Müvekkili Abdulmutalip Çiçek'in Moody's'in aldığı kararı tamamıyla siyasi bulduğunu ve afaki nedenlerle ülkenin kredi notunun düşürülmesinin Sermaye Piyasası Kanunu'nun bazı maddelerine aykırı olduğunu fark ettiğini ve bu nedenle şikâyette bulunmak istediğini anlatan Avukat Mehmet Karabacak, şöyle konuştu:
"Müvekkilimiz 28.09.2016 tarihinde kredi derecelendirme kurumunun Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu düşürme kararının siyasi bir karar olduğunu ve bu kararın hiçbir objektif kritere dayanmadığını düşündü. Bunun üzerine Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'na Moody's'in yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Buradaki temel kriter de 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'na aykırılıklardır. Bu aykırılıklar ne diye söyleyecek olursak; yasada zikredildiği üzere Sermaye Piyasası Kanunu'nun 107. maddesi, sermaye piyasası araçlarının fiyatlarına, fiyat değişimlerine, arz ve taleplerine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı izlenim oluşturmak amacıyla alım veya satım yapanlar, emir verenler, emir iptal edenler, emir değiştirenler veya hesap hareketleri gerçekleştirenler 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve yasada belirtilen şekilde para cezasına mahkum edilirler. Biz burada Moody's'in siyasi argümanlarla hareket ettiğini düşünüyoruz."
Moody's'in aldığı kararın sermayedarları zarara uğratacak ve diğer ülkelere hiçbir zaman uygulanmayan bir biçimde yanıltıcı bir hareket olduğunu kaydeden Karabacak, müvekkilinin bu nedenle de savcılığa şikâyet dilekçesini teslim ettiğini kaydetti.
Savcılığın Moody's yetkilileri hakkında etkin bir soruşturma yürüteceğine inançlarının tam olduğunu belirten Karabacak, "Dünyada hiçbir şekilde örneği olmayan diğer ülkelere uygulanmayan şekilde yanıltıcı ve sermayedarları zarara uğratıcı hareket içerisinde olduğunu düşünüyoruz. Bundan dolayı suç duyurusunda bulunduk. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da gerekli işlemleri yapacağını Moody's'in Türkiye yetkilileri hakkında etkin bir soruşturma yapacağına inanıyoruz" dedi.
Karabacak, müvekkilinin verdiği şikâyet dilekçesinde isteğinin ise Moody's adına not açıklamasını yapan ve kararı alan kişiler hakkında kamu ceza davası açılmasını ayrıca bu kişilere ülkeye giriş yasağı konulması olduğunu sözlerine ekledi.
