CHP’li Tezcan: Önlem alınmazsa pamuk ekecek çiftçi bulamayacağız

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, pamuk üreticisinin sorunlarına ilişkin "Acil önlem alınmazsa, önümüzdeki sene pamuk ekecek çiftçi bulamayacağız. ABD, Yunanistan ve Çin'in ürettiği pamuğa her yıl 1-1.5 milyar dolar ödeme yapıyoruz. İthalata ödenen bu paranın üçte birini prim olarak versek, çiftçi üretim yapacak, zenginleşecek” dedi.

Tezcan, bir grup CHP'li milletvekiliyle birlikte Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, pamuk üreticisinin sorunlarına ilişkin değerlendirmede ve çözüm önerilerinde bulundu.

Sözlerinin başında Barış Pınarı Harekatı'nda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, vatandaşlara sabır dileklerini ileten Tezcan, TSK’nin harekattan başarıyla dönmesine yönelik temennisini dile getirdi.

Bu hafta TBMM'ye birçok il ve ilçenin ziraat odası başkanlarının geldiğini ve sorunlarını aktardıklarını anlatan Tezcan, Aydın'da ve üretim yapılan diğer illerde pamuk üreticisinin ciddi problemlerle karşı karşıya olduğunu söyledi.

CHP'li Tezcan, hükümetin pamukta destekleme prim tutarını hala açıklamadığını belirterek, "Tüccar istediği fiyatı veriyor; pamukta fiyatlar 3.20 liraya indi. Maliyetin altında. Geçen sene pamukta prim 80 kuruş olarak açıklanmıştı. Fiyatı da 4.5 liraydı. İkisi toplanınca 5.3 lira ediyordu" diye konuştu.

AK Parti iktidarları döneminde pamuk üretim alanlarının üçte bir oranında azaldığını iddia eden Tezcan, "Acil önlem alınmazsa, önümüzdeki sene pamuk ekecek çiftçi bulamayacağız. ABD, Yunanistan ve Çin'in ürettiği pamuğa her yıl 1-1.5 milyar dolar ödeme yapıyoruz. İthalata ödenen bu paranın üçte birini prim olarak versek, çiftçi üretim yapacak, zenginleşecek, paramız dışarı gitmeyecek. Çiftçi ölü fiyatına piyasaya terk edilmiş durumda. Hükümet 'İstanbul Finans Merkezi’ndeki 3 şirketi kurtarmakla meşgulüm' diyor" ifadelerini kullandı.

‘BAKANLA GÖRÜŞEN ODA BAŞKANLARI HAYAL KIRIKLIĞI İÇERİSİNDELER’

Bülent Tezcan, ziraat odalarının başkanlarının Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile de görüştüklerini belirterek, "Bakan 'Eski durum devam edecek, 80 kuruştan fazla prim veremeyiz, hemen açıklayacağız diye bir şey yok, bütçemiz müsait değil, destekleme alımı da yapamayız' demiş. Bakanla görüşen oda başkanları hayal kırıklığı içerisindeler" iddialarında bulundu.

Ziraat odası başkanlarınca hazırlanan Pamuk Acil Eylem Planı hakkında bilgi veren Tezcan, pamuk üreticisinin taleplerini şöyle sıraladı:

"Pamuk primi derhal açıklansın ve tutar 1.5 liranın altında olmasın. Geçen seneki prim tutarıyla olmaz. Bu senenin Aralık ayı ve gelecek yıl ocak ödeneceği açıklansın ki, piyasalar regüle olsun. Çiftçiyi ithalatçının ve tüccarın girdabından kurtarın. Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından müdahale alımı yapsın. Pamuk kooperatiflerine düşük faizli alım kredisi tahsis edilsin. Pamuğu alsınlar ki çiftçi tüccara mahkum olmasın. 40-50 milyon lira kooperatiflere tahsis edilse çiftçi rahatlar. Çiftçinin Ziraat Bankası ve Tarım Krediye olan borçları 5 yıl ve faizsiz ertelensin. Desteklemeler üzerindeki üretim sınırı kaldırılsın, üreten ürettiği kadar destek alsın. Piyasaya karşı çiftçi örgütlenmelerini tekrar güçlendirecek önlem alınsın."

‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ TEHDİT ETMEYE HİÇBİRİSİNİN GÜCÜ YETMEZ’

CHP'li Tezcan, bir basın mensubunun, ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'ye yönelik bazı tehditkar ifadelerini anımsatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın buna ilişkin açıklamalarını sorması üzerine, partisinin grup başkanvekillerinin bu konularda gerekli açıklamaları yaptığını söyledi.

Tezcan, şu değerlendirmede bulundu:

"Trump'ın tehditlerine karşı hem hükümetin hem de Erdoğan'ın aslında cevap vermekten aciz olduklarını, Erdoğan'ın tam tersine Trump'ı savunma telaşında olduğunu görüyoruz. Cevap vermiyor. 'Trump iyi ama etrafındakiler kötü' diye bilinen o klasik tekerlemeyi tekrar ettiğini görüyoruz. Bu, Türkiye için üzücü bir tablodur. Bu konuda hem Sayın Genel Başkanımız, hem parti sözcümüz hem de grup başkanvekillerimiz açık bir şekilde ne kadar rahatsız olduğumuzu söylediler. Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit etmeye hiçbirisinin gücü yetmez. Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın da bu tehditler karşısında bu kadar sessiz kalmaya hakkı yoktur."