'MESAFE KOYMAK ZORUNDAYIZ'
"İki iddianameyi satır satır okuduğunuzda, beyan delillerinden yani tanıkların ifadelerinden daha fazla, belgelerden söz edildiğini görüyorsunuz. Bu belgeler para transferlerine ilişkin belgeler ve e-postalara yönelik iletişimin dinlenmesi belgeleri. E-posta server'ları Türkiye'de değil ve e-postaların dinlenmesine, ele geçirilmesine ilişkin. ABD'deki dosyada yetkili mahkemelerin kararları varsa, bu e-postaların da ABD delil hukukuna göre dosyaya kabul edilmesinin mümkün olabileceğini söyleyebiliriz. İşin geleceği yer şu; dosyadaki deliller hukuka uygun ele geçirildi mi, geçirilmedi mi? Dosyadaki deliller sağlam mı, değil mi? İddialar ağır. İddialar bizi ilgilendiriyor. Bu durumda Türkiye'nin yapması gereken çok akıllı bir hamle var; bu dava ile arasına mesafe koymak. Bu davada adı geçenleri kahraman, vatan evlatları olarak savunmaktan vazgeçmek, 'İran'la ticareti bu sayede yaptık' gibi, kendilerinden başka hiç kimseyi ikna edemeyecek savunmalar yapmamak. Eğer 5 yıldaki rakam 50 ile 60 milyar dolar ise bundan çok büyük bir ceza bankacılık sistemimize çıkabilir. Her Türk şirketi ve vatandaşı kara listeye de alınabilir. Bu sebeple devlet olarak, 'Bununla alakamız yoktur' demek zorundayız. Mesafeyi koymak zorundayız."
'BU OPERASYONDUR DİYEREK KOSKOCA BİR DEVLETİ ATEŞE ATIYORUZ'
'MİLLİ DAVA FALAN DEĞİL AMA MİLLİ SONUÇLARI OLACAK'
'BİZ DE YARGILAYALIM BU NAMUSSUZU DEMEK LAZIM'
'HER ŞİRKET, HER BANKA KARA LİSTEYE GİREBİLİR'
'KILIÇDAROĞLU SİYASİ BİR DEĞERLENDİRME YAPTI'