Danışmanından Erdoğan’a: Maalesef olay öyle değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bankalarla ilgili açıklamalarını, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik değerlendirdi.

Erdoğan'ın faizleri düşürmesi gerektiğini söylediği bankaların yatırılan paraları kendisi için adeta bir 'soyup soğana çevirme aracı' olarak kullandığı, Merkez Bankası ve devlet bankalarının bu konuda kararlı adım atmak suretiyle faizi aşağı çekmelerini beklediği yönündeki açıklamalarını, Başdanışmanı İlnur Çevik değerlendirdi.

'CUMHURBAŞKANIMIZIN DEDİĞİ GİBİ KARARLI ADIMLAR ATMAYA HİÇ NİYETLERİ YOK'

İlnur Çevik Yeni Birlik gazetesindeki “Vergi şampiyonu kamu bankalarına ne demeli?” başlıklı köşesinde şöyle yazdı:
“Cumhurbaşkanımız bankalar konusunda çok dertli… Bakın ne diyor ‘Bakıyorsunuz hâlâ biz 'Faizler düşmesi lazım' diyoruz, bankalar ise vatandaşın oraya yatırdığı paraları kendisi için adeta bir soyup soğana çevirme aracı olarak kullanıyor. Kendi parası değil, vatandaşın oraya emanet ettiği para ve o bunu kalkıyor kendisi acımasızca yüksek faizle kendisine bir rant aracı hâline çeviriyor. Ama ben inanıyorum ki gerek Merkez Bankamız, devlet bankalarımız bu konuda kararlı adım atmak suretiyle inşallah bu işi aşağı çekeceklerdir.’ Ama maalesef olay öyle değil. Vergi rekortmeni kamu bankalarımız var! Bu ne demek? Karlarını ikiye katlayan bankaların başını kamu bankaları çekiyor ve Cumhurbaşkanımızın dediği gibi kararlı adımlar atmaya hiç niyetleri yok…”

'YOKSA BİLDİKLERİNİ Mİ OKUYACAKLAR?'

“Bütün bu uyarılara rağmen kamu bankalarımız kendi karlılıklarını ön plana alıyor ve sosyal karlılık konusuna bile bakmıyor…” diyen İlnur Çevik, şöyle devam etti: “Konuştuğumuz hükümet yanlısı ekonomistler bile bunu doğruluyor ve neşterin buraya vurulması gerektiğini ısrarla söylüyorlar… Bu arada kamu bankalarının karlarını Maliye’nin gelir olarak bütçede gösterdiği ve bu kar eden kamu bankalarına fazla karışmadığı söyleniyor… Kamu bankalarına ağır koşullarla borç veren kamu bankaları bu alışkanlıktan vaz geçecek mi? Yani Cumhurbaşkanımızın çağrısına öncülük edecekler mi yoksa bildiklerini mi okuyacaklar?”