"Tuzla'da kimyasal atıktan yayılan koku konusunda soruşturmada gelinen son durum nedir? Bakanlık olarak ne yapmayı planlıyorsunuz?" sorusu üzerine Özhaseki, şunları söyledi:
"Olay ilk duyulduğu andan itibaren bakanlık olarak harekete geçtik. Bu konu bizi çok yakından ilgilendiren ve birebir takip etmemiz gereken bir konu. Şu anda maddenin ne olduğuyla ilgili tespitler az çok netleşmiş vaziyette. Ancak bu hangi araçlarla taşındı, bunu hangi firma buraya gönderdi, bunların tespiti yapılmaya çalışılıyor. Herhangi bir can kaybının yaşanmaması, kalıcı bir rahatsızlık oluşturacak bir hastalığın meydana çıkmamış olması sevindirici tarafı, ancak bu tür bir kirliliğe sebebiyet verenlerin de en ağır şekilde cezalandırılması lazım. Türkiye'de ne yazık ki, üzülerek söylüyorum, az da olsa sayısı üretim yaptığı halde bu tür işlerde standartlara uymayan, ufak tefek masraflardan kaçmak için açgözlülük yaparak bu çirkinlikleri yaşatanlar da var. Aslında birçok sanayi tesislerinde, organize sanayilerde arıtma tesisleri çok güzel çalışıyor."
'7/24 İZLEME STANDARTLARI VAR'
"600'den fazla tehlikeli atık dışarıya verdiğine inandığımız kuruluşların bacalarından, filtre sistemlerinden, deşarjlarından vesairesinden devamlı takip halindeyiz ama arada da gözden kaçan, bunun gibi dışarıda vatandaşı rahatsız edecek, çevreyi kirletecek birtakım fiilleri işleyen de var. Bunların karşısında cezalarımız da ağır aslında. En hafif ceza 637 milyardan başlıyor, 3 misline kadar çıkıyor. Tabii bu cezai müeyyideler uygulanacak. Arkasından işletmenin kapatılmasına kadar giden bir başka ceza daha gelebilir. Olayı savcılıklarımız da soruşturuyor. Onlar da kendileri ve Türk ceza hukuku açısından açılabilecek davaları takip edeceklerdir ama bizi ilgilendiren tarafı işin çevreyi kirletme hususu, insanları rahatsız etme hususu ve oluşturduğu çevre kirliliği. Biz bu açıdan sıkı takipteyiz."