Milli Savunma Bakanlığı tarafından, 2020 yılının ilk basını bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Plan, Koordinasyon ve Analiz Şube Müdürü Piyade Albay Olcay Denizer açıklamasında, "Barış Pınarı Harekatı Bölgesi'nde bugüne kadar toplam 605 meskun mahal teröristlerden arındırılmış, 4 bin 219 kilometrekarelik alanda kontrol sağlanmıştır" dedi.
22 Ekim 2019’da Soçi’de Rusya ile varılan mutabakat çerçevesinde faaliyetlerin devam ettiğini belirten Denizer, “Şu ana kadar unsurlarımıza yapılan 500’den fazla taciz ve saldırıya meşru müdafaa kapsamında misli ile karşılık verilmiştir. Aynı zamanda taciz ve saldırılar gerçekleştiği anda her seviyedeki muhataplarımıza iletilerek, gerekli ikazlar yapılmıştır” diye konuştu.
‘Rejimin saldırıları sahada radikalleşmeyi arttırdı’
Albay Denizer, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat alanlarında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) birliklerinin mayın ve el yapımı patlayıcı temizliğine, yol kontrol noktaları kontrollerine ve saldırılara da meşru müdafaa kapsamında karşılık vermeye devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Rejimin Kasım ayından itibaren yoğunlaşan ve masum sivilleri hedef alan saldırıları yeni bir göç dalgasını tetiklemiş, sahada radikalleşmeyi arttırmıştır. BM İnsani Yardım Eşgüdüm Ofisi’nin raporlarında da belirtildiği üzere Mayıs 2019’dan günümüze 1 milyondan fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştır.
İdlib’de çatışmaların önlenmesi maksadıyla bölgeye takviye olarak gönderilen unsurlarımıza, konumları önceden koordine edilmesine rağmen rejim unsurları tarafından 3 Şubat 2020 tarihinde yoğun topçu saldırısı gerçekleştirilmiştir. Saldırılara meşru müdafaa kapsamında misliyle karşılık verilmiştir. Bundan sonra da yapılacak her türlü saldırıya misliyle karşılık verilecektir, gözlem noktalarımız görevlerine devam edecektir.”
‘Önceliğimiz çatışmaların durdurulması ve ateşkesin sağlanması’
Askeri yetkililer, bölgede devam eden çatışmaların durdurulması ve gözlem noktalarının emniyetinin sağlanması konusunda gerekli takviyelerin yapıldığını, yapılmaya da devam edildiğini vurguladı.
‘3 gözlem noktası rejim kontrolündeki bölgede’
'İdlib’de bulunan TSK’ya ait 12 gözlem noktasından kaçının rejim kontrolündeki bölgede kaldığı' sorusu üzerine ise askeri yetkililer, 9. ve 8. gözlem noktasının ardından 7. gözlem noktasının da rejim kontrolündeki bölgede kaldığını ifade etti. Askeri yetkililer, “Sevkiyatlar, personel değişim ve ikmal faaliyetleri kesintisiz olarak sürüyor, herhangi bir sıkıntımız yok” açıklaması yaptı.
‘Gözlem noktaları oradaki varlıklarına devam edecek’
Askeri yetkililer, gözlem noktalarında güvenlik gerekçesiyle herhangi bir tahliye olup olmayacağına ilişkin de, “Öyle bir şey asla söz konusu değil. Gözlem noktalarının oradan ayrılması gibi bir durum söz konusu olamaz. Gözlem noktaları oradaki varlıklarına ve faaliyetlerine devam edecekler” dedi.
‘Rusya ile ortak devriyelere ara verilmesi söz konusu değil’
Askeri yetkililer, Rusya ile koordinasyon konusunda bir sorunun olmadığını da belirterek, “Rus unsurlarla, karargah ve komutanlıklar arasındaki iletişim, koordinasyon devam ediyor” dedi.
Rusya ile ortak devriyelere ara verildiği iddialarına da yetkililer, “Ara verilmesi söz konu değil. Hava şartları ağır, hava şartlarından dolayı erteleniyor. Devriyelerle ilgili bir sıkıntı yok” yanıtını verdi.
Askeri yetkililer, İdlib’de Türk askerlerine yönelik saldırıya ilişkin de, “Rus tarafından yapılan bazı açıklamalar oldu, kendi aralarında bir takım kopukluklar olmuş mudur, bunları bilemeyiz ancak biz sahada üzerimize düşeni yapıyoruz, koordinasyonların, bildirimlerin yapılmaması söz konusu olmaz. Bu bilgiler ilgililere, muhataplarımıza verildi” diye konuştu.
İdlib’de güvenli bölge konusu: ‘Öncelik saldırıların durdurulması’
Askeri yetkililer, İdlib’de bir ‘güvenli bölge’ kurulmasına ilişkin ise önceliğin saldırıların durdurulması ve ateşkesin sağlanması olduğunu vurgulayarak, “Bu yönde de gerekli tedbirleri aldık almaya da devam ediyoruz. Saldırılar devam ederken ‘güvenli bölge oluşturuyoruz’ diyemeyiz” açıklaması yaptı.
RAND raporuna tepki
Milli Savunma Bakanlığı, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) için hazırladığı raporlarla bilinen RAND Corporation düşünce kuruluşunun “Türkiye’nin Milliyetçi Eğilimi: ABD-Türk Stratejik İlişkilerine ve ABD Silahlı Kuvvetleri Üzerindeki Etkileri” başlıklı raporuna da tepki gösterdi. Bakanlık, “Kamuoyuna açık olan bu raporu gördük. İçeriğinde anlamlandıramadığımız muğlaklıklar var. Kendi içinde çelişkiler barındıran bu raporda bizlere isnat edilen yorumlar gerçeklikten uzaktır ve tarafımızca ciddiye alınmamaktadır. Rapordaki kimi ifadelerin ise bilerek veya bilmeyerek, çarpıtılarak ve içeriğinden farklı anlamlar yüklenerek ülkemize kullanılmasını üzüntüyle karşılıyoruz” açıklaması yaptı.