Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu partisinin genel merkezinde ziyaret etti.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, Genel Başkan Yardımcıları Metin Ergun, Uğur Poyraz ve Şenol Sunat ile Gelecek Partisine gelen Akşener'i girişte Parti Sözcüsü Selim Temurci karşıladı.
Akşener ve Davutoğlu yaklaşık 1 saat 45 dakika süren görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı.
İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in Genel Merkezimizi ziyareti sonrası, Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısı. https://t.co/CDe9IAnP33
— Gelecek Partisi (@GelecekPartiTR) August 19, 2020
Davutoğlu, Akşener'in partilerine hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirdiğini, görüşmede Türkiye'nin sorunları konusunda kapsamlı istişarelerde bulunduklarını ifade etti.
Akademisyenlik hayatı boyunca Akşener'i takdirle takip ettiğini belirten Davutoğlu, "Akşener, hep düşündüğünü savunan, savunduğu konularda da dirayetle duran kimliğiyle Türk siyasetine damga vurmuştur" dedi.
Akşener'in parti kurma sürecinde yaşadıklarını kendileriyle paylaştığını ve Türkiye'nin gündemine ilişkin fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Davutoğlu, "Gerek parti programlarımızın karşılaştırılmasında gerekse sohbetimizde birçok konuda benzer kanaatlere sahip olduğumuz, benzer kaygılar taşıdığımız, birlikte çalışmamız durumunda ciddi bir sinerji oluşabileceği kanaati bizde hasıl olmuştur." diye konuştu.
Siyasi partilerin birbirleriyle iletişim içinde olmadığını, oysa partilerin sık görüşmesi gerektiğini belirten Davutoğlu, "Biz iktidarı yıpratmak için değil, Türkiye'ye çözüm göstermek için siyaset yapıyoruz. Bundan sonra da İYİ Parti ve Gelecek Partisi arasında ülkede herhangi bir yeni gelişme olduğunda bir istişare zemini olacaktır." ifadesini kullandı.
Davutoğlu, ABD Başkan Adayı Joe Biden'ın sözleri üzerine tüm partilerin bir araya gelerek bir açıklama yapması gerektiğini Akşener'e söylediğini aktardı.
'Biden'ın sözlerine karşı 'ortak tutum' teklifini olumlu gördük'
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener ise evlerinde gibi ağırlandığını belirterek, Davutoğlu'na teşekkür etti.
Akşener, "Partiler arası iş birliği içinde rekabet anlayışının hayata geçirilmesinin Türkiye'ye nefes aldıracağına inanıyoruz. Davutoğlu'nun Biden'ın sözlerine karşı 'ortak tutum' teklifini olumlu gördük. Sayın Erdoğan'ın bu sözlere ne dediğini duymadım. Türkiye birikimi olan, mandacılığı kovalamış bir ülkedir. Değişimleri sandıkta millet yapar. Kararları millet verir. Kimsenin haddi ve hakkı değildir. Sayın Erdoğan'ın fikrini şiddetle merak etmekteyim." değerlendirmesini yaptı.
Davutoğlu: Pek çok noktada ortak yaklaşımımız var
Akşener ve Davutoğlu, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Davutoğlu'na, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun (Abdullah Gül'den neden bu kadar korkuyorlar?)" sözlerinin sorulması üzerine, "Biz bitaraf durumunda değiliz. Türkiye'de korkuyu tamamen ortadan kaldıracak bir siyasi iklim şart. Kişilerden, akımlardan korkulmayan bir ortam gerekiyor. Bu soruyu Kılıçdaroğlu'na veya korkan kimlerse yöneltmeniz doğru olur." dedi.
"İki parti arasında yeni bir ittifakın olup olmayacağının" sorulması üzerine de Davutoğlu, "Türkiye'de siyasetin tansiyonunun düşmesi lazım. Pek çok noktada ortak yaklaşımımız var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği ittifaklardan bahsetmek için daha erken bir dönem. Biz öncelikle yakın diyalog kurmak istiyoruz." şeklinde konuştu.
Davutoğlu, Biden'ın açıklamalarının Türkiye'ye, Türk demokrasisine hakaret olduğunu dile getirerek "Öncelikle cevap verme sorumluluğu iktidarda olanlarındır. Duyulduğu anda hepimiz tepki verdik. Muhalefet sessizdir diyenler, duymuyorlar." dedi.
"Türkiye'nin güney sınırındaki dış politikasını nasıl değerlendirdiği" sorusuna Davutoğlu, Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikasının doğru olduğu, arkasında durdukları karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Son dönemde vaka sayılarında kısmi bir artış yaşansa da salgın halen kontrolümüz altındadır." sözlerine yönelik görüşlerinin sorulması üzerine ise Akşener, şunları kaydetti:
"Maalesef bizim önerilerimizi kimse gündeme almadı. 15 ya da 21 gün tüm Türkiye'de karantina uygulansaydı, bazı sınır kapılarımız kapanabilseydi hizmet sektöründe yer alan esnaf bağırmayacaktı, açız demeyecekti hem de ekonomiyi daha farklı bir noktadan yönetmek mümkün olabilecekti. Sonuç itibarıyla sürü bağışıklığı üzerinden gidiliyor. Bilimsel düşünce tarzı anlık düşünceyle yürümez."
