Türkiye'nin en önemli ekonomi ve ticaret ortağı AB'nin yaptırım kararları ve yaptırımların devam edebileceğine ilişkin tutumunun Doğu Akdeniz'deki tansiyonu düşürecek bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Çeviköz, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa Birliği, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ihtilaf çözülmeden ve Ada'da tam anlamıyla bir barış tesis edilmeden Güney Kıbrıs'ı üye olarak kabul etmekle büyük bir hata yapmıştı. Avrupa Birliği'nin ikinci büyük hatası ise Annan Planı'na 'Evet' diyen KKTC'ye yönelik izolasyonları kaldırmaması olmuştu. Avrupa Birliği, ne yazık ki, üçüncü büyük hatasını da Doğu Akdeniz'deki doğal gaz kaynakları bağlamında yapmaktadır. Avrupa Birliği'nin Türkiye ve KKTC'yi hiçe sayan yaklaşımını kabul etmiyoruz. Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması Kıbrıs sorununun barışçıl yollarla çözümüne asla yardımcı olmamaktadır."Türkiye'nin Avrupa Birliği ile mülteciler sorunu ve terörle mücadelede iş birliği içinde olduğunu anımsatan Çeviköz, bu iş birliğinin karşılıklı yarar sağladığını düşündüklerini belirtti.
"Bütün bu gerçekler ışığında AB'nin Türkiye'ye yaptırım uygulaması haksız ve meşru dayanaklardan yoksun bir davranış olmuştur. Sayın Dışişleri Bakanı'nın yaptırımları küçümseyen ifadesiyse AKP iktidarının Türkiye-AB ilişkilerine değer vermediğinin yeni bir göstergesini oluşturmaktadır."
Avrupa Birliği’nin yaptırım kararı alacak kadar ileriye gidebilmesinin altında, iktidarın Türkiye'yi Doğu Akdeniz’de yalnızlaştıran hatalı dış politikaları olduğunu ileri süren Çeviköz, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'e yönelik politikalarının bir yandan Kuzey Kıbrıs'ın haklarını gözetirken bir yandan da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki yalnızlığını ortadan kaldıracak şekilde yürütülmesi gerektiğini savundu. Çeviköz, şunları kaydetti:
Tüm yorumlar
Yeni yorumları göster (0)
Cevaben(Yorumu gösterYorumu gizle)