Önceki gece tutuklanan Genelkurmay Stratejik Dönüşüm Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli, savcılık sorgusunda darbe günü saat 8'de Genelkurmay Başkanlığı'na gittiğini belirterek, kapıda özel harekat giyimli iki kişinin kendisini beklediğini söyledi. Dişli, şöyle devam etti:
"Bu kişiler bana yönetimi devraldıklarını, Genelkurmay Başkanını ikna etmesi için beni çağırdıklarını, ikna olmazsa derdest edip tutuklayacaklarını, sonunun eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun (1960'da darbecilerin görevden aldığı) gibi olacağını, o yüzden ikna edip bildiriye imza etmesini söylediler. Buna karşı çıktım. Bunun üzerine benim de derdest edilip vurulacağımı söyledi. Genelkurmay Başkanı odasına girmeye ikna edildim. Genelkurmay Başkanı rutin işler uğraşıyordu, bir şeyden haberi yoktu. Kendisine darbe olduğunu yönetime el konulduğunu söyledim."
DİŞLİ: DÜŞEN APOLETLERİNİ TAKTIM
Genelkurmay Başkanı'nın da ‘Şaka mı yapıyorsun' yanıtı vererek güldüğünü iddia eden Dişli, şunları ileri sürdü:
"Bende ciddi olduğumu, TRT'de muhtıra yayınlayacaklarını gözlerini kararttıklarını sizin bu bildiriyi imzalamanızı istediklerini belirttim. Daha sonrasında özel harekatçı giyimli kişiler içeriye girip Genelkurmay Başkanı derdest edip, plastik kelepçe taktılar. Buna direndim. Komutanı yerden kaldırdım. ‘O bizim komutanımız' diye tepki gösterdim. Hatta düşen apoletlerini alıp yerine taktım."
'AKIN ÖZTÜRK'ÜN GİRİŞİMLE İLGİSİ YOK'
Tümgeneral Dişli, sabah 7 sıralarında Akıncılar'ın bombalanması üzerine darbecilerin iradelerinin kırıldığını, bunun üzerine bir anlaşma yapılmasının kendisine teklif edildiğini söyledi. Darbecilerin polis, ya da jandarma değil direk merkez komutanlarının almasını istediklerini belirttiğini kaydeden Dişli, Akar'la birlikte helikoptere binerek üsten ayrıldıklarını anlattı.