İnce'nin Sözcü'den Nil Soysal'a yaptığı açıklamalar şöyle:
Meşru ya da gayri meşru; 16 Nisan referandumundan çıkan sonuca ne diyorsunuz?
SOKAĞA DAVET ÇAĞRISI
Uyarıldılar…
Onlara sadece "YSK mühürsüz oyları kabul edecek" diye mesaj atıldı. Eğer, "YSK böyle bir karar aldı. Sandıklarınızdaki mühürsüz oyları tutanak altına alın" denseydi, elimizde belge olurdu. Şimdi böyle bir belge yok. Dolayısıyla sonucu iyi yönetemediler. Bakın; 15 Temmuz bir darbeydi. YSK'nın yaptığı da bir darbedir. Tam hukuksuzluktur. 15 Temmuz'da darbe anında, insanlar sokaklara dökülüyorlarsa, şimdi de sokaklara çıkmalıydılar. CHP insanları sokağa davet etmeliydi.
Kılıçdaroğlu, ‘Sokaklarda sopalı, silahlı kişilerin olacağına ilişkin ciddi duyumlar vardı' dedi…
CHP'nin sorunu genel başkan sorunu mu?
Yapısal sorunları var CHP'nin. Mesela Türkiye'de artık birileri idamı mı konuşuyor? Biz üretimi konuşmalıyız. Sevgiyi konuşmalıyız. Türkiye'nin dilinden idamı kaldırıp, yerine kardeşliği, sevgiyi, barışı, üretimi, ekonomiyi, sanatı getirmeliyiz. Türkiye'nin yeni durumunu doğru anlamalıyız. Dilimizle birlikte mantığımızı değiştirmeliyiz. Örgütlenme biçimimizi değiştirmeliyiz. Bu iş artık bu örgütlenme biçimi ile yapılamaz. 1 milyon 200 bin üyemizin tamamını işin içine katmalıyız. Özgüvene sahip olmalıyız. Yoksa 130 MYK üyesi değişti, 130 genel başkan yardımcısı değişti. Bunlar genel başkan değişse de çözüm değil!
‘SANDIĞA GİTMEDİLER'
Olağanüstü kurultay istiyorsunuz. Türkiye'nin geldiği noktaya bakarak; talebinizde bir zamanlama hatası yok mu?
‘TESTİ KIRILMADAN…'
Genel başkanlık iddianızdan vaz mı geçtiniz?
İddialı olmak ayrı bir şey. Bir tehlikeyi göstermek başka bir şey. Diyorum ki; 2014'te bu parti yanlış bir iş yaptı. Ben grup başkanvekiliydim. Televizyondan öğrendim cumhurbaşkanı adayımızı. MYK üyeleri, genel başkan yardımcıları da bilmiyordu. Genel başkan tek başına karar verdi. Kurultay delegelerinin buna el koyması gerektiğini anlatmaya çalışıyorum.
Ocak 2018'de Olağan Kurultay var. Aceleniz ne?
Ya kasım ayında baskın bir erken seçim olursa. AKP kongresini topluyor ayın 21'inde. Onlar bütün hazırlıklarını yaparken, biz niye ocak ayını bekliyoruz? Niye önlem almıyoruz? Kurultayı toplamazsak, ani bir baskın erken seçim olursa, genel başkanımız çıkıp; ‘Cumhurbaşkanı adayımız falanca kişidir. Tıpış tıpış gidecek, oy vereceksiniz' derse. O zaman derler ki; Muharrem İnce çok haklıymış. Ben testi kırılmadan önce uyarıyorum.
‘KİŞİSEL BEKLENTİM İÇİN DEĞİL, ÜLKEM ADINA ÇALIŞIYORUM'
Disipline sevk edilebileceğiniz konuşuldu. Parti Sözcüsü Bülent Tezcan; bir disiplin suçu görmediğini söyledi…
Ben siyasi hayatımın en güzel günlerini yaşıyorum. Çünkü hiçbir kişisel beklentim için siyaset yapmıyorum. İlk dönemimde değilim ki, bir daha seçilmek için uğraşayım. Böyle bir beklentim de yok. Sadece ülkemin geldiği duruma üzülüyorum ve en doğrusunu yapmaya çalışıyorum. Uyarı görevinde bulunuyorum. Memleketin içinde bulunduğu vahim şartlarda, deneyimli bir siyaset adamı olarak doğruları söylemeye çalışıyorum. Tekrar tekrar denenmiş ama başarısızlıkla sonuçlanmış yöntemlerle başarı sağlanacağına inanmak saflık olur. Bunları anlatmaya çalışıyorum.
‘O KOLTUK ATATÜRK'ÜN KOLTUĞUDUR'
Peki Erdoğan'ın karşısındaki adayı bugünden açıklamak doğru mu?
Hiçbir sakıncası yok. Birkaç kişinin bir araya gelip, bir aday belirlemesini doğru bulmuyorum. Ama o kararı da kurultay vermeli. Parti üyeleri seçsin de diyebilir, kurultay delegeleri seçsin de diyebilir, dışarıdan birisi olsun diyebilir, partinin genel başkanı olsun diyebilir. Kurultay karar verecek buna. Benim şu kişi olsun dememle de olmamalı, genel başkanın demesiyle de olmamalı.
Kılıçdaroğlu aday olursa ne yaparsınız?
CHP Genel Başkanlık koltuğu Atatürk'ün koltuğudur. O koltukta oturan birinin cumhurbaşkanlığına adaylığına hiçbir itirazım olmaz. Ama 2014'teki gibi aday dayatmasına itirazım var.
‘KAOS TALİMATI SARAY'DAN GELDİ SÖZÜ AYIPTIR, KABUL EDİLEMEZ'
(Eski CHP Sözcüsü) Selin Sayek Böke'nin istifası polemik konusu oldu. Bu polemikten siz de nasibinizi aldınız…