Dilipak'ın 'Bu gidiş nereye!' başlığıyla yayınlanan yazısı şöyle:
Hedefte İran Meclisi var, doğrudan halk var ve rejim var!
Hatırlayalım: Katar, İran ile ilişkiyle suçlanıyordu. Bir yandan Hizbullah'la, öte yandan İhvan'la ilişkilendirilmeye çalışılıyordu. Bu arada Suudi Arabistan, Katar'ı yutmaya hazırlanıyor. Durum şu: ABD Cezire-tül Arab'ı işgale hazırlanıyor. Dünyaya borcunu bölgedeki petrolle kapatacak. Hedefte İran, Irak, körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan var. Libya'yı da buraya not edelim. ABD önce bunları bölecek, sonra 'İslam' adına hem siyasi, hem de askeri olarak birleştirecek. Bu 'İslam' ülkeleri arasında bir de pakt kuracak. Birlik istiyorsunuz ya, alın size birlik!"
'ASLINDA ŞU 'ZEYTİN' KONUSUNU YAZACAKTIM'
'SICAK İKLİMDE YAŞIYORUZ VE MADEN SUYU TÜKETMİYORUZ'
"Bizde işler bazan tersine gidebiliyor. Biz, hani şu şalgam, turşu suyu içen biz, yemeğe 'tuzla başlayıp, tuzla bitirmemiz' gerekirken, masadan tuzlukları toplatabiliyoruz ya, işte o hesap.. 'Fazla tuz tüketmeyin' denilen ülkelerin halkları soğuk iklimde yaşıyor ve sürekli madensuyu tüketiyorlar, biz sıcak iklimde yaşıyoruz ve madensuyu tüketmiyoruz ya hu!
Ben kardeşlerime kolaylıklar dilerken, çok daha dikkatli olmamız gerektiği konusunda bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum sadece. Birçok şey görünenden ibaret olmadığı gibi, tek başına iyi niyet bizi kurtaramaz. Bir yandan bize saldırırken, öte yandan karanlık planları için bizi kullanmaya kalkabilirler, hem de en yakın çevremizi kullanarak, hatta her türlü akrabalık ilişkilerini kullanarak. Neyse, yazarız yine!"
'İSTER MİSİNİZ KATAR'DA BİR DARBE YAŞANSIN'
"İran'daki saldırının arkası gelecek mi göreceğiz.
İster misiniz Katar'da bir darbe yaşansın ve yeni Katar yönetimi Suudi Arabistan'la birleşsin.
ABD, (Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esed destekçisi Şii milisleri vuruyor, Suudiler bir yandan İhvan'ı tehdit edip, terörist ilan ederken öte yandan bir Suudi yetkili İsrail televizyonunda canlı yayına bağlanıp, hoşgörü ve diyalog mesajları verebiliyor.. ABD ve İsrail'e hoşgörü ve diyalog, İhvan'a ve Katar'a düşmanlık! Al sana yeni bir FETÖ!
Bu son günlerde olanların arkasında kimler olabilir diye baktığımızda muhtemel aktörler belli: ABD, İsrail, İngiltere, Vatikan. Almanya, Fransa, Mısır'ı da ekleyebilirsiniz buna. Olağan şüpheliler bunlar. Bunların hepsi tam anlamı ile ortak bir anlayışa sahip değiller. Tek bir ABD de yok, tek bir İngiltere de… ABD ile İngiltere her konuda ortak bir anlayışa da sahip değil. Rekabet içinde işbirliği anlayışına sahipler. Rotschild, FED, Beyaz Saray ya da Pentagon her konuda uyumlu bir görüşe de sahip değiller."
'ABD VATANDAŞI YAPILAN BİNLERCE İSİMDEN BİRİ OLABİLİR'
Eğer İran'ın Suudi Arabistan'a saldırması isteniyorsa, saldırganlardan biri, üzerindeki Suudi kimliğini olay yerinde düşürmüş de olabilir! Saldırgan ele geçirilip 'her şeyi itiraf da edebilir!?'
Şimdi sıkı durun! Çok daha farklı bir iddiada bulunacağım. Bunu kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin, kıyamet teolojisi üzerinden birtakım komplolara hazır olun. Mehdi, Mesih, Deccal, Melheme-i Kübra, Armegedon'a yani yeni bir dünya savaşına hazır olun."
'AMERİKANO BİR MEHDİ'
"Asıl demem şu ki, büyük fitneye hazır olun! 'Amerikano bir Mehdi' her an zuhur edebilir.. Yani bir Şii-Sünni çatışmasına hazır olun. Şii, Sünni ve Selefi savaşı!
Gelecek 'Amerikano Mehdi', 'Arap asıllı bir Türk' olacaktı! Bu senaryo değişmiş de olabilir elbette. Ama Mehdi'nin harekat güzergahı Mekke-i Mükerreme, Kudüs, Şam, Hatay ve İstanbul.
FETÖ'ye de gün doğdu. 15 Temmuz ve ardından Askeri Şûra sonrası yeni askeri komuta kademeleri için kritik bir tarih.. Görelim Mevlam neyler.. Gün doğmadan neler doğar. Mekerallahu! Birileri karanlık senaryolar peşinde.
FETÖ ile varmak istedikleri hedefe ulaşamayınca, şimdi şahinler yeni bir yol deniyorlar.
Bu senaryo başarılabilecek mi? Bu defa bölgede yeni bir 15 Temmuz yaşanabilir mi? O zaman ABD ne olur, AB ne olur, NATO ne olur? Bu kriz dönüp bu ülkeleri de vurabilir..
Türkiye bütün bu olayların merkezinde yer alan bir ülke."
'KAFAYI KİRAYA VERMEYİN'
"Böyle bir zamanda ne yapalım derseniz, 'sakin olun, sabırlı olun, istişare ve şûra yapın, fevri, hareket etmeyin, kafayı kiraya vermeyin, fasıklar size bir haber getirdiklerinde hemen inanmayın, tefrikaya düşmeyin' derim. Zor bir zamandan geçiyoruz! Bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi bir Allah var.. Kader, rızık ve ecele hükmeden bir Allahımız var. Sakın fitne cehennemine odun taşımayın. İnşallah korkularımız gerçek olmaz.. Allah bir çıkış yolu gösterir. Hem zaten, değil mi ki, bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde hayır murat etmiş olabilir. Kapitalizm, emperyalizm, sömürü düzeni yıkılacaksa bu kolay olmayacak. Şimdi Kur'an-ı Kerim'e dönelim. Ramazan'ın ruhaniyetine sığınalım ve dua edelim. Selâm ve dua ile."