https://sputniknews.com.tr/20210611/anayasa-mahkemesi-yoldaki-su-birikintisi-nedeniyle-kaza-yapanlara-manevi-tazminat-verilmemesini-hak-1044708530.html
Anayasa Mahkemesi, yoldaki su birikintisi nedeniyle kaza yapanlara manevi tazminat verilmemesini hak ihlali saydı
Anayasa Mahkemesi, yoldaki su birikintisi nedeniyle kaza yapanlara manevi tazminat verilmemesini hak ihlali saydı
Sputnik Türkiye
Anayasa Mahkemesi, yolda biriken su nedeniyle kaza yapan ve beden gücü kaybına uğrayan başvuruculara mahkemece manevi tazminat verilmemesini, kişinin maddi ve... 11.06.2021, Sputnik Türkiye
2021-06-11T10:59+0300
2021-06-11T10:59+0300
2021-06-11T11:01+0300
türkiye
dünya
haberler
anayasa mahkemesi
kaza
trafik
mahkeme
tazminat
https://cdn1.img.sputniknews.com.tr/img/07e4/08/15/1042693893_0:0:1000:566_1920x0_80_0_0_932bbd59d93ae951b08d115ec1e40bbb.jpg
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, 2005'te İstanbul Pendik'te yağmurlu havada aracıyla seyir halinde olan kişi, yol kenarındaki su birikintisi nedeniyle bariyerlere çarparak kaza yaptı.Kaza tespit tutanağına göre yolun bakım ve onarımından sorumlu olan Karayolları Genel Müdürlüğü yüzde 75, sürücü ise yüzde 25 kusurlu bulundu.Bunun üzerine başvurucular, maddi ve manevi tazminat davası açtı. Dava kapsamında alınan adli tıp raporunda kaza sonucu sürücüde yüzde 23, yanındaki yolcuda ise yüzde 32 beden gücü kaybı meydana geldiği tespiti yer aldı. Raporda ayrıca Karayollarının yüzde 25, sürücünün yüzde 75 kusurlu olduğu belirtildi.Davaya bakan mahkeme, 2009'da görevsizlik kararı verdi. Bunun üzerine idare mahkemesinde tam yargı davası açıldı.Danıştay, manevi tazminat talebinin reddini onadıYargılama sonucu idare mahkemesince, aracın sürücüsüne maddi tazminat ödenmesine hükmedildi. Sürücü ve yolcu adına açılan manevi tazminat talebi ise reddedildi. Kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay, manevi tazminat talebinin reddini onadı.Bunun üzerine kaza yapan araçtaki sürücü ve yolcu, 2017'de Anayasa Mahkemesi'ne idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan manevi zararların tazmin edilmemesi nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığının korunmaması hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek bireysel başvuru yaptı.Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlali başvurusunun kabul edilemez olduğuna, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ise ihlal edildiğine hükmetti. Yüksek mahkeme, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili idare mahkemesine gönderilmesine karar verdi.Anayasa Mahkemesi'nin kararında, Anayasa'nın 17. maddesinde herkesin, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu ifade edildi. Kararda, maddi ve manevi varlığın korunması hakkının, öncelikle devletin kişilerin maddi ve manevi varlığına keyfi olarak müdahale etmemesini gerektirdiği belirtildi.'Yıpranmadıklarını söylemek somut olaya uygun düşmez'Başvuru konusu olayda hizmet kusurunun bulunduğuna işaret edilen kararda, başvurucu sürücü ve yolcunun beden gücü kaybına uğradığının sabit olduğu anlatıldı. Kararda, "Başvurucuların yaşadıklarının etkisiyle manevi olarak yıpranmadıklarını söylemenin somut olaya uygun düşmeyeceği açıktır" ifadesi kullanıldı.Kararda, şu ifadeler yer aldı:
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
2021
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
https://cdn1.img.sputniknews.com.tr/img/07e4/08/15/1042693893_29:0:993:606_1920x0_80_0_0_f9185e62f35aeb489beeb05672a92242.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rosiya Segodnya“
türkiye, haberler, anayasa mahkemesi, kaza, trafik, mahkeme, tazminat
türkiye, haberler, anayasa mahkemesi, kaza, trafik, mahkeme, tazminat
Anayasa Mahkemesi, yoldaki su birikintisi nedeniyle kaza yapanlara manevi tazminat verilmemesini hak ihlali saydı
10:59 11.06.2021 (güncellendi: 11:01 11.06.2021) Anayasa Mahkemesi, yolda biriken su nedeniyle kaza yapan ve beden gücü kaybına uğrayan başvuruculara mahkemece manevi tazminat verilmemesini, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlali saydı.
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, 2005'te İstanbul Pendik'te yağmurlu havada aracıyla seyir halinde olan kişi, yol kenarındaki su birikintisi nedeniyle bariyerlere çarparak kaza yaptı.
Kaza tespit tutanağına göre yolun bakım ve onarımından sorumlu olan Karayolları Genel Müdürlüğü yüzde 75, sürücü ise yüzde 25 kusurlu bulundu.
Bunun üzerine başvurucular, maddi ve manevi tazminat davası açtı. Dava kapsamında alınan adli tıp raporunda kaza sonucu sürücüde yüzde 23, yanındaki yolcuda ise yüzde 32 beden gücü kaybı meydana geldiği tespiti yer aldı. Raporda ayrıca Karayollarının yüzde 25, sürücünün yüzde 75 kusurlu olduğu belirtildi.
Davaya bakan mahkeme, 2009'da görevsizlik kararı verdi. Bunun üzerine idare mahkemesinde tam yargı davası açıldı.
Danıştay, manevi tazminat talebinin reddini onadı
Yargılama sonucu
idare mahkemesince, aracın sürücüsüne maddi tazminat ödenmesine hükmedildi. Sürücü ve yolcu adına açılan manevi tazminat talebi ise reddedildi. Kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay, manevi tazminat talebinin
reddini onadı.
Bunun üzerine kaza yapan araçtaki sürücü ve yolcu, 2017'de Anayasa Mahkemesi'ne idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan manevi zararların tazmin edilmemesi nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığının korunmaması hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek bireysel başvuru yaptı.
Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlali başvurusunun kabul edilemez olduğuna, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ise ihlal edildiğine hükmetti. Yüksek mahkeme, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilgili idare mahkemesine gönderilmesine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin kararında, Anayasa'nın 17. maddesinde herkesin, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu ifade edildi. Kararda, maddi ve manevi varlığın korunması hakkının, öncelikle devletin kişilerin maddi ve manevi varlığına keyfi olarak müdahale etmemesini gerektirdiği belirtildi.
'Yıpranmadıklarını söylemek somut olaya uygun düşmez'
Başvuru konusu olayda hizmet kusurunun bulunduğuna işaret edilen kararda, başvurucu sürücü ve yolcunun beden gücü kaybına uğradığının sabit olduğu anlatıldı. Kararda, "
Başvurucuların yaşadıklarının etkisiyle manevi olarak yıpranmadıklarını söylemenin somut olaya uygun düşmeyeceği açıktır" ifadesi kullanıldı.
Kararda, şu ifadeler yer aldı:
"Başvuruya konu davada idarenin hizmet kusurunun olduğu kabulüne rağmen bu kusurdan kaynaklanan manevi zararın gideriminin sağlanmadığı, dolayısıyla mahkemenin bu yönüyle kişinin maddi ve manevi varlığının korunması hakkı bakımından yeterince özenli bir yargılama yapmadığı ve yargısal denetimde de bu hususun dikkate alınmadığı kanaatine varılmış olup bu nedenle kişinin maddi ve manevi varlığının korunması hakkı bakımından devletin pozitif yükümlülüğünün yerine getirildiğinin kabul edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır."