Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Al Jazeera için “Yerel seçimlerin sonrasında Türkiye’yi ne bekliyor?” başlıklı bir makale kaleme aldı.
Söz konusu makalede sözlerine "Normal koşullarda Türkiye’de yapılan yerel seçimler, uluslararası medyada gündem olmazdı. Ancak bu yıl gerçekleştirilen 31 Mart seçimleri yurtiçinde ve yurtdışında oldukça dikkat çekti" diye başlayan Altun, şöyle devam etti:
"Türkiye’nin en büyük şehri ve ekonominin başkenti olan İstanbul, sonucu henüz itirazlara konu olan kafa kafaya bir yarışa sahne oldu.
Nihai sonuçtan bağımsız olarak, yapılan seçimler, bazı Batılı medya kuruluşları ve uzmanlar tarafından ortaya atılan “Türk demokrasisi ölmüştür” konulu popüler ancak mesnetsiz iddiaların yanlışlığını ortaya koydu. Demokrasimizin ayakta olduğuna hiçbir şüphe yoktur.
Türkiye, Yerel seçimlerin tamamlanmasıyla birlikte uzun yıllardır ilk kez 4.5 yıl boyunca seçim olmayan bir döneme girdi. 2023 yılına kadar Cumhurbaşkanlığı’nın gündeminde ekonomi, Suriye krizi ve milli savunma kabiliyetlerimiz olmak üzere üç ana başlık olacaktır.
Sınırlarımızın içinde yönetimin birinci önceliği, ekonomiyi rayına oturtmak olacaktır. Ülkemiz, geride bıraktığımız aylarda tarihte görüşmemiş ve ciddi hasara sebep olabilecek bir ekonomik saldırıyla karşı karşıya kaldı. Ancak bu saldırıyı atlatmayı başardık.
Bu süreçten alınan ders, hükümetin ekonomimizi dış şoklara daha dayanıklı hâle getirmek için gereken adımları atması gerektiği olmuştur. 2023 yılına kadar ekonomimizi ihracat odaklı büyümeyi destekleyerek, teknolojiye yatırım yaparak ve istihdam sağlayarak güçlendirmek istiyoruz.
Ülkemizin mali disipline bağlılığını yeniden teyit eden Albayrak, kısa vadeli sorunların çözümü için kamu bankalarına yaklaşık 4.92 milyar dolarlık destek sağlama ve özel bankaların sermaye seviyelerini artırmalarına yardım etme sözünü vermiştir. Uzun vadede ise hükümetin gelir seviyesine bağlı yeni bir bireysel emeklilik sistemi kurma düşüncesi paylaşılmıştır. Gıda fiyatları enflasyonuyla mücadele planı ise önümüzdeki ay kamuoyuyla paylaşılacaktır.
Aynı zamanda özellikle Suriye’den kaynaklanan milli güvenlik tehditlerini ortadan kaldırmaya odaklanacağız. ABD Başkanı Donald Trump, dış politika ve savunma alanında müesses nizamın baskısı altında kalarak Suriye’den çekilme kararını, Türkiye’nin terörizm ve aşırıcılıkla mücadele kararlığı ve taahhüdüne rağmen, geri almıştır.
Ancak Washington’un kararından bağımsız olarak kendi göbeğimizi kendimiz kesmek durumundayız. Türkiye, son yıllarda Suriye’nin kuzeyinde PKK ve DEAŞ terör örgütlerini hedef almıştır. Bir sonraki hedefimiz ise PKK’nın Suriye kolunun işgal ettiği Münbiç’in özgürleştirilmesi ve Fırat Nehri ile Suriye-Irak sınırı arasındaki tüm terör faaliyetlerinin sonlandırılmasıdır.
NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan ülkemiz, Suriye iç savaşının etkisiyle hava savunmasını güçlendirme ihtiyacı duymuştur. Yıllar boyunca en ileri teknolojiyi en uygun koşullarda temin etmenin yollarını aradıktan sonra Rusya Federasyonu’ndan S-400 füze savunma sistemini almak için bir anlaşma imzaladık.
Yunanistan gibi NATO müttefiklerimizin Rus hava savunma sistemlerine sahip olduğunu düşünerek, son derece normal şekilde dost ve müttefiklerimizin Türkiye’nin egemenliğine saygı göstereceği varsayımında bulunduk. Bu süreç kamuoyunun gözleri önünde yaşanmış ve beklentilerimiz, medyayla defalarca paylaşılmıştır.
Bu konuda Türkiye’nin pozisyonu aynıdır. Her ülke gibi komşularımızla ve diğer bölgesel güçlerle dostane ilişkilerimizin olmasını isteriz. Rusya’yla enerji, savunma ve diğer alanlardaki iş birliğimiz, Türkiye’nin NATO ittifakına olumsuz yaklaştığı anlamına gelmez. Ülkemizin Atlantik İttifakı’na en çok katkı yapan ülkelerden biri olması, bu iddiayı desteklemektedir.
Sonuç olarak Cumhurbaşkanlığı, önümüzdeki dört buçuk yıllık dönemde mevcut sorunları çözmeye ve uzun vadeli meselelere çözüm bulmaya odaklanacaktır. Ülkemiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde tarihi bir ekonomik büyüme yaşamış, yüz milyarlarca dolarlık doğrudan yabancı yatırım çekmiş ve bölgesel bir güç hâline gelmiştir. Önümüzdeki yıllarda aynı hedefler doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz."