Kılıçdaroğlu, Bozdağ'ın çağrısına "Bakan, maillerimizi takip etmiyorsa bunları nereden biliyor?" diye soruyla karşılık verdi ve şu açıklamayı yaptı: "Bize gelen iki belgeden birini Genel Başkan Yardımcımız Erdal Aksünger Başbakanlık Müsteşarı'na iletti. Diğer belge ise İzmir Milletvekili ve Darbeleri Araştırma Komisyonu Üyesi Aytun Çıray, İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na teslim etti."
Sözcü'den Saygı Öztürk 'kritik belgelerin' içeriğini, Erdal Aksünger ve Aytun Çıray'a sordu:
AKSÜNGER: BYLOCK UYGULAMASINI YAPAN KEYNES ARADI
"Bu olaylar 10-15 Ekim arasında oldu. Genel başkanımızla konuyu değerlendirdik, bu kişi ile ilgili tüm bilgi ve mailleri araştırılması için Başbakanlık Müsteşarı'na elden teslim etmeyi kararlaştırdık. 19 Ekim 2016 günü teslim edildi. Bizimle konuşma girişiminin kontrollü olup olmadığını, arkasında istihbarat örgütü bulunup bulunmadığını, FETÖ'cülerle birlikte planlanan bir girişim olup olmadığını düşündük. Eğer konuşmuş olsaydık, telefonumuzu dinleyenler bu kez, ‘Konuşup hükümete tezgah kuruyorsunuz' deme cesaretini de gösterirlerdi."
ÇIRAY: ÖKSÜZ'ÜN MİT ELEMANI OLDUĞUNA DAİR EVRAK KOYMUŞLARDI
Genel Başkanımızın da bilgisi dahilinde İzmir C. Başsavcılığı'na o belgeleri verdim. Bilgisine başvurulmak için çağrıldığı komisyonda, o konuda soru da yöneltmedim. Ancak, o gazeteci, bir yemekte bilmemesi gereken o konuyu iki gazeteciye anlatıyor. Oysa hiçbir yerde o konuyu konuşmamıştık. Peki o bilgiyi kim verdi? Savcı vermez. Ya Başbakanlıktan, ya da MİT'ten vermişlerdir. Devletin de sır tutması gereken konuyu gazeteci öğrenmiş. Hassas bir konuda, devleti yönetenlerin duyarlılık göstermemesi beni olağanüstü şaşırttı. Temel yanlışlık ise bunu o gazeteciye sızdırmakla, bu sahte belgeyi yazan her kimse adeta ona destek verilmiş olundu."