AK Partili Yavuz: Şahan'ın bana katkısı olduğunu düşünüyorum

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, şu anda elinde liste olduğunu belirterek bazı isimlere ceza ve tazminat davası açacağını duyurdu. Yavuz, "O kadar fazla dava değil. Gerçekten kasti iradi olarak, karalama niyetini düşündüğüm, özellikle onlardan başlayacağım. Çünkü o süreçte ben AK Parti'nin davasını güdüyordum" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz, Sakarya'da bir internet haber sitesinin merkezini ziyaret edip, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçim sürecini değerlendiren Yavuz, "Sosyal medyada önce iftiralar kurgulandı sonra da haberleştirildi, köşelere aktarıldı ve iddialı bir şekilde bunlar sunuldu. Ben öyle sanmış insanların üzerine gitmeyi doğru bulmuyorum; ama öyle sosyal medya paylaşımları var ki ve öyle açıklamalar var ki eğer ben onları mahkeme ortamına taşımazsam, onlarla ilgili suç duyurusunda bulunmazsam ve gereken hukuki süreçlere tevessül etmezsem kendime de haksızlık ederim, kamuoyuna da haksızlık etmiş olurum" dedi.

'DAVA AÇACAKLARIMIN LİSTESİ VAR'

Yavuz, şu an elinde liste olduğunu ve listede bulunanlara ceza ile tazminat davası açacağını söyledi. Listede ünlü isimler, eski bakanlar ve basın mensuplarının olduğunu belirten Yavuz, "O kadar fazla dava değil. Gerçekten kasti iradi olarak, karalama niyetini düşündüğüm, özellikle onlardan başlayacağım. Çünkü o süreçte ben AK Parti'nin davasını güdüyordum. AK Parti aleyhine gerçekleştirilen birtakım usulsüzlükleri ortaya çıkarıyordum, yolsuzlukları ortaya çıkarıyordum. Biz hazır yolsuzluğu yapmışız, yaptığımız yanımıza kar kalsın, diyen birtakım çevrelerin zoruna gitti bu. Çok kasıtlı bir şekilde üzerimize geldiler, iftiralar attılar" ifadesini kullandı.

Kendisini FETÖ ile vurmaya çalışanlar olduğunu savunan Yavuz, "Adil Öksüz'ü karakoldan çıkaran kişi olarak yazdılar, çizdiler. Tanımıyorum adamı, hiç bilmem ve benim o taraklarda hiç de bezim olmadı. Ben hayatımın hiçbir noktasında FETÖ'nün eğitimlerine katılmış bir adam değilim, onların yemeklerine dahil olmuş birisi değilim, Zaman Gazetesi'ne abone olmuş bir adam değilim, Bank Asya'nın önünden geçmiş bir adam değilim, derneklerine kayıt olmuş birisi değilim, 1 kuruş katkı sağlamış birisi değilim, kurban bağışım söz konusu olmamış" diye konuştu. 

'ÖZÜR DİLEYENLERİ AFFETTİM'

Atılan iftiralardan sonra kendisinden özür dileyenler olduğunu, onlarla ilgili hukuki süreç başlatmayacağını kaydeden Yavuz, "O kelli felli birtakım sunucular var, program yapanlar var, medya mensupları var, birtakım aktörler var. Sonra bunun böyle olmadığını anlayınca benim söylemlerinden özür dileyenler de oldu. Onları bir kenara koydum ve affettim. Dedim ki madem özür dilediler, onları ayırıyorum. Ama bugüne kadar açıp, özür dilememiş, yazısını düzeltmemiş ve o kirli propagandanın izlerini ortadan kaldırmak üzere hamle yapmamış herkesle ilgili hukuki süreci başlatacağım" açıklamasında bulundu.

'ŞAHAN'IN BANA KATKISI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'

Yavuz, ''Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu'' sözü üzerinden komedyen Şahan Gökbakar'ın taklidini yapmasına da değinerek, şunları söyledi:

"Bir ara ben de onun taklidini yapayım sonra da sosyal medyada paylaşayım, dedim. 'Senin mi taklidin güzel, benim mi; millet bir karar versin, diyeyim dedim. Kargaşa içinde meseleyi o kadar ileri götüremedim. O kendi işini yapıyor. Çok da güzel yapmış, karşılıklı yazıştık orada. Karşılaşsak çok da keyifli bir muhabbet edebileceğimizi düşünüyorum; ama başkalarının kurduğu cümleyi bana ait olup olamadığını bilmeden bizim taklidimizi yaptı. Taklitler işin gerçeğini yaşatmak üzere anlam ifade eder. Bu anlamda Şahan'ın bana katkısı olduğunu düşünüyorum. Bu sözün bana ait olmamakla birlikte beni hiç rahatsız etmediğini çok rahatlıkla söyleyebilirim. Birçok sözümüz var ve ben böyle bir söz söylemediğimi bildiğim için 'Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu' sözü bana atfediliyor. Ben sonra dedim ki ya olur ya ben bir yerde heyecandan söylemiş olabilirim. Başka yerlerde alınan cümleleri yan yana getirerek, biraz da kendileri ekleyerek, bana atfettiler bu cümleyi. Yok böyle bir şey."