Partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
21 Temmuz 2017, 14:11
İsrail büyük bir suça imza atmıştır. Metal dedektörler insanlığı ayaklar altına alan bir tutumdur. Düşmanca muamale sadece Müslümanların değil tüm insanlığın nezdinde nefretle yankı bulmalıdır. İsrail insan haklarını çiğnemiştir. Din ve vicdan hürriyetini baskı altına hatta askıya almıştır.
'İSLAM ALEMİ SIĞ GÜNDEMLERİN KUMANDASINDA'
- Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa inancımızın üç büyük değeridir. Her biri eşsiz ve paha biçilmez manevi hazinedir. Bunların herhangi birisine karşı yapılacak saldırı, aslında tüm Müslümanları hedef almış sayılmalıdır ve de öyle sayılacaktır. Ne var ki İslam alemi sığ gündemlerin kumandasında, gündelik hedeflerin kuyruğundadır.
- İsrail'in yöntemi terörden farksızdır. İlkelliklere eğer bugün cevap verilmezse, göğüs gerilmezse İslam toplumları birlik ve beraberlikten nasıl bahseceklerdir? İsrail acımasızlığı karşısında insanlık aciz ve suskundur. Katar krizini tırmandıran ülkeler neden suskundur? BM'nin konuyla ilgili düzenlediği toplantı kalıcı bir barış atmosferine katkıda bulunmamıştır. İsrail yanlıştadır. Utanç verici bir şekilde krize yatırım yapmaktadır. İsrail, musallat olduğu Harem-i Şerif'ten derhal elini çekmelidir.
'MUSEVİ VATANDAŞLARIMIZIN İNANÇ HAKLARINA GELECEK ZAİYATA ONAY VEREMEYİZ'
Musevi vatandaşlarımızın ibadet yerlerini tahribi doğru göremeyiz. İsrail barbarlığına aynı şekilde cevap üretemeyiz. Türkiye'deki sinagoglara yapılacak en ufak saldırı elimizi zayıflatmakla kalmayacak, din ve vicdan hürriyetine saldırı olacaktır. Bazı hadiseleri endişe ile izlediğimi belirtmek isterim. Musevi vatandaşlarımızın inanç haklarına gelebilecek zaiyat bilinsin ki Türk milleti ile bağdaşmaz ve onay veremeyiz. Bu vesile ile İsrail saldırganlığını kınıyor, şehit olan kardeşlerimize rahmet diliyorum. İsrail yönetiminin temel insani değerlere hareketini hayati görüyor ve tavsiye ediyorum.
Terörle mücadelede ortak bir anlayış sağlanmadan ne uluslararası hukuktan, ne müttefiklikten ne de insan haklarından bahsetmek kimseye bir şey kazandırmayacaktır.
'HA YPG, HA SDG, HA FETÖ, HA PKK'
Yanı başımızda kurulmak isteyen terör ülkesine harç taşıyan düşmanlığa hizmetten başka bir şey yapmamaktadır. Irak ve Suriye'nin kuzeyine uzanan terör devletiyle küresel vahşet çetesi altın vuruşu yapmak istemektedir. ABD, son veriler ışığında 5 Haziran'dan 9 Temmuz'a kadar süren süreçte silah teslimatları yapmıştır. YPG, isim değiştiriyormuş, yeni adıyla 'Suriye Demokratik Güçleri' olacakmış. İsmin ne önemi var, kaldı ki bu değişiklik malumun ilanı da değildir? İsim değişikliği, cinayet ve ihanetleri nasıl örtecektir.
Terör her yerde, terörist her isim altında terörist ve şerefsizdir. Ha YPG ha SDG ha FETÖ ha PKK, bunlar arasında en küçük eylem ve emel farklılığı yoktur. İngiltere Büyükelçisi'nin YPG ile işbirliği yaptığını söylemesi, FETÖ'yü terör örgütü olarak görmediklerini söylemesi sözün anlamını kaybetmesidir.
IKBY'DEKİ BAĞIMSIZLIK REFERANDUMUNA TEPKİ
Barzani yanlıları Diyarbakır'da sözde Kürdistan referandumu için çalışmalar düzenlemektedir. Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve diplomatik kuşatma ile yılması hedeflenmektedir. Batı başkentlerinde bizim katil dediklerimiz kahraman muamelesi görmektedir. Üstelik Katar krizinde arkamızdan dolaşarak Doha'daki askeri üssümüzden rahatsızlıklarını gösteren ülkelerin hayret verici şekilde çıtı bile çıkmamaktadır.
'ARTİST VE AKTİVİST MAKYAJLI KİŞİLER NE İÇİN GÖREVLİDİR?'
İstanbul Büyükada'da gözaltına alınan daha sonra tutuklanan sözde aktivistler arasında bir Alman vatandaşının bulunuyor olması ilişkilerde bir gedik daha açmıştır. Şu işe bakınız ki ajanların yeni maskesi olan aktivistlik 15 Temmuz'dan beri daha gündemdedir. Acaba bunların Büyükada'da ne işi vardır? Toplanacak başka yer mi bulamadılar? 15 Temmuz gecesi aynı yerde buluşup kalkışmanın başarıya ulaşması için plan yapan casuslardan sonra şu an tutuklu olan aktivistler neyin peşindedir? Bu artist ve aktivist makyajlı kişiler ne için görevlidir? Yargı sürecinden sonra suçları olmadığı tespit edilirse söylenecek bir şey yoktur. Varsa Almanya'nın söz söylemeye yüzü olmayacaktır. Almanya niye bu kadar korku içerisinde? Hangi ilişkinin açığa çıkmasından korkmaktadır? Bizim ülke olarak istediğimiz hainleri korumaya alacak kadar pişkindir?
'ÇIKARILAN DEDİKODULAR İKİ ÜLKEYE DE ZARAR VERECEKTİR'
Almanya Dışişleri Bakanı adeta meydan okumuş, rencide edici açıklamalarda bulunmuştur. "Türkiye'ye çok sabır gösterdik" diyecek kadar boyunu aşan sözler söylemiştir. Bu bakan sabır göstermese ne olacak, kaç yazacaktır? Almanya Ekonomi Bakanı suyu iyice bulandırmış, mesafe almaya çabalamıştır. Alman şirketleri ile ilgili çıkarılan dedikodular elbette iki ülkeye de zarar verecektir. Almanya terör örgütlerine kucak açmıştır.
'ELİNİZDEN GELENİ ARDINIZA KOYMAYIN'
Almanya'nın geri adım atmaya niyeti olmadığı sabittir. Mevcut şartlarda Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşmasının uzatılmasının AB ile ortakları ile tartışacaklarını söylemesi krize yeni bir boyut kazandırmıştır. Gümrük Birliği anlaşmasında Türkiye'nin kayıpları bilinen bir gerçektir. Diyorum ki elinizden geleni ardınıza koymayın. Türkiye köle değildir, tutsak hiç değildir. 16 Nisan'da yapılan anayasa değişikliklerini hala kabullenemeyen, ayağımıza pranga vurmak için çabalayan Almanya'nın politikaları tutarlı, yapıcı değildir. Almanya, sözde aktivistleri bıraksın, ülkesindeki FETÖ'cü hainleri ön şartsız teslim etsin. Fazla laf gaf olacak, her gaf bir pot kıracaktır.
Almanya'nın ekonomik gücü varsa Türk milletinin yenilmez imanı vardır.
'TEKRAR DENİZE DÖKÜLMEK İSTEYEN VARSA SEVE SEVE'
- Yunanistan'ın komşuluk hukukuna uygun olmayan tavrını kınıyorum. Sabrımızı sınamasınlar, olgunluğumuzu yanlışa yormasınlar. Tekrar denize dökülmek isteyen varsa seve sever döker, kovalanmak isteyen varsa kaçtıkları yere kadar kovalarız.
'ALTERNATİF OLMASI GEREKİR, O ALTERNATİF DE RUSYA'DAKİ S-400'
YPG'ye silah yardımında bulunan bir ülkeye Türkiye bağımlı kalamaz. Alternatif olması gerekir. O alternatif de şu an Rusya'daki S-400'lerdir. Endişe edilecek bir konu yoktur, Türkiye bağımsızdır, hürdür.
'HERO TİŞÖRTÜ GİYEN NAMERTLER KAZANAMAYACAKTIR'
Türkiye'nin çok cepheden önü kesilmek istenmektedir. Tunceli'de şehit edilen Necmettin Yılmaz öğretmenimizin katili ile, Ömer Halisdemir'i ve 250 vatan evladını şehit eden canilerle mücadele sürmektedir. 'Hero' tişörtü giyen namertler kazanamayacaktır. İman ihaneti her zaman yenmiştir. Sadakat satılmışlığı her zaman rezil etmiştir. Türklükle uğraşan, Türk milletine tezgah kuran kim varsa, sonunda kaybetmeye mahkum olmuştur.
'HDP SOKAKTAN BAŞKA NEREDE BULUNDU Kİ SOKAĞA İNİYOR?'
- (HDP'nin düzenleyeceği sokak eylemleri hakkında gelen soru üzerine) HDP sokaktan başka yerde ne zaman bulundu ki şimdi sokağa iniyor.
- (Muhaliflerin kuracağı yeni parti için) Bizde sabır çok. Sabırla takip ettik, kasım ayına kadar da takip ederiz. Allah hayırlı uğurlu etsin.
'KIYAFETE ÖNEM VEREN BİR KİŞİYİZ, TOPLUMMA KIYAFETLE GİRİNİZ ŞAHSİYETİNİZLE ÇIKINIZ'
- (Sosyal medyada gündeme olan kıyafetleri) Sosyal medyada kıyafetimizle ilgili bir duruşumuz çok yer aldı. Biz kıyafete önem veren bir kişiyiz. Bir topluma kıyafetinizle giriniz, şahsiyetinizle çıkınız.
Bahçeli: Biz kıyafete önem veren kişiyiz, bir topluma kıyafetinizle giriniz, şahsiyetinizle çıkınız https://t.co/1fw2NBVngM pic.twitter.com/RnQ2fe85pu
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) July 25, 2017
- (Grup toplantısı yerine neden basın toplantısı?) Bir basın toplantısı her tarafta yapılabilinir, grup toplantısı yapmadığımıza göre, sokağı tercih etmedik, basın toplantısı yaptık.
