"Kaya'nın, cemaatin yetiştirdiği elemanlara TSK içerisinde sıkıntı yaşatan komutanlar ya da mesai arkadaşlarının bertaraf edilmesi için bu kişilerin zaafları doğrultusunda isimsiz ihbar mektuplarının gönderilmesi talimatı vermesi üzerine, Dikmen'deki evde yapı sorumlularından M.K.C. vasıtasıyla steril olarak hazırlanmış bilgisayarda ameliyat eldiveni kullanarak yazmış olduğu isimsiz ihbar mektuplarını Genelkurmay Başkanlığı'na Hüseyin D. ile birlikte gönderiyorlardı. Hatta bir seferinde ihbar mektubunu Genelkurmay'ın yanından geçerken bahçesine atmışlar."
'FEM'DE EĞİTİM ALDIK'
'UĞURLU VE AKTÜRK ÖĞRENCİMDİ'
"Kurstan sonra Ankara'ya dönüp takip edeceğimiz subayları devraldık. Bana devredilen isimler arasında Genelkurmay Plan Prensipler Daire Başkanlığı'nda görevli Deniz Kurmay Yarbay Mustafa Zeki Uğurlu, MEBS Başkanlığı'nda görevli Kurmay Üsteğmen Ali Suat Aktürk ve bir subay daha vardı. Cemaatin Deniz Kuvvetleri'ne yerleştirdiği subay sayısı artınca bizimle beraber 3 kişi daha subaylarla ilgilenmeye başladı. 5 kişi faaliyetleri yerine getirmek için Dikmen'de bir ev kiraladık. Buraya görüştüğümüz askerleri getirmiyorduk. Bu evde bir yazıcı, bir de bilgisayarımız vardı. Bilgisayar ve yazıcı isimsiz ihbarlar ve dokümantasyon için kullanılıyordu. Mustafa Zeki Uğurlu ile ilk kez bir esnaf evinde görüştük."
'EŞLERİMİZ GÖRÜŞÜYORDU'
"