Bakan Pakdemirli, özellikle tüm dünyayı etkileyen pandemi sonrasında, ülkeleri ve ekonomileri bekleyen gelişmelerin ele alındığı, fikirlerin ve konuların tartışıldığı programın, önemli çıktılar sunacağına inandığını belirterek, zirvenin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diledi. 21. yüzyılın stratejik mücadele alanları içerisinde 3 sektörün öne çıktığını dile getiren Pakdemirli, bunları tarım-gıda, su ve enerji olarak nitelendirdi. Bakan Pakdemirli, bu üç stratejik sektörün ikisinin kendi bakanlığı sorumluluğunda olduğunu belirterek, “Bu nedenle, planlarımızı ve stratejilerimizi doğru belirlemeli, hedeflerimizi net olarak ortaya koymalıyız” ifadelerini kullandı.
'Pandemi döneminde 106 tedbiri hayata geçirdik'
Dünyada üretilen gıdanın her yıl 3’te 1’inin kayıp ve israf olduğunun altını çizen Pakdemirli, bu kayıp ve israfı en aza indirecek tedbirlerin alınmasının artık zorunlu hale geldiğini, bu nedenle tarımı, bilgi ve teknolojiyle daha fazla buluşturmak gerektiğini söyledi.
'Tarımdaki potansiyelimizi üretim ve ihracata çevirmeliyiz'
Türkiye’nin coğrafi konum açısından büyük bir avantaja sahip olduğunu ve dünyada nadir biyoçeşitliliğe sahip ülkelerden biri olduğunu anlatan Pakdemirli, “Ülkemiz bulunduğu konum itibariyle, 1,9 trilyon dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede yer alıyor. 4 saatlik bir uçuş mesafesi ile dünya nüfusunun yüzde 40’ına ulaşma imkânımız var. Tarımsal alan bakımından dünyada on yedinci sıradayız. Ama buna rağmen tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk on içindeyiz. Kısacası iyi bir potansiyelimiz, güçlü bir insan kaynağımız var. Bunu, daha çok üretime ve ihracata çevirmeliyiz” dedi.
'Bitkisel üretimde Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdık'
Tarım sektörünün 2020 yılında yüzde 4,8 ile son 3 yıldaki en yüksek büyüme rakamına ulaştığını belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Tarımsal hasılamız bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 333,3 milyar liraya yükseldi ve Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Tarımsal hasılada Avrupa’daki liderliğimiz devam ediyor. Tabi bu makro gelişmelerin arkasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin getirdiği hızlı karar verme ve etkin uygulama anlayışının olduğunu da özellikle vurgulamak istiyorum.”
'Tarım ve gıda ihracatımız 20,7 milyar dolara ulaştı'
Geçen yıl yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen tarım ve gıda ürünleri ihracatını artırdıklarını dile getiren Pakdemirli, “Türkiye tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı bir ülkedir. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 20,7 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret fazlası ise yüzde 9 artışla 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
'Tarımsal destek miktarını 24 milyar liraya çıkardık'
2002 öncesi tarımsal desteklerin neredeyse olmadığını ve birkaç müdahale alımı yapıldığını söyleyen Pakdemirli, “2002 sonrası ise artan destekler ve sınırlı müdahale alımı vardı. Cumhurbaşkanlığı sistemi sonrasında hem desteklerde artış, hem de etkin müdahale alımlarını birlikte uyguluyoruz. Son 3 yılda tarımsal destekleri yüzde 65 artışla 24 milyar liraya çıkardık. Müdahale alımlarında ise üretici dostu politikalar yürütüyoruz ve bunu da müdahale kurumlarımızı, zarar ettirmeden yapıyoruz” dedi.
Bakan Pakdemirli, eylem planı kapsamında Dijital Tarım Pazarı ve Gıdanı Koru gibi projeleri hayata geçirdiklerini dile getirdi. Türkiye’de her yıl yaklaşık 19 milyon ton gıdanın çöpe gittiğini belirten Pakdemirli, “Ülkemizin yıllık gıda cirosu 500 milyar liradır. Eğer, toplumsal farkındalık meydana getirebilir, yüzde 2’lik bir tasarruf sağlayabilirsek, 10 milyar liramızı çöpe atmamış oluruz. Eğer yüzde 5’e çıkarırsak 25 milyar liramızı çöpe atmamış oluruz” ifadelerine yer verdi.
'Yatırımın içeriğini, maliyetini, gelir ve giderini net olarak ortaya koyan bu rehberleri, daha da artırmayı planlıyoruz'
Bakan Pakdemirli, diğer taraftan tarımda dijital dönüşüm hamlesi başlattıklarını, bu kapsamda Türkiye’nin ilk yerli ve milli elektrikli traktörünü, Dijital Tarım-Orman Akademisini, E-Tarım Portalı’nı hayata geçirdiklerini ve toplam 138 hizmeti online olarak sunduklarını söyledi. Geçen yıl Temmuz ayında hayata geçirdikleri bir diğer projenin de “Tarımın Geleceği-Geleceğin Tarımı” platformu olduğunu dile getiren Pakdemirli, “Burada tarıma yatırım, ar-ge ve inovasyon ön plana çıkıyor. Tarımın potansiyelini anlatmak ve farkındalık oluşturmak amacıyla geçen yıl iş dünyası liderleriyle buluştuk. Yatırım için öne çıkan alanları ve fırsatları konuştuk. Çok sayıda yatırımcı rehberleri hazırladık ve kamuoyuyla paylaştık. Bu rehberler, tarıma yatırım yapmak isteyenler için önemli bir yol gösterici olacaktır. Yatırımın içeriğini, maliyetini, gelir ve giderini net olarak ortaya koyan bu rehberleri, daha da artırmayı planlıyoruz” diye konuştu.
'Kırsal kalkınmaya 27 milyar lira hibe ödedik'
Türkiye'nin Otomobili TOGG’a meteorolojik verilerin anlık aktarılması için çalışma başlattıklarını ifade eden Pakdemirli, bu çalışma ile dünyanın hiçbir meteoroloji otoritesinde olmayan bir imkâna sahip olacaklarını söyledi.
'Son 19 yılda 255 milyar liralık sulama yatırımı yaptık'
Son 19 yılda 255 milyar liralık sulama yatırımı yaptıklarını dile getiren Pakdemirli, “Cumhuriyet tarihinin 2 katından fazla, yani 600 adet barajı hizmete aldık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile son 3 yılda 38 milyar liralık yatırımla, su alanında toplam 973 tesisi hizmete aldık. 2021 yılını ‘Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı’ olarak ilan ettik ve yatırım bütçesinin 2,4 kat artırarak 15,3 milyar liraya çıkardık. Su tasarrufunu sağlayan 150 yer altı barajımızı, inşallah 2023’e kadar bitirmeyi hedefliyoruz” dedi.
'Ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa’da 1. sıradayız'
Son 19 yılda 5,3 milyar fidanı toprakla buluşturarak, orman varlığını 2,1 milyon hektar artışla 22,9 milyon hektara çıkardıklarını dile getiren Pakdemirli, “Ağaçlandırma çalışmalarında; Avrupa’da 1. sırada, dünyada ise 4. sırada yer alıyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin Avrupa’da orman yangınlarında ilk defa insansız hava aracı kullanan ülke olduğunu ve 234 yangını İHA’lar sayesinde tespit ettiklerini dile getiren Pakdemirli, 2003’te 40 dakika olan yangına müdahale süresini 12 dakikaya kadar düşürdüklerini, hedeflerinin bu süreyi 10 dakikaya indirmek olduğunu söyledi.