltuğuna oturtuldu. Otobüs, Denizli Otogarı'na geldiğinde otobüs 30 dakika mola verdi. Mola sırasında çevredekilerin kendisine dikkatle ve şüpheli gözüyle bakmasına anlam veremediğini belirten Yıldırım, "Otobüs saat 20.00 sıralarında Nazili Otogarı'na ulaştı. Otobüsten indiğim sırada 20 kadar polis, bir anda etrafımı sardı. Gözaltına alınınca şaşkınlığım daha da arttı. Polisler üzerimi arayıp, Genel Bilgi Taraması (GBT) sorgulaması yaptı. Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, daha sonra beni otogardaki bir MOBESE kamerası önüne götürdü. Buradan merkezle irtibata geçtiler. Merkezdeki, halıcı olduğumu bilen bir polis, neyse ki beni tanıdı. Bunun üzerine özür dileyip, bir yanlış anlaşılma olduğunu belirtip, beni serbest bıraktılar. Belimdeki ağrı nedeniyle ağır yürüdüğüm için canlı bomba zannedip, ihbar yapıldığını öğrenince şaşkınlığım daha da arttı" ifadelerini kullandı.
Yaşadıkları nedeniyle onurunun kırıldığını belirten Yıldırım, "Avukatımla görüştükten sonra, sorumlular hakkında dava açacağım" dedi.
