AK Parti Sözcüsü Ünal: MGK'dan Afrin'le ilgili tavsiye kararı çıkabilir

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, MGK'dan Afrin'le ilgili tavsiye kararı çıkabileceğini söyledi. Ünal, "Güney sınırımızda terör koridoruna asla müsaade etmeyiz, terör devletine de asla izin vermeyiz" dedi.

NTV canlı yayınında soruları yanıtlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Biz diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, NATO müttefiki olarak kendi sınır güvenliğimizi koruruz. Bugün MGK'dan tavsiye kararı çıkacaktır. Biz güney sınırımızda terör koridoruna asla müsaade etmeyiz terör devletine de asla izin vermeyiz diyoruz" ifadesini kullandı.

Ünal'a yöneltilen sorular ve alınan cevaplar şöyle:

Isparta'dan 3 şehit haberi geldi. Eğitim uçuşu sırasında CASA tipi askeri uçak düştü. Ne dersiniz?

Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız da toplantıda aldı acı haberi. Hayatını kaybeden 2 pilotumuz ve 1 teknisyenimiz bulunuyordu. Sisten kaynaklanan bir sorundan dolayı maalesef 3 canımızı kaybettik. Biz ailelerimizin yanında onlarla kenetlenerek biz de onların sanki bir evladıymışız gibi hemen bu konuda harekete geçtik. Acıyı paylaşmak millet olarak temel özelliğimizdir. 3 askerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

AK Parti'de uyum yasalarına ilişkin 5 komisyon kuruldu ve komisyon başkanları AK Parti Genel Başkanı ile bir araya geldi. Çalışmalarda gelinen son durum nedir?

16 Nisan ile birlikte Türkiye yeni bir tarihi bir dönemece girdi biz 1800'lerin başından itibaren 3. Selim ile başlayan büyük değişimlerin hepsini kaçırdık biz. 1960'lar 80'ler 90'lar bütün bu yıllarını kaybetti. İç sorunları sağ sol olayları ekonomik krizler sorunlar… Sistemin tıkadığı sorunlar Türkiye'yi ya içine kırdı ya da içine kapadı. Türkiye yine yeni bir değişim dönüşümün arefesindeyken 2 seçenek arasında. Türkiye ya yeniden içine kapanacak ya da yeni tarihine coğrafyasına dünyadaki yeni değişime uyum sağlayabilen güçlü bir sistemle yoluna devam edecek.

İlk getirmek istediğiniz düzenleme nedir?

Yerel yönetimlere ilişkin düzenleme. Yerel seçimlerden 1 yıl önce seçimle ilgili bütün düzenlemelerin tamamlanması gerekiyor. 30 Mart tarihine kadar yerel yönetimlerle ilgili uyum çerçevesini çıkaracağız.

Kamuoyunun en çok merak ettiği konu hiç şüphesiz, AK Parti-MHP ittifakı. Bu ittifak nasıl olacak bu sorunun cevabı aranıyor. Yarın ittifak konusunda süreç resmen başlıyor.

MHP'nin bizim bir bakış açımız olacak. Bu seçenekler ve bakış açıları masaya konulacak. İlk olarak masaya karşılıklı güveni iyi niyeti işbirliğini koyacağız. Biz bunu bir milli mutabakat olarak görüyoruz.

Kulislerde konuşulan bir konu var, önemli bir stratejiyle hareket ederek bu süreci "Milli mutabakat ittifakı" olarak tanımlıyorsunuz, ama şu merak konusu, bu mutabakat Kürt seçmenleri kaçırmaz mı? Çünkü referandumda Doğu ve Güneydoğu'dan yüzde 35'lik bir destek gelmişti. Ne dersiniz?

Bu 4 temel hiçbir vatandaşımızı Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni hiçbir vatandaşımızı rahatsız edebilecek bir mutabakat değil. Ne Van'da ne Edirne'de bayrağımızla ilgili bir sorunumuz var mı? Yok hamdolsun. Şu anda bölgeyi terörist unsurlardan temizledik. Bizim bölgede bir sorunumuz yok, Kürt kimliği ile bir sorunumuz yok. Burada demokratik siyaset temelinde buluştuğunuz sürece bir sorun olmaz. Biz HDP'ye demokratik siyaset temelinde siyaset yapın dedik. Terörle aranıza mesafe koyun dedik. Yerli ve milli asgari müştereklerimize bir araya gelmiş herkesle bizim ittifakımız tamdır.

Yurtdışındaki modellerin incelendiğini biliyoruz, nasıl bir formül bulunacak? Sanırım, Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu'nda yasal altyapı yok. Değişiklik gerekiyor ama merak edilen, pusulada iki partinin nasıl yer alacağı. Pusuluya nasıl konulacağı merak ediliyor.

Bütün bunlar partilerin kurumsallarını marka değerlerini koruyarak nasıl gerçekleştireceğiz, bunu beraberce göreceğiz.

İç siyasetin gündeminde CHP'nin yeni İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu var. Daha önce bir il başkanıyla ilgili bu kadar sert eleştiriler gelmemişti. Kaftancıoğlu, sosyal medyada eski paylaşımları nedeniyle hedef haline geldi. Bazı tweet'lerin kendisine ait olmadığı ifade ediliyor. Bu İstanbul yarışının çok daha çetin geçeceğini mi gösteriyor?

Türkiye 4 tane terör örgütü ile mücadele ederken Irak-Suriye sınırında çok ciddi riskler barındıran bir durumla karşı karşıyayız. NATO'nun en büyük ortağı kalkmış diyor ki bu sınırları bölgedeki terör örgütleri ile koruyacağız. ABD diyor ki, ben sınır güvenliğini teröristlere bırakmayı düşünüyorum. Bunlar yaşanırken CHP sokak çağrısı yapıyor. Gezi'den 17-25 Aralık'a kadar yaşadığı bütün bu olaylar zaten geçmişte yaşanan olayların tekrarından ibaret. CHP hükümeti gayrimeşru ilan ediyor, seçilmiş cumhurbaşkanının 20 Temmuz'da aldığı kararı yok hükmünde sayıyor, ona darbe diyor. OHAL'e darbe diyor. CHP İstanbul gibi bir ilde iki tane aday koyuyor, bir tanesi bir gün önce yaptığı açıklamada iç savaş çağrısı yapıyor. Seçilen il başkanı devlet katildir, hatta seri katildir diyor. Türkiye'nin temel değerleri ve temel milli pozisyonu Ermeni meselesinde devlet katliam yapmıştır diyor.

Ben yazmadım diyor ama…

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle Emniyet Müdürlüğü o hesabın kendisine ait olduğunu bugün tespit etti. CHP'nin ne yaptığını görüyorum bir geriyor bir devletin yanındaymışım gibi gözüküyor. CHP Türkiye'nin kendi içine kırılması için kullanılan içerideki aygıtlardan bir tanesiymiş gibi davranıyor maalesef.

ABD'nin aldığı PYD kararı ve sonrasında yaşananlara ne dersiniz?

Biz diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak NATO müttefiki olarak kendi sınır güvenliğimizi koruruz. Bugün MGK'dan tavsiye kararı çıkacaktır. Biz güney sınırımızda terör koridoruna asla müsaade etmeyiz terör devletine de asla izin vermeyiz diyoruz.