HDP Mardin Milletvekili ve Meclis'te kurulan Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyesi Mithat Sancar, Kılıçdaroğlu'nun 'kontrollü darbe' açıklaması sonrası başlayan tartışmalarla ilgili konuştu.
Sancar'ın açıklamaları şöyle:
"Darbe komisyonu çalışmalarına başladığında ben de bu konuda mevcut şüphelerimizi partimiz adına dile getirmiştim. Bizim izlenimimiz, bu darbe girişiminden iktidarın daha önceden haberinin olduğu ve bunu engellemek yerine harekete geçmelerini beklediği yönündeydi. Böylece iktidar, darbeciler harekete geçtiklerinde onları bastırmayı hedefleyen bir plan çerçevesinde hareket edebildi. Biz bu yönde bir tahminimiz olduğunu söyledik."
'GENELKURMAY BAŞKANI NEREDEYDİ?'
'DARBE GİRİŞİMİNDEKİ 'ACEMİLİKLER' SORU İŞARETİ OLUŞTURDU'
"Toplumda da bu soruları soran çok geniş bir kesim var. Çünkü darbe girişiminde birçok ‘acemilikler' gözlendi ve halkta da soru işaretleri oluştu. İşin bir başka önemli boyutu da siyasi plan ve kadrolarla ilgili hiçbir bilgi ortaya çıkmaması oldu. Darbe komisyonunun çalışmaları boyunca biz bunu sürekli dile getirdik. Özellikle darbenin sadece subaylardan oluşan bir ekiple yapılmayacağını, bunun mutlaka bir siyasi hedefi ve siyasi bir planı olması gerektiğini vurguladık. Yurtta Sulh Konseyi denen grup adına okunan bildiride de bazı siyasi ve hedefler muğlak ifadelerle bile olsa dile getirilmişti."
"Biz bu siyasi planın mutlaka aydınlatılmasını istediğimizi söyledik. İkincisi, darbe başarılı olsaydı, Bakanlar Kurulu veya Konsey gibi bir yapı mutlaka oluşturulacaktı. Sonrasında da bir Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Cumhurbaşkanı (devlet başkanı olarak da adlandırılabilir) belirlenecekti, zira bütün darbelerde böyle oluyor. Bu darbe girişiminin siyasi planının ne olduğu ve siyasi kadrolarının kimlerden oluştuğu sorusuna hiç cevap alamadık. Hatta, komisyon çalışmaları bittikten sonra komisyon başkanı Reşat Petek, bir basın toplantısı düzenleyerek sorulan sorular üzerine 'darbenin siyasi boyutuyla ilgili bilgilere ulaşamadık' ifadesini kullandı."
'ÖKSÜZ'LE İLGİLİ SORULARIMIZ BOŞLUKTA KALDI'
"Bir de Adil Öksüz meselesi var. Adil Öksüz Hava Kuvvetleri imamı olarak anılıyor ve Hava Kuvvetleri'nin de bu darbe girişiminin merkezinde olduğunu artık herkes biliyor. Adil Öksüz'le ilgili sorularımız hep boşlukta kaldı. Komisyon çalışmaları sırasında dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya bu mesele de soruldu, ‘Biz yakaladık sonra serbest bırakıldı bu bizim meselemiz değil mahkemelerin ve Adalet Bakanlığı'nın meselesi' gibi bir şeyler söyledi. Darbeyle ilişkili olduğu iddia edilen pek çok isim yakalanmışken Adil Öksüz yakalandığı halde neden serbest bırakıldı, nereye gitti, darbe girişimi öncesinde sırasında ve sonrasında tam olarak neler yaptı gibi sorular hâlâ cevapsız."
'KURDUKLARI HİKAYEYE KAYITSIZ ŞARTSIZ İNANMAMIZI BEKLİYORLAR'
Bu sorulara tatminkar cevaplar verilmiyor ama şüpheler karşısında Başbakan ve Cumhurbaşkanı öfkelenerek hakaretler yağdırıyor. Bu kabul edilemez. Öyle hakaretle ve öfkeyle bu durumu geçiştiremezler. Ortada çok önemli ve ciddi bir mesele var. Darbe girişiminin ne kadarı iktidarın bilgisi dahilindeydi, ne kadarı değildi, bu darbe girişiminin çekirdeği olan subaylar hangi çevrelere mensuptu gibi soruların cevaplarının kamuoyuna tatminkar bir şekilde verilmesi lazım.
Sonuç olarak, bu darbe girişimi gerekçe gösterilerek olağanüstü hal ilan edildi. OHAL boyunca bu ülke ve devlet çok büyük sarsıntılar yaşadı. Yüz bini aşan insan kamudan ihraç edildi. Sayısız dernek, gazete ve yayın organı kapatıldı. Pek çok insan gözaltına alındı. Bu kadar güçlü, keyfi ve denetimsiz yetkiyi hükümet ve cumhurbaşkanı OHAL sayesinde elde etti. Biz şimdi bilmek istiyoruz: Gerçekten OHAL'in temelinde yer alan bu darbe girişimini fırsata çevirmek için belli operasyonlar yapıldı mı? Tüm bu soruların yanıt bulması gerekiyor."