00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
6 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:01
5 dk
GÜN ORTASI
12:06
83 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
9 dk
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:10
11 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
10 dk
HABERLER
12:00
3 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
54 dk
HABERLER
15:00
5 dk
SPOR BÜLTENİ
15:30
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
8 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
Dünya haritası - Sputnik Türkiye
DÜNYA
Rusya, ABD, Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından son dakika haberleri, analizler ve özel dosyalar.

Uluç'tan Kanal D'ye tepki: Maksat biraz sonra ekrana gelecek torpilli hanımefendiye ekranı yüksek reytingle bırakmak

© Fotoğraf : TwitterHıncal Uluç
Hıncal Uluç - Sputnik Türkiye
Abone ol
Sabah yazarı Hıncal Uluç, Kanal D'ye tepki gösterdi ve "Sıcak gelişme diye başlıyor. Sanırsınız ki, en son haberler. Alay ediyorlar, milletle. Ne sıcak, ne de gelişme. Maksat biraz sonra ekrana gelecek torpilli hanımefendiye ekranı yüksek reytingle bırakmak. O feci cinayet, şiddet, dehşet sahneleri reyting demek çünkü" dedi.

Sabah yazarı Hıncal Uluç, 'Çukur'da hayat, Çukur'da 'Umut' var! Çocuklara' başlığıyla yayımlanan yazısında "Bu ülkede, ana haber bültenlerinden, mesela, tam da aile izleme saatinde yayınlanan ana haberlerde gösterilen şiddet ve dehşet sahnelerinden habersiz (!) bazı yazarlarımızın yerden yere vurdukları bir dizi var. Çukur" ifadesini kullandı.

Uluç şöyle devam etti:

"Efendim, sırf görüntü olsun diye, internetten buldukları şiddet ve dehşet sahnelerini, nerede, ne zaman diye bile açıklamadan, sonunda ne olup bittiğini de söylemeden ‘Haber’ diye yayınlayan kanallardan söz ediyorum.

Mesela Kanal D Ana Haber. ‘Sıcak Gelişme‘ diye başlıyor. Sanırsınız ki, en son haberler. Alay ediyorlar, milletle. Ne sıcak, ne de gelişme. Maksat biraz sonra ekrana gelecek torpilli hanımefendiye ekranı yüksek reytingle bırakmak. O feci cinayet, şiddet, dehşet sahneleri reyting demek çünkü.

Film, dizi değil, hem de Ana Haber bültenlerinde yayınlanan bu gerçek sahneler o saatte ekran önünde olan çocuklara zarar vermiyor da, hayali Çukur dizisi yasaklanmalı, öyle mi?.

Bu dizide de bir ara yer alan, ünlü senarist oyuncu Ercan Kesal ‘Çukur'daki şiddet, günlük hayattaki şiddetin yanında çok masum’ demiş.

Öyle olsa iyi, Kesal! Öyle olsa iyi. 180 dakikalık Çukur'daki hayali şiddeti sayın bir, bir de15 dakikalık mesela işte o ‘Sıcak Gelişme’ içindeki gerçek şiddeti.

O zaman kimi, niçin eleştiriyoruz? (Ben biliyorum cevabı tabii)

Bunları niye yazdım!.

O Çukur'un arkasında ‘Muhteşem’ bir gerçek var.

Muhteşem bir örnek!

Kansersiz Yaşam Derneği yöneticilerinden Petek Kışlalı benim kuzenim.

Bu derneğin başarılarını köşemde yıllardır okuyorsunuz. Petek'ten yeni bir mail geldi.

Çukur'u anlatıyor. Ama sizin bildiğiniz diziyi değil, o diziyi yaratanların insanlara, en başta da çocuklara, lösemili çocuklara nasıl umut kapısı olduklarını, ne harika işler yaptıklarını.

Ben özetlemeyeyim de Petek anlatsın. Okuyun. Gururlanın. Alkışlayın:

'Hıncal Ağabey,

'3 Kasım 2019 Pazar günü sabah saat 07:00.

Sevgili Cüneyt Koryürek ile beraber 1983 yılında uluslararası bir etkinlik olarak dünyaya açtığınız 'Kıtalararası Avrasya Maratonu' olarak başlayan, şimdilerde İstanbul Maratonu denen koşunun başlamasını binlerce insanla bekliyoruz.

Çukur dizisinde 'Ekmek peşindeki Remzi' karakterini oynayan Çağrı Atakan, bu defa 'iyilik peşinde' Kansersiz Yaşam Derneği ile omuz omuza koşmak, çocuklar için bağış toplamak için yanımızda. Ve etrafımız meraklılar, en başta da Sivil Toplum Örgütleri üye ve yöneticileriyle dolu.

Bir televizyon dizisi ve sivil toplum örgütü arasında gerçekleşen ’Çukur'da Umut Var’ projesi, bir sosyal sorumluluk ortaklığının çok önemli bir örneği. Kansersiz Yaşam Derneği ile Çukur artık ayrılmaz bir bütün.

Sivil Toplum Örgütleri yöneticileriyle sohbetler, tebrikler, selamlaşmalar yarış boyu da sürdü.

Evet, Kansersiz Yaşam Derneği'nin, Çukur dizisi ile birlikte hayat bulan ‘Çukur'da Umut var’ projesi, bir dernek ile bir televizyon dizisinin gerçekleştirdiği en uzun soluklu, en kapsamlı sosyal sorumluluk projesi olarak, 8'inci ayını tamamladı.

Proje, sürece katılan herkeste aidiyet duygusu uyandırarak, kurgu bir hikâyenin kahramanlardan, hayat kurtaran gerçek kahramanlar yaratmayı başardı. Oyuncular, set ekibi, yapım ekibi, kanal yöneticileri, basın, izleyiciler, sms ile bağış yollayanlar, belediyeler, kan verenler, kök hücre bağışı yapanlar, kan veremeyip bilgi alanlar, kanser hastası çocuklar, hasta yakınları.

Herkes farkındalık, paylaşım ve hizmet için birleşti; kocaman bir aile olduk.

Her şey, Çukur Dizisi oyuncularının ve yapım ekibinin Kansersiz Yaşam Derneği'nin yapılandırdığı, Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji/ Onkoloji Yataklı Servisi ve İstanbul'da kamuya ait ilk ve tek olan Çocuk Kemik İliği Nakil Ünitesi'ni ziyaret etmeleri ile başladı.

Hastanedeki eksik teçhizatlardan, ihtiyaçlara, duvardaki, tavanlardaki resimlere, hastaların durumlarına kadar her konuda bilgi aldılar.
İstanbul'daki devlet hastanelerinde ayakta tedavisi devam eden, 150'ye yakın kanser hastası çocuğun ve ailelerinin katıldığı, Kansersiz Yaşam Derneği'nin Geleneksel GülümseSEN Panayırı da, onların varlığıyla renklendi.

Ay Yapım'ın İdari Yapımcısı ve 'Projenin Babası' da dediğimiz Yamaç Okur'un hastanenin her detayını oyunculara tek tek anlatışı, Cumali- Necip Memili'nin upuzun boyu ile çocuklara ulaşmak için minicik sandalyeye sığması, dizinin güç timsali Azer - Cihangir Ceyhan'ın ve Timsah - Ahmet Melih'in çocuklarla çocuk oluşu, yüreği de yüzü kadar güzel kadın oyuncuların sevgi ve şefkati, projenin unutulmayacak gerçek sahneleri olarak aklımızda yer etti.

Bu buluşmaların heyecanı ve 'Çukur' ekibince yapılan duyuruların katkısıyla, Kansersiz Yaşam Derneği'nin hastanedeki teknik teçhizat eksiklerinin giderilmesi projesini tamamdık.

Yine onlar sayesinde, hastanedeki bir çocuğumuzun yeniden yemek yemeye başladığını, diğerinin tedaviyi kabul ettiğini, hayattan vazgeçmiş bir diğerinin iyileştiğini de, burada ilk defa paylaşmak istiyorum.

'Çukur' çocuklara sarıldı, Çocuklar da hayata.

Ve son olarak.

Kansersiz Yaşam Derneği'ne ait 80 kişilik mobil Eğitim TIR'ı, ’YaşaTIR’ Kızılay ile birlikte kan ve kök hücre bağışçısı toplamak ve eğitim vermek için, ekimde yola çıktı.

İstanbul'da Balat, Eminönü ve Ümraniye'den sonra Adana, Osmaniye, Gaziantep ve Mersin Tarsus'ta yapılan çalışmalara, Çukur oyuncuları da katıldılar.

Proje, 2 bine yakın kan ve kök hücre bağışına ulaştı; binlerce kişiye bilgi aktarıldı.

Şu anda, Türkiye'nin her yerinden ’Çukur'da Umut Var Projesi’ için ’YaşaTIR’a davetler yağıyor.

Gerçek hayatta ‘Can’ kurtarmayı tercih eden ve ‘Umut olan’ herkese, müjdeyi de buradan verelim.

YaşaTIR, Çukur ile beraber ’UMUT’ olmak, Hayat kurtarmak için, Türkiye'yi gezmeye devam edecek.'"

 

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала