Abdulkadir Selvi, Hürriyet'te "CHP’nin stratejisi ve kabine değişikliği söylentileri" başlığıyla yayımlanan yazısında "Siyasetin bir matematiği var. Netice itibarıyla en çok oyu alan kazanacak. Ama bir de matematiğe sığmayan siyasi sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu nedenle ışı sıkı tutuyor. CHP de işin farkında" ifadesini kullandı.
"O nedenle iki parti de artı bir oyun hesabını yapıyor. Erdoğan, ‘Sıkılmadık el, çalınmadık kapı bırakılmayacak. Yüz yüze görüşülecek, gönüllere girilecek’ diyor. Öncelikli olarak hemşeri dernekleri mercek altına alınmış durumda. Ancak burada asıl sorun şu: Hemşerilere ulaşılacak ancak onlara ne söylenecek?
Ekonomi ne olacak?
Bir zarftan çıkan 4 oydan biri geçerli sayılırken diğer üçü neden geçersiz oldu?
Hırsızlık diyorsunuz, peki bu hırsızlığı kim yaptı?
AK Parti bu sorulara ikna edici cevaplar üzerinde çalışıyor. Temel bakış açısını yansıtması için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir milletvekili arasında geçen diyaloğu yansıtmak istiyorum:
Milletvekili: İstanbul seçimlerini neden kazanamadık, bunun çok iyi analiz edilmesi lazım.
Erdoğan: Ooo işimiz zor. Daha sana anlatamamışız ki... Biz kazanamadık değil, biz haksızlığa uğradık.
Tabii önemli olan, İstanbul seçmeni ne diyecek? Seçimlerin iptali bir mağduriyet olarak mı görülecek yoksa oyların çalındığını mı düşünecek? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi AK Parti’nin haksızlığa uğradığı kanaatine mi ulaşacak, yoksa mazbatası alınan İmamoğlu’nun mağdur olduğunu mu düşünecek? İstanbul’da sandığa sadece adaylar ya da partiler girmeyecek. Büyük ölçüde YSK kararı oylanacak.
KABİNE DEĞİŞECEK Mİ?
Bu arada siyasi kulislerde iki şey daha, çok konuşulmaya başlandı.
1- Kabine değişikliği.
2- Abdullah Gül-Ali Babacanpartisinin kuruluş çalışmalarının hızlandırıldığı. Buna bir de Ahmet Davutoğlucephesinde sürdürülen çalışmaları eklemek lazım.
Bir süredir AK Parti’nin seçim hazırlıklarını paylaşıyorum. Ama CHP’de de seçim stratejisine son şeklini vermek için titiz bir çalışma yürütülüyor.
CHP’de İstanbul seçimleri Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun tarafından koordine edilecek. Seçim stratejisini belirlemek üzere Seyit Torun ve Oğuz Kaan Salıcı ile İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu salı gününden beri bir çalışma yapıyorlar.
7 BAŞLIKTA CHP’NİN STRATEJİSİ
1) CHP, seçim kampanyasını Ekrem İmamoğlu üzerine kuracak. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ’İmamoğlu adını anmayın. CHP adayı deyin. İmamoğlu’nu değil, CHP’yi ön plana çıkarın’ demişti. AK Parti seçimleri, AK Parti-CHP seçimine dönüştürmeyi, Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nu karşı karşıya getirmeyi planlıyor. Ama bu sakın yanıltıcı olmasın. Binali Yıldırım’ı ön plana çıkarmak için ayrı bir çalışma yürütülüyor. Netice itibarıyla İstanbul halkı Binali Yıldırım’ı ya da Ekrem İmamoğlu’nu seçecek.
2) CHP’nin kampanyası çatışma üzerine kurulmayacak. Kucaklayıcı dil korunacak. İstanbul ittifakı öne çıkarılacak.
3) 31 Mart’tan farklı olarak kampanyanın ana omurgasını YSK’nın seçimleri iptal kararı oluşturacak. Mağduriyet vurgusu ön plana çıkarılacak, vicdanlara seslenilecek.
4) Sosyal medyada sanatçılar ve işadamları daha geri plana çekilecek. İmamoğluön plana çıkarılacak.
5) ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganı sürdürülecek. Ancak yeni bir slogan belirlenmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
6) Daha önce ’CHP’de ‘Her şey çok güzel olacak’ diyenlerle ‘Her şey çok zor olacak’ diyenler arasında bir mücadele yaşanıyor’ demiştim. CHP’de her şeyin çok güzel olmasını istemekle birlikte her şeyin çok zor olacağını düşünenler galip çıktı.
7) Seçim kampanyasında Kemal Kılıçdaroğlu da yer alacak. İmamoğlu’na göre daha geri planda duracak. Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener’in birkaç çalışmada birlikte olması düşünülüyor.
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, İstanbul seçimlerine 23 Haziran’dan sonra yeni bir Türkiye kurulacak düşüncesi ile bakıyorlar."
