'İNANIYORUM Kİ SÜLEYMAN ŞAH'IN NAAŞI TEKRAR ESKİ YERİNE KONULACAK'
Türkiye'nin sınırlarındaki karanlık senaryolara müsaade edilmeyeceğini belirten Bahçeli, "Teröristlere ve işbirlikçilerine bu vatanda hayat hakkı tanıyamayız. Hainlerin sınır ötesindeki hesaplarına, Fırat’ın doğusundaki haşarata sessiz kalmak, küresel güçlerin oyalamalarına, aldatmalarına, zamana oynamalarına da asla izin veremeyiz. Pençe darbesiyle sendeleyen, Kıran Operasyonu'yla şaşkına dönen hainleri hem topraklarımızdan, hem de Misak-ı Milli alanından temizlemek, kendi işimizi de kendimiz yapmak zorundayız. Hiç kimseden korkumuz yoktur. Kahraman bir ceddin torunları olarak tam bağımsız yaşamak milli bir vecibedir. Asırlar evvel Fırat’ın sularına büyük ceddimiz Süleyman Şah’ı vermiştik, inanıyorum ki, aziz naaşı tekrar eski yerine konulacak, bizim olan toprakta ruhu şad olacaktır. Bizim Fırat’ın doğusuna vereceğimiz ise sadece Türk milletinin güçlü sesi, muktedir müdahalesi, hıyanetin tepesine indireceği demir yumruğudur. Türk milleti, tarihin hiçbir devrinde geri adım atmadı. Tehditlere kulak asmadı, zulmü kabullenmedi. İstediğimiz huzurdur, güvenliktir, bekamızın ve egemenlik haklarımızın sonsuza kadar yaşamasıdır. Bu isteklerimizle kimin sorunu varsa bizim de onlarla sorunumuz olacaktır. Bizim önümüzü kesmek için kimler plan yapıyorsa bilsinler ki, ölürsem şehit, kalırsam gazi diyen bir millete karşı yerle yeksan olmaktan başka kurtuluşları da bulunmayacaktır. Varlığımızın bedelini asırlar içinde pek çok defa ödedik. Gerekirse tekrar ödemeye hazır olduğumuzu, bunu da seve seve yapacağımızı herkesin bilmesinde yarar vardır" diye konuştu.
'VATAN, İMARA AÇILMIŞ TOPRAK PARÇASI DEMEK DEĞİLDİR'
'BİZ BU VATANDA MİSAFİR, SIĞINMACI DEĞİLİZ'
'VATAN TOPRAKLARI HER TÜRLÜ MÜLAHAZANIN ÜZERİNDE TUTULMASI GEREKEN HAZİNEDİR'
"Bilinmelidir ki, 948 yıldır üzerinde yaşadığımız bu kutsal vatan toprakları; muzaffer atalarımızın emaneti olup, varlığı her türlü mülahazanın üzerinde tutulması gereken bir hazinedir. Bu hazineyi yağmayı düşünen iç ve dış mihrakları doğduklarına doğacaklarına pişman etmek Türk milleti için şeref konusudur. Onlar kaçacak biz kovalayacağız, onlar pusu kuracak biz bozacağız, tuzak kuracaklar biz dağıtacağız, eninde sonunda da yakalarından tutup yaptıklarının hesabını birer birer soracağız. Türkiye’nin çöküşü için faal halde bulunan şer ve şiddet cephesine karşı Söğüt oluruz, Kosova oluruz, Niğbolu oluruz, Mohaç oluruz, Preveze oluruz, Çanakkale oluruz, Anafartalar oluruz, Conkbayırı oluruz, Sakarya oluruz, Dumlupınar oluruz, bir kez daha taarruz ederek dedelerinin yanına gömeriz. Geçmişte Türk milletini yok etmeye azmeden melun güçlere nasıl cevap verilmişse, bugün de bu büyük milletin iradesinin yeniden şahlanarak hak edenlere Osmanlı’nın şamarını indireceği muhakkaktır. Bu itibarla, Türk milletinin yeniden küresel arenada güçlü ve sözü dinlenir bir hale gelmesi, muhterem ceddimizle başlayan tarihi mirasa sarılarak gerçekleşecek ve mutlaka başarılacaktır."