Olay, 13 Eylül günü, Meydankavağı Mahallesi'nde meydana geldi. Muş'ta yaşayan Ayşe Seyidoğlu, 30 yıllık eşi Nizamettin Seyidoğlu'na boşanma davası açtı. Ardından en küçüğü 10, en büyüğü 16 yaşında 4 çocuğunu da yanına alıp, Antalya'ya yerleşti.
Ağır yaralanan Ayşe Seyidoğlu, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Kaçan Nizamettin Seyidoğlu ise elini yıkadıktan sonra çalılık alana saklandı.
Görgü tanıklarının anlatımları doğrultusunda polis, Nizamettin Seyidoğlu'nu saklandığı yerde yakaladı. Seyidoğlu, Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. Karayolları Bölge Müdürlüğü'nde çalışan Ayşe Seyidoğlu, yoğun bakımdaki tedavisinin ardından taburcu edildi.
Tanık Lütfiye K., "Bir erkek bir kadını altına almış, sürekli bıçak darbesi vuruyordu. Aşağıya indim. Adam gitmişti. Kanlar içerisindeki kadın 'Ben ölüyorum' deyip Kelime-i Şehadet getirince ben de başında Kuran okudum" dedi.
Sanığın oğlu M.S. de babasının küçüklükten bu yana annesine ve kardeşlerine şiddet uyguladığını belirtti. Kızı G.S. ise "Babam 'Oraya gelirsem sizi ve annenizi de öldürebilirim' şeklinde tehditler savuruyordu. Ben de annemi dikkatli olması yönünde uyardım. Olay günü annemin sesiyle uyandım. Camdan baktığımda babam annemi altına yatırmış bıçaklayıp, yumruk vuruyordu. Sonrasında babam annemin öldüğünü düşünerek olay yerinden uzaklaştı" dedi.
Sanık Nizamettin Seyidoğlu da savunmasında eşini hala sevdiğini söyleyerek, "Babalık ve kocalık görevlerini layıkıyla yapmak suç haline getirilmiştir. Eşim beni kandırdı ve Rize'ye gittik. Ne olduysa ondan sonra oldu. Olaylar kötü gitti. O zamana kadar eşimi hiç kırmadım. Benim niyetim öldürmek değildi" diye konuştu.
Sanık avukatı ise doktor raporunda müştekide 1 santimlik yaralar olduğuna dikkat çekerek, müvekkilinin istemesi halinde eşini bir bıçak darbesi ile de öldürebileceğini ifade etti.
Duruşma, eksiklerin tamamlanması için ertelendi.
Adliye çıkışında Ayşe Seyidoğlu ile avukatı Bekir Alim, gazetecilere açıklamada bulundu. Avukat Bekir Alim, sanığın olayı tasarlayarak işlediğini belirterek, "Sanık bu suçu plan dahilinde işlemiştir. Ancak karşı taraf aslı astarı olmayan iddialarla suçun tesadüfen işlendiğini savunuyor. Böyle olmadığı bu duruşmada da tanıkların ifadeleri ile ortaya çıktı. Biz inanıyoruz ki yüce Türk adaleti tecelli edecektir. Ayşe hanımın uğradığı bu hunharca saldırının cezasız kalmayacağına inanıyoruz" dedi.
Ayşe Seyidoğlu da avukatının sözlerine katılarak, şunları söyledi:
"Duruşma güzel geçti. Ancak sanık yine yalanlarını sıraladı. 21 yerimden bıçaklandım. Ölüme terk edildim. Konuyu mal, mülk para olayına çekmeye çalışıyorlar. Kamuoyuna ve hakimlere sesleniyorum. Bunların bu sözlerine inanmayın. Hepsi düzmece ve yalan atıyorlar. Kendim ve çocuklarım için korkuyorum. Çaresiziz. Yarım kalanı tamamlamak isterler. Endişelerimiz var. İstanbul Sözleşmesi'ni hiç bilmezdim. Öğrendim. Bize destek veren herkese teşekkür ediyorum."
