İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Evliya Çalışkan tarafından şifreli yazışma uygulaması ByLock'u kullanan emniyet mensuplarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 22 polisin işlemleri tamamlandı.
Şüphelilerin ifadelerini alan İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği, şüpheli polislerin 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklanmalarına karar verdi.
‘FETÖ'YÜ DİĞER ÖRGÜTLERDEN AYIRAN VE ETKİN KILAN EN ÖNEMLİ FAKTÖR…'
Soruşturmayı yürüten savcılık, sevk yazısında FETÖ'yü diğer örgütlerden ayıran ve etkin kılan en önemli faktörün, istihbarat ve casusluk şebekesi gibi yapılanıp faaliyet göstermesi olduğu belirtilerek, kamu kurumunda çalışan örgüt mensuplarının elde ettikleri bilgileri ve temin ettikleri belgeleri bağlı oldukları kişi aracılığıyla örgüte aktardıkları kaydedilmişti. Toplanan tüm bilgiler ve belgelerin, örgüt tarafından amaca uygun hale getirilip hedef alınan, hasım görülen kişi ve kurumların aleyhine kullanıldığı vurgulanan yazıda, örgütün yasal takibattan kurtulmak için özel iletişim ve haberleşme yöntemleri kullandığı dile getirilmişti.
'TÜM ÜYELER BYLOCK PROGRAMI ÜZERİNDEN GÖRÜŞMELER YAPSIN, NORMAL TELEFONLA GÖRÜŞME YAPANLAR HİZMETE İHANET ETMİŞ OLUR'
Yazıda, FETÖ tarafından geliştirilen ByLock, "17-25 Aralık sürecinden sonra örgüt elebaşısının 'tüm üyeler ByLock programı üzerinden görüşmeler yapsın, normal telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur' talimatıyla örgütün kullanmaya başladığı kriptolu haberleşme programı" olarak tanımlanmıştı. Savcılık, bu programı kullandığı tespit edilen 22 emniyet mensubunun ‘silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan tutuklanmalarını talep etmişti.
