İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 2 sayfalık iddianamede, bir internet sitesinde Ahmet Altan'la yapılmış olan söyleşiye yer verildiği belirtildi. Söyleşiyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan Altan, konuşmanın içinde hakaret olmadığını, yalnızca eleştiri yaptığını söylediği iddianamede kaydedildi.
İddianamede şöyle dendi: "Şüphelinin gazeteci olması sebebiyle ifade özgürlüğünden en geniş şekilde yararlanma hakkı bulunmalıdır. Gazeteci aynı zamanda kamunun bekçisidir. Ancak ifade özgürlüğünün başkalarının itibarları noktasında bir sınırı da bulunmaktadır. Kuşkusuz ifade özgürlüğü sınırları oldukça geniş tutulmalı özgürlük anlayışına öncelik tanınmalıdır. Ancak yazı içeriğinde Cumhurbaşkanı'na atfedilen sözlerin eleştiri sınırlarını aşan ve hakaret teşkil edebilecek mahiyette sözler olabileceği değerlendirilmiştir."
‘ŞİKÂYETİMİZİ SEHVEN GERİ ALDIK, DAVACIYIZ'
‘ŞİKÂYETTEN, DÖNMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR'
Altan'ın avukatıysa savunmasını şu sözlerle yaptı: "Son gelen dilekçeden şimdi bilgi sahibi olduk. Ancak şikâyetten, vazgeçmeden dönmek mümkün değildir. Bunun dikkate alınmasını talep ederim. Müvekkilimiz Silivri Cezaevi'nde tutuklu olup burada bir sonraki duruşmaya getirilmesini talep ediyorum."
Suçtan zarar görme ihtimaline binaen Erdoğan'ın ‘davaya katılan' sıfatıyla katılmasına karar veren mahkeme, sanık Ahmet Altan'ın ifadesinin alınması için cezaevine celbi hususunda müzekkere yazılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.