Duruşmada tanık olarak dinlenen sanık Emrah Bozdemir'in nişanlısı Pelin Çevirmen, "Olay günü bizim nişanımız vardı. Daha sonra nişana gelenlerin bir kısmını eve bırakmaya gittik. Dönüş yolunda önümüzdeki araç çok yavaş seyir halindeydi. O esnada Emrah, önümüzdeki aracın ne yapacağını anlamadı. Sonra sollama yaptı. O esnada karşı tarafta park halinde bulunan araçların farları gözümüzü aldı. Gözümüzü aldıktan sonra yayaları fark ettik. Emrah tekrar sağdan manevra yapıp kurtarmak istedi ancak kurtaramadı ve yayalara çarptı. Otomobilden inip yardım etmek istedik ancak o esnada çevredekiler ve aile tarafından darp edildik" dedi.
'O YOLDA 70 KİLOMETRE HIZLA GELİYORDU'
Duruşmada söz alan sanık avukatı ise, "Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz ediyoruz. Yayaların ve müştekilerin de maalesef kusurları mevcuttur. Yaya kaldırımının olduğu yerde yayaların yaya kaldırımını kullanma zorunlulukları vardır. Her iki yaya da bulundukları yerde kaldırım bulunmasına rağmen yaya kaldırımında değil de, araç yolunda yürüyorlar. Yaya kaldırımında olsa zaten bu kaza meydana gelmeyecekti" dedi. Annesi ve oğlunu kaybeden Basri Erdeniz Kalender ise, "O yolda 70 kilometre hızla geliyor" diye bağırdı.
'ADI ÜSTÜNDE, KAZA'
Bunun üzerine söz alan sanık Emrah Bozdemir, "Ölenlere rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Ben, yaşanan bu talihsiz kazadan dolayı çok üzgünüm. Adı üstünde, kaza. Herkesin başına da gelebilir. Kesinlikle ben bu kazadan dolayı suçluyum. Ben alkollü olduğum için de kusurluyum. Evet bunu kabul ediyorum. Ancak karşı tarafında kusuru vardır. Bunların da dikkate alınmasını talep ediyorum. Ban kazadan sonra kaçmadım. Kaçmak ne benim kişiliğime, ne de karakterime uyar" dedi.
Mahkeme heyeti, sanık avukatının son savunmasını yapması ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Geçtiğimiz Mayıs ayında görülen ilk celsede anne Burcu Ekdi Kalender, "Benim oğlum 7 yıl tedaviden sonra olan bir çocuktu. Benim bir daha çocuk sahibi olma şansım yok. İnsanlar öğle arası yemeğe giderken, ben her gün çocuğumun mezarına gidiyorum. Çocuğumun yanağını öpmem gerekirken, toprağını öpüyorum. Niye ben oğlumun yanağını öpmek varken gidip toprağını öpeyim böyle insanlar yüzünden? Başka Yiğit'lerin ölmemesi adına böyle insanların kesinlikle dışarıya çıkmaması lazım. 215 promil alkol ne demek? Benim yavrum öldü, niye başka çocuklar da ölsün? O da cezasını çekmeli. Böylelerinin kurbanı oldu suçsuz yere benim yavrum. En ağır şekilde cezalandırılması ve yüreğimin ferahlaması için elimden ne geliyorsa yapacağım" dedi.