00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:01
5 dk
GÜN ORTASI
12:06
83 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
9 dk
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:10
11 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
10 dk
HABERLER
12:00
3 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
54 dk
HABERLER
15:00
5 dk
SPOR BÜLTENİ
15:30
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
8 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
Dünya haritası - Sputnik Türkiye
DÜNYA
Rusya, ABD, Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından son dakika haberleri, analizler ve özel dosyalar.

İmamoğlu: Yıldırım benim için 'Kazandı' diyemedi

© AFP 2023Ekrem İmamoğlu
Ekrem İmamoğlu - Sputnik Türkiye
Abone ol
23 Haziran'da yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, AK Partili rakibi Binali Yıldırım'ın seçim gecesi kendisi için "kazandı" diyemediğini söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, merak edilenler hakkında Sözcü'den Özlem Gürses'in sorularını yanıtladı.

Söyleşinin bugün yayımlanan ikinci bölümünde İmamoğlu, seçim sonrası hissettiklerini ve gelecek süreçte neler yapmak istediklerini anlattı.

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu - Sputnik Türkiye
İmamoğlu: Taksim Meydanı'ndaki düzenleme öncelikli
Gürses'in yönelttiği sorular ve İmamoğlu'nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

- Bayramda Karadeniz'de yaptığınız mitinglerde insanlara “Size Diyarbakırlı hemşerilerimin, Mardinli hemşerilerimin selamını getirdim” dediniz… İnsanlar da “Aleykümselam” diye bağırdı…

Tümüyle bilinçli getirdiğim bir selamdı, bir arkadaşım dedi ki “Büyük cesaret !” Hayır, değil. İstanbul'da yaşıyorum ve biliyorum ki İstanbul'da herkes var. Ve herkes kucaklaşmadığı sürece, adil yönetimler olmasının şansı yok.

– Diyarbakır'a gidecek misiniz?

Gitmek istiyorum. Davet alıyorum; Yüksekova'dan, Van'dan Ağrı'dan, İzmir'den, Edirne'den. Bu muazzam bir şey. Bunu niye anlatıyorum: Bizim, bu toplumu barıştırmamız lazım.

– Trabzon'a Ordu'ya ve Giresun'a da bu nedenle mi gittiniz?

Ben Trabzon'a bayramı vesile ederek gittim. Baba ocağımı göreyim dedim. Orada sizinle de beraberdik, ama bilmediğiniz bir şey anlatacağım… Ben dedim ki arkadaşlarıma “Trabzon Meydanı'na gitmeden önce, öğlen namazına denk geliyor, tarihi camiye girelim,  çıkışta 2000 kişi varsa el sıkışırız, 6000 kişi olursa da otobüse çıkarım.” Siz de gördünüz, otobüsle giremedik meydana !

– Bu makro siyasete dair nasıl bir mesaj sizin için?

Bu müthiş bir karşılama, ama bir karşılama. Bir seçimde elde ettiğiniz sandık başarısı siyasi kariyeriniz için çok şey ifade etmez. Şimdi benim için “Yarınlarda siyasette bir başka alanda başarı elde edebilir miyim?” sorusunun kriteri İstanbul'daki başarımdır.

– Dolayısı ile İstanbul'a konsantre oldunuz. Sayın Vali'den mühür aldığınız anlarda ne hissettiniz?

Ekrem İmamoğlu, HDP - Sputnik Türkiye
İmamoğlu: Demirtaş'ı ziyaret etmek isterim ama bazı kurallar var
Doğrusu içimde burukluk vardı. Bugün ben 3 ayı bitirmiş olabilirdim, ama 3 günlük belediye başkanıyım. Türkiye'de, yönetimle de ilgili kavramlar değişmeli, değiştirmeliyiz. Parti, partizanlık, partim ne derse o olur, liderim ne derse o olur… Yahu vatandaş ne derse o olur! Lider kendi hatasıyla, hırslarıyla seni yönlendirebilir, maçta teknik hoca çok öfkeli davranıp “Git rakibin gözüne yumruk at” derse yumruk mu atacaksın yani?  Böyle bir şey yok. Maç bitecek, futbol hayatın devam edecek. Bu duyguyu biz bu şehre yayabilirdik. Kaybettiğimiz o zamanın vermiş olduğu bir burukluk vardı o mühür teslim anında…

– “İstanbulluyum” demiyor insanlar…

Dedirteceğiz. Şehirli kimliğini hissettirmek “Köprü, yol yaptım”la olmuyor. Şehri hissettireceğiniz şeyler, kültürdür, sanattır, çevredir. Sevgidir, buluşmalardır…

– 2023'te İstanbul'u yönetiyor olacaksınız. Cumhuriyet'in 100. Yılı. Nasıl bir İstanbul var hayalinizde o yıl dönümü için?

Ben 19 Mayıs'ı da, 19 Mayıs'ın 100. yılını da İstanbul'da çok yaşamak istemiştim. Ona mani oldular, Samsun'da yaşadım o günü. Ve İstanbul'da böylesi önemli bir tarihi anı, tek bir afişte bile göremedik. Bu toprakların bağımsızlık mücadelesinin çıkış noktası idi İstanbul. Bunu nasıl hissettirmezsiniz topluma? 2023 deyince, Cumhuriyet'in 100. Yılı. Doya doya hissettirmeliyiz.  İşte bir kimlik böyle kazandırılır.

– Ne kimliği?

T.C. vatandaşı kimliği. Aynen  “İstanbulluluk” kimliği gibi. 21. Yüzyılın çocuğu, genci, kenti nasıl olmalı. Bütün bunları ete kemiğe büründürdüğünüz zaman, Cumhuriyet'in 100. yılına da muazzam bir karşılama hazırlamış olursunuz. Biz onu yapacağız.

'YILDIRIM 'ÖNDE GİDİYOR' DEDİ'

– 23 Haziran gecesi Binali Yıldırım'ın açıklamasını dinlerken ne hissettiniz? Hele 31 Mart gecesinden sonra…

Ekrem İmamoğlu - Sputnik Türkiye
İmamoğlu 'kırmızı çizgilerini' açıkladı
Özlem Hanım, 31 Mart o kadar helaldi ki! Günün sonunda geldiğimiz noktaya bakar mısınız, oylarla ilgili, seçim sayım cetvelleri ile ilgili bir sorun yok. Bulamadılar  hiçbir şey!  Ama ne var? Kuruldaki insanlar… Biliyorsunuz bazıları “Suçluysam benim hakkımda işlem yap” dedi. Hani soruşturma Özlem Hanım? Bakın üzerinden 6 Mayıs, 6 Haziran, 6 Temmuz geçti.. 2 ay geçti. Hani soruşturma, hani suç duyurusu? Kimi aldattınız? Daha acısı var, hani hırsızlar, nerede? “Çaldılar.” Kim? Yüzüne sordum, cevap veremedi. Bu sayfaları açmak beni üzüyor, “Seçimde her şey söylenir ama seçimden sonra unutulur…” Valla ben öyle biri değilim, kusura bakmayın! Bunu niye söylüyorum; kullandıkları bu dil çok tahribat oluşturdu. Dolayısı ile ben 23 Haziran gecesi, o açıklamayı izlerken çok manidar baktım, ne diyecek diye ve diyemedi farkında mısınız?

– Ne diyemedi yani ?

Kazandı diyemedi! “Önde gidiyor, tebrik ederim.” Ben bunu ilk defa size söylüyorum bakın. “Kazandı” diyemedi… Ben derdim: “Kazandı.” Bu kadar. “Veriler geliyor, İmamoğlu önde gidiyor,” Önde gidiyor nedir? Maç bittiyse, bitmiştir yani. FB-GS maçının ortasında “Şu takım önde gidiyor” diye açıklama mı yapılır? Benim oradaki bakışlarım da o.

– Aynı gece “İstanbul seçimini yaptı” diye haber yapanlar da kimin seçildiğini bir türlü yazamadılar. 

Medyanın da kazananları var muhakkak, demokrasi adına.Her sabah medya takipten tüm haberler geliyor malum. İnanır mısınız bazı gazetelerin başlıklarına şöyle bir bakıp geçiyorum, içine girip bakmıyorum bile… Arkadaşlarım bütün bu yalan haberlerden, iftiralardan, gazete kupürlerinden bir “Demokrasi müzesi” kuralım diyor. x,y,z gazeteleri hangi manşetleri atmışlar, benimle ilgili hangi iftiraları atmışlar, belge olarak koymak gerekir. Niye? “Bunu yaparsanız bu bir işe yaramaz” demek için, yani böyle strateji olmaz. Kaldı ki o gazeteler okunmuyor, o televizyonlar izlenmiyor.

'UÇURUMUN KENARINDAN İNSANLARI TUTUP ÇEKTİK'

– Kampanyayı baştan yapacak olsanız, şunu yapmazdım dediğiniz ne var? İki kere yaptınız üstelik siz kampanyayı, kimisi diyor ki “Duble mazbata…” 

Bu sabah siz gelmeden Trabzon'da çocukluğumdan bir esnaf ağabeyimiz aradı, çok şakacı, çok tatlı bir adamdır, Ömer Abi… “Bak oğlum” dedi, “Sen şimdi iki mazbata aldın ya… Çık açıkla, iki mazbata eşittir 10 yıl kardeşim! Ben 10 yıl belediye başkanıyım diyeceksin !”

– Duble mazbataya duble kampanya…  

İmamoğlu, Madımak anmasında türkü söyledi: Bu katliama neden olan zihniyetin bu ülkeden defolup gitmesini istiyorum - Sputnik Türkiye
İmamoğlu, Madımak anmasında türkü söyledi: Bu katliama neden olan zihniyetin bu ülkeden defolup gitmesini istiyorum
İtiraf etmeliyim ki, her konuştuğumuz insandan bir şey alıp kampanyamıza kattık. Gazeteci, vatandaş, kim bize doğru bir katkı yaptıysa… Yani kampanyanın etrafını egoist, takıntılı duygularla çevirmedik. İnanın pişman olduğum bir yanı yok, çok içime sindi. Ayrıca binlerce mektup var Özlem Hanım. Onlarca zarf var. içinden 10 lira, 5 lira, 700 lira çıkan… Videolar var, 500'ün üzerinde beste var.

– Kaybetseydiniz en çok neye üzülecektiniz?

Eşim de, ailem de, siyasi yol arkadaşlarım da bilir, siyaseti bir günde bırakabilecekmişim gibi yapıyorum. Çünkü meslek değil siyaset…

– Ama tutkunuz…

Tutku da değil, bir görev. Tutkuya dönüşürse o da riskli. Ben işin orasında değilim. Kaybettiğimde de beni mutlu edecek çok şey var hayatımda; ailem, iş yaşamım. Ama şuna üzülürdüm, bu seçimde toplum değiştirmek istiyordu. Değiştiremediği zaman toplumda demokrasiye olan inanç konusunda derin bir küslük doğacaktı, “Artık bu ülkede seçimle bir şey değişmez…” İşte üzüleceğim tek şey bu olurdu. O uçurumun kenarından bir kesim insanı tutup geri çektik. Demokrasi adına uçurumun kenarından tutup tekrar toplumun bir parçası yaptığımız milyonlar var. İstanbul'da değil sadece Özlem Hanım, Türkiye'de. 

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала