Aktif spor yaşamını yurtdışında sürdüren Özen, Arda Turan'ın Atletico Madrid forması giydiği sırada Yenişehir Cezaevi'nde Mehmet Ağar'ı ziyaret etmesini ‘normal' karşılayan medyanın, son kazandığı şampiyonluğun gelirini Sur, Cizre ve Nusaybin'e armağan eden kendisini hedef tahtasına oturtmasına ilişkin, "Kıyıma taraf olan medyanın beni görmezden gelmesi sorun değil. Türkiye'de barıştan bahsederseniz terörist olursunuz" dedi.
BirGün'den Hüseyin Şimşek'e konuşan Özen'in açıklamalarının tamamı şu şekilde:
Şampiyon olduğunuz karşılaşmanın gelirlerini bağışlayarak bir anda gündeme geldiniz. Bu yardımlarınız ilk mi? Nerelere bağışladınız bu gelirleri?
Son müsabakada kazandığım şampiyonluğun gelirinin bir kısmını Almanya'da kanser çocukların tedavisine bir kısmını da Cizre, Sur, Nusaybin gibi çatışma bölgelerinde yaşamlarını yitirmiş insanların ailelerine, yaralılara ve mağdurlarına bağışladım. 2013 senesinde Kobani için de böyle bir yardımım olmuştu. Kardeş aile kampanyasında da üç aileye yardım kampanyası başlatmıştım. Bundan da gurur duyuyorum. Evet, ben bir Kürdüm ama yardımlarımın sebebi yalnızca bu değil. Bu insani bir durum. Bundan sonra da ihtiyacı olanlara yardımım sürecek.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'a son şampiyonluğunuzu kazandığınız eldiveni hediye ettiniz.
Selahattin Demirtaş, o eldivenleri bir yardım kampanyası için aldı. İnsanlar, Rojava Derneği'ne bağışta bulunacaklar. 20 Mayıs'a kadar bağışlar sürecek. Ardından bağış yapanlar arasında çekilecek kura sonrasında eldivenler iki kişiye hediye edilecek. Rojava Derneği'ne yardımda bulunmak için güzel bir yöntem oldu. Yani o eldivenleri aslında Demirtaş'a vermedim.
‘POLİSLER TARAFINDAN HEDEF GÖSTERİLİYORUM'
Belirli bir kesim bu durumdan rahatsız. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye'de polislerin haber sitelerinde haberlerim çıkıyor. İsmimi ve fotoğraflarımı kullanıyorlar, yanlış bilgilerle beni hedef gösteriyorlar. Özellikle polislerin beni hedef gösteriyor olması rahatsız edici bir durum. Linç kampanyasına uğruyorum. Kimse gerçekleri çarpıtarak böyle işlemlere girişmemeli. Bunun sebebi, Türkiye'de hükümete yakın medyanın yaptığı karalamalardan ve çarpıtmalardır. Bu zihniyetin ülkeye katacağı hiçbir şey olamaz.
Bu duruma ailenizin tepkisi ne oldu?
Ailem de ister istemez hedef haline getirilmemden ötürü endişeli ama sonuçta benim en yakınım ailemdir. Duruşumu, görüşlerimi, yaptıklarımı görüyorlar ve destekliyorlar. Ailemden aldığım destek de kazandığım başarılarda ve duruşumda pay sahibidir diyebilirim.
Son karşılaşmada eldivenleri Demirtaş'a hediye ettikten sonra sizi müsabakaya davet eden milliyetçi boksörler oldu. Onlara ne diyeceksiniz?
Bu insanlar kendilerini meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Çok ciddi bir durum olsa zaten beni müsabakaya davet edemezler. Bu kadar cesur insanlar değiller. Kendi reklamlarını yapıyorlar. Böyle yüzlerce davet mesajı alıyorum ama hiçbiri ciddi adım atmıyor. Elbette müsabaka davetlerine açığım ama davetlerinin arkasında olmalılar. Kimse benim üzerimden kendi reklamını yapmasın. Burada ahlaklı bir şekilde spor yapıyoruz.
‘GERÇEK HALKLAR BENİM YANIMDA'
Türkiye'deki medyanın büyük bir kısmı size ambargo uyguluyor. Karşılaşmalarınızı yayınlamıyor, başarılarınızı haberleştirmiyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Basının beni görmezden gelmesinin sebebi Kürt kimliğimin ön plana çıkmasıdır. Türkiye'de barıştan ve kardeşlikten bahsettiğinizde terörist ilan edilirsiniz. Biz de devamlı bu kelimeleri kullanıyoruz ve kullanmak da zorundayız. Türkiye basınının müsabakalarımı ve başarılarımı yayınlamaması çok fazla önem verdiğim bir durum değil. Dünyaca ünlü birçok gazetede, dergide ve televizyonda haberlerim, röportajlarım yayınlanıyor. Bu ekstra bir gurur kaynağı benim için. Türkiye'deki basın henüz beni linç etmekle meşgul. O basın kuruluşları bir kıyıma taraf olmuşlar, onu savunuyorlar. Buralarda yayınlanmamak daha da anlamlı. Gerçek halklar benim yanımda.
Almanya'da doğup büyümenize karşın yine de ülkenizde yaşananlara sessiz kalmıyorsunuz.
Ben, Dersimli bir sporcuyum, Kürt kimliğimle ön plana çıkıyorum ve bundan da gurur duyuyorum. Bir insan hiçbir zaman kendi özünden ve kültüründen uzak kalmamalı. Benim için halkımızın desteği büyük mutluluk. Sosyal medyada olsun Almanya'da doğrudan olsun, bunu görebiliyoruz. Bu beni motive ediyor. Acılarımı ve sevinçlerimi paylaşıyorlar. Elbette böyle bir durumda yaşanan hiçbir kıyıma sessiz kalamam.
‘MAYIS SONUNDA TÜRKİYE'DEYİM'
Yakın zamanda Türkiye'ye gelmeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye'ye gelmek şu süreçte bir risk. Bunun farkındayım. Beni Türkiye'ye alıp almayacakları bile belli değil. Söylemlerim, kişiliğim, yaptıklarım ülkeyi yönetenleri rahatsız ediyor. Buna rağmen Türkiye'ye geleceğim. Rojava Derneği'ne bağışladığım eldivenlerin ardından yapılan bağışların sonuçları ve eldivenleri kazananlara takdim etmek için Ankara'ya ve Diyarbakır'a Mayıs ayı sonunda bir ziyaret gerçekleştireceğim. Bu ziyaret öncesinde çok heyecanlı olduğumu da ifade etmek istiyorum. Rojava Derneği'nin etkinlikleri sona erdikten sonra Sur, Cizre, Nusaybin gibi yıkıma uğratılan kentlere gideceğim. Bu topraklar benim için çok önemli. Birkaç günlük ziyaretimin ardından Almanya'ya dönerek çalışmalarımı sürdüreceğim. Temmuz ya da Ağustos ayında ise memleketim Dersim'e gideceğim.
‘TÜRKİYE ÇOK KARANLIK BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR'
Türkiye'de yoğun bir takipçi kitlesi edindiniz. Onlara ne mesajlar vereceksiniz?
Türkiye'deki dostlarımızın orada yaşanan olaylara karşı çok duyarlı olmaları gerekiyor. Birbirleri ile dayanışma içerisinde olmalılar. Yanı başlarında yaşanan savaşa kulaklarını tıkamamaları gerekiyor. Türkiye çok karanlık bir dönemden geçiyor ve karanlık bir düzenle yönetiliyor. Bundan yıllar önce bir Dersim katliamı yaşandı ve etkisi halen devam ediyor. Şu anda da o katliamı aratmayacak bir dönemden geçiyoruz. Bu durum önemsenmeli. Katliamlara karşı birer ses olmalıyız. Halkımıza verdiği destek için teşekkür ediyorum. Beni desteklemeye devam etsinler, onlara sunacağımız daha çok başarı var.
‘MUHAMMED ALİ DE KİŞİLİĞİ İLE ÖNE ÇIKMIŞTI'
Başarılı bir sporcusunuz, ama spor dışı yönlerinizle de ön plana çıkıyorsunuz. Bunun hakkında ne söylemek istersiniz?
Spor güzel bir şeydir. Hangi dalında mücadele ederseniz edin bir önemi yok. Ama boks dışında kişisel yaşantı, doğrularınız, amaçlarınız da önemli. Benim boks dışında da sosyal faaliyetlerim var. Muhammed Ali örneğinde de bilindiği gibi bazı sporcular, yaptığı spordan çok kişiliği ile gündeme gelirler. Bulunduğunuz kulvarda başarılı olduktan sonra, sosyal yaşantınızla o kulvardan bağımsızlaşıp belirli bir ilkenin, görüşün, halkın sesi olabilirsiniz. Ben bu yolda ilerlediğimi düşünüyorum.
Kariyerlerine yeni başlayacak başta boksörler, diğer sporculara ne gibi tavsiyeleriniz var?
Profesyonel olarak 9 yıldır bu sporla uğraşıyorum ve asla aksatmadan düzenli bir hayat yaşıyorum. Yeni yola çıkacak arkadaşlarım, kendilerine disiplinli bir planlama edinsinler. Antrenmanlarından beslenme alışkanlıklarına kadar tüm süreçlerde bu disiplini göz ardı etmesinler. Özel hayatlarına dikkat etmeleri gerekiyor. Özel hayat, tüm spor yaşamını etkiler. Spor dalı boks da olsa rakiplerini küçümsemesinler, onlara karşı saygıyı elden bırakmasınlar. Karşılaşmaları kazana da bilirler kaybede de bilirler. Asla karşılarında bir insan olduğunu unutmasınlar. Bizler, Fair-Play çerçevesinde karşılaşma bittikten sonra rakiplerini tebrik eden insanlarız. Boks dahil, hiçbir spor dalında rakip, düşman değildir.
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
Son şampiyonluğun ardından verdiğim kısa süreli mola sonrasında çalışmalarıma yeniden başlıyorum. Her sporcunun mutlaka bir hedefi olmalı. Benim kısa vadeli hedefim, kazandığım şampiyonluk kemerini korumak. Önce bunu sağlayacağım ve daha büyük başarılar için yola çıkacağım. Kazanılabilecek tüm şampiyonlukları kazanmak istiyorum. Halkımıza bu gururu yaşatmak istiyorum.
Almanya dışında da dövüşüyor musunuz?
Bağlı bulunduğum kulübün organizasyonları çerçevesinde daha çok Almanya'da karşılaşmalara çıkıyorum ama bu sadece burasıyla sınırlı kalmıyor tabi ki. Avrupa'da birçok ülkede mücadele ettim, bundan sonra da etmeyi sürdüreceğim. Kariyer hedefim belli, kıtalararası dövüşte de kendimi gösterebilirim. Her yerde mücadele edebilecek kapasitede olduğumu düşünüyorum.
Alman basınında özel hayatınızla ilgili haberler yayınlanıyor. Neler oluyor tam olarak?
Bild gazetesinin anlam veremediğim şekilde nişanlımın babasının nişanı iptal ettiğine yönelik haberler yayınlandı. Başarınız arttıkça bu tarz haberler de kendisini gösteriyor. Yalan bir haberdi. Zaten Bild i daha sonra haberi düzelterek özür de diledi. Güzel bir birlikteliğim var ve bunun zarar görmesini istemiyorum. Sporcunun özel hayatının düzende olması da çok önemli.
‘SPORTİF ANLAMDA YARDIMCI OLURUM'
İleride siyasete girmek istiyor musunuz?
Aktif siyasete atılmak gibi bir düşüncem şu an yok. Ben sporcuyum ve bunun gerekliliklerini yerine getirmek istiyorum. Elbette siyasetle çok ilgiliyim. Gelişmeleri çok yakından takip ediyorum. Gerektiği yerde desteğimi de sunuyorum. Hangi siyasi anlayışa yakın olduğum da belli fakat ben şu aşamada siyaset yapan dostlarımızı destekleme, onların yanında olma aşamasındayım. Türkiye'deki halkların demokratik bir şekilde yaşatılması için, tüm kesimlerin iyi bir yönetime ihtiyacı var. Benim desteğim de bunu sağlayabileceklerden yana. Yine de ileride sportif anlamda bir desteğe ihtiyaç olursa seve seve yardımcı olurum.
