Ağbaba, burada yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin dünyada en fazla iş cinayeti işlenen ülkelerinden biri olduğunu ve Avrupa'da birinci sırada yer aldığını" kaydetti.
İş cinayetlerinin dünyada kayıt dışılık, örgütlenme ve sendikalaşma ile ortadan kaldırılabileceğine işaret eden Ağbaba, sendikaların olduğu yerde bu sorunları ortadan kaldırmak için daha fazla sendikal örgütlülüğe ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Ağbaba, Türkiye'de iş cinayeti denildiğinde ilk akla gelenin Soma olayı olduğunu ifade ederek, "Soma'dan günümüze kadar geçen sürede bir Soma kadar maden işçisi yaşamını yitirdi. Türkiye daha önce yaşamadığı bir dönemi yaşıyor. İşsizlik rakamı rekorlar kırıyor. 8,5 milyonu aşan işsizimiz var. Görünen o ki önümüzdeki dönemde daha da artması bekleniyor" değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul'da 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesinin hem ekonomiyi hem de çalışma yaşamını olumsuz etkilediğini iddia eden Ağbaba, hukukun olmadığı bir yerde, demokrasinin gelişmesinin, ekonominin büyümesinin beklenemeyeceğini vurguladı.
'ÇALINAN TÜRKİYE'NİN İTİBARIDIR'
"Krizin faturasını en fazla da emekçiler ödüyor. Çalışanların maaşları yoksulluk sınırının altında kalmaya devam ediyor. 23 Haziran seçimlerinde tüm duyarlı yurttaşlarımızdan beklentimiz sandığa gitmeleridir. Türkiye'de 1950'den beri oluşan seçim hukuku, 150 yıllık demokrasi kültürü YSK eliyle yok edilmeye çalışılıyor. 'Çaldılar' diyorlar, ortada çalınan tek şey Ekrem İmamoğlu'nun mazbatası, Türkiye'nin itibarıdır. Hakimi atayan kendileri, seçim kurulunu atayan kendileri, görevli polisleri atayan kendileri, devletin tüm olanaklarını kullanan kendileri, seçimi kaybedince 'Çaldılar' diyen de kendileri"
Ağbaba, kıdem tazminatına ilişkin de "Kıdem tazminatını fona devretmek istiyorlar. Biz geçmişteki fon uygulamalarının ne anlama geldiğini biliyoruz. Aynı sonun işsizlik sigortası için de yaşanmasını istemiyoruz. Kıdem tazminatı işçilerin son kalesidir. Kıdem tazminatı nasıl ki sendikaların kırmızı çizgisi ise bizim de kırmızı çizgimizdir" ifadelerini kullandı.
