İstanbul Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu 3 sanık Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, müşteki Barış Atay Mengüllüoğlu ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmada beyanı alınan müşteki Mengüllüoğlu, olay günü arkadaşı ile Kadıköy Moda'da bir kafede buluştuklarını, gece yarısından sonra mekandan ayrıldıktan sonra yolda yürürken bir kişinin arkasından boğazına sarılarak küfürler ettiğini ve yumruk attığını söyledi.
Daha sonra diğer 2 sanığın da kendisine vurmaları üzerine yere düştüğünü belirten Mengüllüoğlu, şunları anlattı:
- "Ben yerdeyken kapandım. Sanıklar o şekilde tekme ve yumruklarla beni darp etmeye devam ettiler. Çevreden bir şahıs 'Polisi aradım.' deyince sanıklar kaçmaya başladı. Olay kesinlikle yol verme kavgası değildir. Sokak geniş bir sokaktı. Aramızda bir konuşma olmadan sanık Ömür Canpolat bana hakaret edip vurmaya başladı. Ben sanıkları tanımıyorum. Sanıkların beni tanıyıp tanımadığını bilmiyorum. Ancak bana hakaret ederlerken politik kimliğimi bildiklerini düşünüyorum. Sanıklardan şikayetçiyim."
Söz verilen sanıklardan Ömür Canpolat, Kadıköy'de bu şekilde rahat yürünecek bir sokak olmadığını savunarak, müşteki ile de tesadüf eseri karşılaştıklarını savundu.
Barış Atay Mengüllüoğlu'nun avukatı Şerif Özgür Urfa, sanıkların olayın başından bu yana gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını kaydederek, tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Ömür Canpolat, Çağlar Baştan ve Çağrı Hasan Çalışkan'ın tutuklulukta geçirdikleri süre, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenip işlenmediği ile ilgili yürütülen soruşturmada verilen takipsizlik kararının kesinleşmiş olması hususlarını dikkate alarak, adli kontrol tedbirleri kapsamında tahliyelerine karar verdi.
Sanıkların yurt dışına çıkışlarının yasaklanmasına karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
