İlişkilerin canlanacak olmasından dolayı heyecan duyduğunu belirten Selvi, "Alice Harikalar Diyarında gibi ayaklarım yerden kesilmiş değil. İhtiyatlı bir iyimserlik içindeyim. Ama bu süreçte siyasi iradenin cesaretlendirilmesi gerektiğine inanıyorum" ifadesini kullandı. Selvi, "15 Temmuz darbe girişimi karşısında AB'den gereken desteği bulamadık. Yükselen milliyetçi dalganın etkisiyle AB, Türkiye'yi adeta itti" ifadesini kullandığı yazısında sözlerine, "Ama biz de Kopenhag Kriterleri'ni Ankara kriterleri yapıp yolumuza devam edemedik" diye devam etti.
Söz konusu süreçte ABD'nin Türkiye'ye dönük yaptırımlarının da etkili olduğunu ifade eden Selvi, şöyle devam etti:
Selvi, Reform Eylem Grubu'nun gündemindeki maddeleri de şöyle sıraladı:
— Öncelik "Yargı ve Temel Haklar" başlıklı 23. fasıl ile "Adalet, Özgürlük ve Güvenlik" başlıklı 24. fasılların açılmasını sağlamak. Bu fasıllarda atılacak adımlar, Türkiye'nin demokratikleşmesine olumlu katkı sağlayacak.
— Yargı Reformu Stratejisi'nin güncellenmesi. Türkiye'ye yönelik eleştiriler ağırlıklı olarak yargı konusunda geldiği için 'Yargı Reformu Stratejisi'nin güncellenmesi bunun önünü kesmeye yarayacak.
— Vize serbestisinde kalan kriterler gündemde olacak. Kişisel verilerin korunması, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele, Europol ile ilişkilerin güçlendirilmesi gibi. Terörle mücadele kriteri ise son ana bırakılabilir. Ankara 1.5-2 yılı reformlar ve AB ile ilişkileri geliştirme dönemi olarak görüyor. Önümüzdeki dönemde Almanya, Hollanda, Fransa ve Avusturya ile ilişkilerin güçlendirilmesi amaçlanıyor. Bu ülkelerden de olumlu yönde sinyaller var.
Selvi, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Tabii bunun için bizim de evin içini düzeltmemiz gerekiyor. AB ile ilişkilerde sembol haline gelen Osman Kavala, CHP milletvekili Enis Berberoğlu ve bazı belediye başkanlarının tutuksuz yargılanmasının yolunun açılması elimizin güçlenmesine yol açacak."