ABD Başkanı Donald Trump'ın Kaşıkçı cinayetiyle ilgili yaptığı farklı açıklamaları hatırlatan Hürriyet yazarı Selvi, "Kaşıkçı cinayetinin üstü örtüldüğü takdirde bunun yeni siyasi cinayetlere, muhalif gazetecilerin ortadan kaldırılmasına bir davetiye olacağı gün gibi aşikâr" dedi.
"Hatırlarsanız, Kaşıkçı cinayetinden önce CIA'in bir kaydından söz edilmişti. Suudi yetkililerin aralarında Kaşıkçı'nın Riyad'a kaçırılmasına dair konuşmalarının CIA'in dinlemesine takıldığı yönündeydi. Peki CIA bu istihbaratı ülkesinde gazetecilik yapan Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı ile paylaşmış mıydı? O yönde bir bilgi yok. Tam aksine Suudi Arabistan'ın Washington büyükelçiliğine başvuruda bulunan Kaşıkçı'nın Türkiye'ye yönlendirildiğini biliyoruz. Bu noktada yeni ulaştığım bir kulis bilgisini paylaşmak istiyorum.
'VELİAHT PRENSİN 'KAŞIKÇI'NİN BİR AN ÖNCE SUSTURULMASI' TALİMATI VERDİĞİ SÖYLENİYOR'
Trump, Kaşıkçı'nın öldürülme anına ilişkin ses kaydını dinleyip dinlemediğinin sorulması üzerine 'Kaşıkçı'nın acı çekmesini dinlemek istemiyorum. Bu çok vahşi, çok kirli ve iğrençti' yanıtını vermişti.
Veliaht prens Bin Selman'la Washington büyükelçisi Halid bin Selman kardeş. Ama aynı zamanda ağabey ülkenin 'gerçek kralı', diğeri ise Washington büyükelçisi. Önemli iki koltukta oturan ağabey ile kardeş arasındaki konuşmanın Cemal Kaşıkçı'ya dair olduğu, Kaşıkçı'nın faaliyetlerinden duydukları rahatsızlığı paylaştıkları konuşuluyor. Veliaht prensin 'Cemal Kaşıkçı'nın bir an önce susturulması' için talimat verdiği söyleniyor. Veliaht prensin bu talimatının CIA'in dinlemesine takıldığı ifade ediliyor. Zaten cinayetle sonuçlanan Kaşıkçı olayı, bu süreci doğruluyor. Trump, infaz anına ilişkin kayıtları 'çok vahşi, çok kirli, çok iğrenç' bulduğu için dinlememişti ama CIA'in elinde olduğu söylenen bu kayıtları dinleyip dinlemediğinin sorulması gerekiyor."