CHP'li Açıkel, yeni parti programının nasıl bir model çerçevesinde yazılacağını anlattı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Fethi Açıkel, yeni yazılacak parti programıyla ilgili olarak "Türkiye’yi iktidara taşıyacak, güçlendirilmiş parlamento ve yargı bağımsızlığını, anayasal kurumları yeniden ön plana çıkartacak bir model çerçevesinde yazılacak" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Fethi Açıkel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla yeniden yazılacak parti programına dair bazı detaylar paylaştı.

Hürriyet'ten Rifat Başaran'a konuşan Açıkel, şunları söyledi:

“CHP iktidara giderken parti programının da buna uygun yeniden ele alınması gerekiyordu. Kuruluş ilkelerini merkeze alan bir demokratlar ittifakı anlayışıyla birleşenlerin ve paydaşların katılımı ile yazılacak.

Türkiye’yi iktidara taşıyacak, güçlendirilmiş parlamento ve yargı bağımsızlığını, anayasal kurumları yeniden ön plana çıkartacak bir model çerçevesinde yazılacak. Programımızı, cumhuriyet, yurttaşlık kültürü ve vatanseverliği her şeyin üzerinde tutan, Türkiye’ye layık yönetim anlayışı için temel ilkeleri ortaya koyan felsefeyle yazacağız. CHP, Cumhuriyetimizin ulu bir çınarıdır. Bu çınarın altında tüm yurttaşları, hiçbir partizanca dışlama olmaksızın, yurttaşlık hukuku ve demokratik yurttaşlık idealleri temelinde bir araya toplamayı hedefliyoruz.

'TÜRKİYE'NİN TÜM YURTSEVER VE DEMOKRATLARINI, PARTİ AYRIMI GÖZETMEKSİZİN DİNLEYECEĞİZ'

Cumhuriyet, demokratik haklar, kadın hakları, özgürlükler, bağımsız yargı, anayasallık, medyanın özgürlüğü ve tüm bunların temelinde Cumhuriyet değerlerimizi, liyakatli ve demokratik yurttaşlık kültürünü ön plana çıkartacak bir perspektifle ele alacağız. Bunu yaparken örgütümüz başta olmak üzere sendikalar, odalar, barolar, akademi, sivil toplum örgütleri, Türkiye’nin tüm yurtsever ve demokratlarını parti ayrımı gözetmeksizin dinleyeceğiz, görüşlerini alacağız. Henüz önümüzde bir takvim yok.

Yerel seçim başarımızla bağlantılı olarak ortaya çıkan; belediyelerimizin tüm yurttaşlarımızı kucaklayan, partizanlıktan uzak son derece saydam, hesap verebilir, liyakati ön plana çıkartan ve israf ekonomisini sona erdiren performans sergilenmesi… Bu bizim tüm Türkiye ile kucaklaşmamızın da, uzun süredir izlediğimiz Kemal Kılıçdaroğlu yaklaşımının da ruhunu oluşturuyor.”