Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı yaklaşık 6 saat sürdü.
Toplantının ardından açıklanan bildiride, bazı ülkelerin PKK/PYD-YPG ve Gülen örgütü lehine çifte standart uyguladıkları belirtilerek, bu ülkelere tutumlarını değiştirme çağrısı yapıldı.
24 Ağustos'ta başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'na da değinilen MGK bildirisinde, Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yapıldı ve "PKK/PYD-YPG unsurlarının terör koridoru oluşturma hedeflerine izin verilmeyeceği" ifade edildi.
MGK'nın ardından yapılan açıklamadaki ifadeler şöyle:
- "Bazı ülkelerin, PKK/PYD-YPG, FETÖ/PDY lehine çifte standart uyguladıkları, mensup ve destekçilerine kol kanat gerdikleri, bunları maksatlı olarak farklı şekilde tanımladıkları vurgulanarak, bu ülkeler tutumlarını değiştirmeye davet edilmiştir."
- "Fırat Kalkanı Harekâtı'nın temel hedefinin, hudut güvenliğimizin sağlanması, ülkemize yönelik saldırıların önlenmesi, DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin bölgeden tamamen temizlenmesi olduğu bir kez daha belirtilmiştir. Suriye'nin toprak bütünlüğü esas olmak üzere kardeş Suriye halkının ve bölgedeki vatandaşlarımızın güvenliği için PKK/PYD-YPG unsurlarının terör koridoru oluşturma hedeflerine izin verilmeyeceği vurgulanmıştır."
'TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE KARARLILIKLA SÜRDÜRÜLECEK'
- "Uluslararası topluma, Halep'te devam eden insanlık trajedisini sona erdirme konusunda her türlü girişimde bulunma çağrısı yapılmıştır. Rejimin, hastaneler dâhil, sivil hedefleri bombalamak suretiyle her yaştan pek çok masum insanın ölümüne sebep olduğu, bu durumun artık engellenmesi için derhâl devreye girilmesi gereken bir 'insanlık suçu' hâlini aldığı belirtilmiştir."
- "PKK/PYD-YPG, FETÖ/PDY ve DEAŞ terör örgütleri ile topyekûn mücadelenin kararlılıkla sürdürülerek, terörün ülke gündeminden çıkartılması konusundaki güçlü irade teyit edilmiştir."
KIBRIS MÜZAKERELERİ
- Kıbrıs'ta, müzakere sürecinde yaşanan son gelişmelerin, ada güvenliğini esas alacak şekilde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerinin korunması çerçevesinde değerlendirildiği ifade edilerek, Kıbrıs'ta iki kesimli, iki toplumlu ve tarafların siyasi eşitliğine dayalı olarak yürütülen müzakerelere verilen yapıcı desteğin altının çizildiği kaydedildi.