Kılıçdaroğlu: Bir ülkeyi yöneten insan kendi ülkesinin toprağına galoşla basmaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir traktörün önünde çektirdiği fotoğrafı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Bir ülkeyi yöneten insan kendi ülkesinin toprağına galoşla basmaz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rize'de vatandaşlara seslendi.

"Belediyecilikte 7 ilkeyi belediye başkanımız binaya asmış" diye sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu'nun, açıklamalarının devamında şunlar öne çıktı:

"Çocuklarımız bizim her şeyimiz.Bütün belde halkını ayrım yapmadan kucaklayacak belediye başkanı. Belediye başkanının aldığı her aylığı millet ödüyor. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi öder, kefen bezine de vergi veriyoruz. Hesap veriyorsak orada kibir yoktur, halka saygı vardı. 17 yıldır hükümeti yönetenler hesap vermiyor.

‘KİBRİN FOTOĞRAFINI GÖSTERMEK İSTİYORUM’

Bir ülkeyi yöneten insan kendi ülkesinin toprağına galoşla basmaz. Biz toprağa yalın ayak basarız. Yalın ayak gezeriz. Vücuttaki elektriği alır toprak. Bir de gidip galoşla fotoğraf çektirmiş. Allah kibirden insanı korusun.

İmkânımız olsa yalın ayak gezeriz, toprağın üzerinde. Ayağınızda çizme galoş ile birlikte fotoğraf çektireceksiniz. Allah bizi kibirden korusun. İsraftan kaçınmak zorundayız. Ne için? Bu güzel çocuklarımız için. Her kuruşu yerinde ve zamanında harcamak için. Fakir mahalleler varsa pozitif ayrımcılık yapacak. Suriyeliler konusu son günlerde çok tartışılıyor. Suriye belasını bizim başımıza kim açtı? Yanlış dış politikasının bedeli Türkiye’ye çok ağır oldu. Suriye’de Müslümanlar birbirini katlediyor. Suriye ile süratle barışmak lazım. Bunların hepsi olacak."

Son dönemde Suriyeliler konusunun çok tartışılan bir konu olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Suriyeliler var. Bu da son günlerde çok tartışılan bir olaydır. Suriye belasını bizim başımıza kim açtı ? ‘24 saatte Şam'da Merve camisinde namaz kılacağız' dediler. Yani Suriye'ye gireceklerdi 3,5 milyon Suriyeli Türkiye'ye girdi. Ensar diye karşıladık doğru, bakalım doğru, koruyalım doğru, çoluk çocuğu var, açlık sefalet olmasın bunların hepsi doğru ama yanlış bir dış politikanın Türkiye'ye maliyeti çok ağır oldu. Şimdi neredeyse düşman halindeyiz neden ? Suriye'de Müslümanlar birbirlerini katlediyorlar. Bir grubun eline Rusya silah veriyor, öbür grubun eline de Amerikalılar. Siz birbirinizi öldürün silahı da biz size vereceğiz diyorlar. Suriye ile süratle barışmak lazım, Mısır ile süratle barışmak lazım. Doğu Akdeniz'deki haklarımızın korunması için bunlar çok önemli. Ben bunların hepsini söylüyorum. Bunlar olacak ama bunlar ne kadar geç olursa Türkiye vatandaşları o kadar ağır bedel ödeyece."

Çay ve fındığın bölge ekonomisi için önemine de değinen Kılıçdaroğlu, “Rize milletvekilleri ‘Çay da taban fiyat olsun, Rize’nin sorunlarını çözelim' demiyor. Çayın sorunlarını biliyorum. Burada da özel olarak çay konusunda bir toplantı yaptık. Çay üreticileriyle, sanayicilerle özel bir toplantı yaptık. Bu sorunun nasıl çözüleceği ile alakalı oturduk, güzel güzel çalışmalar yaptık. Fındık, çay bu ülkenin ciddi bir sorunu. Çay ve fındık Karadeniz'in stratejik ürünleridir. Çay olmazsa Rize olmaz, fındık olmazsa Karadeniz olmaz. Dolayısıyla bu iki ürüne özel ağırlık vermek gerekiyor. İki ürünü üreten bütün üreticilere de her türlü desteği vermek gerekiyor. Bu verilebilirse pek çok sorun da çözülmüş olur" ifadesini kullandı.