Emre Ekmekçi: E-ihracat ile Adana’ya satar gibi Moskova’ya, New York’a ürün satacağız

‘Hepsiburada.com’ Uluslararası Grup Başkanı ve Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi, Yeni Şeyler Rehberi programında e-ihracat alanında yaptıklarını ve Türkiye’nin geldiği noktayı değerlendirdi. Ekmekçi, bu alanda Türkiye’nin önünde büyük fırsatlar olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin dış ticaret açığının azalması için önündeki en önemli fırsatlardan birini yurt dışında kişilere ürün satmayı mümkün hale getiren e-ihracat oluşturuyor. ‘Hepsiburada.com' Uluslararası Grup Başkanı ve ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi, Yeni Şeyler Rehberi programında yüz bine yakın potansiyel KOBİ'nin bu alanda oldukça düşük maliyetli ve yüksek kaliteli ürünler hayata geçirdiğini, bunların yurt dışına satılmasıyla ülkenin çok yüksek kazanç elde edebileceğini dile getirdi. Ekmekçi, bunun için en önemli zorluğun bu ürünleri ucuz biçimde yurt dışına gönderebilmek olduğunu vurguladı:

‘HA ADANA HA MOSKOVA'

"E-ihracat, bildiğimiz e-ticaret'in internetten alışverişin Türkiye'deki KOBİ'lerin elinde ürünleri olan işyerlerinin tüm dünyadaki tüketicilere direkt satış metodu. Geleneksel ihracatta işletmeler arasında ihracat yapılır. İnternetin gelişmesiyle tüm dünyadaki tüketicilere tek tıkla ulaşabilmeyi anlatıyoruz. Ha Adana'dan İstanbul'a göndermişsiniz, ha Adana'dan Moskova'ya gönderdiniz.

Mantık aynı ama adımlarında farklılıklar var tabi. Bizim ürünlerimiz çok maliyeti düşük ürünler. Kaliteleri de yüksek. Turistlerin gelip bavullarla buradan ürün alması da bunun göstergesi. Hele döviz dalgalanmalarının buna pozitif etkisi de oldu. KOBİ'nin önce internet sitesi açarak ürünlerini sergilemesi lazım. Sergilemekten kastım hangi ülkenin hangi müşterisini hedefliyorsanız ona göre dilini değiştirmeniz lazım. Yerelleştirmek şart. İşletmeler arası ticaret çok daha az risklidir. Ama son tüketici sizin sitenize girince Türkçe ve Türk lirası görünce zaten o alışveriş gerçekleşmez. En azından İngilizce site yapmanız lazım ama yerel dillere gitmeniz daha önemli.

O ülkenin yerel para biriminde tahsilat yapmanız lazım. O parayı Türkiye'ye getirmeniz lazım. Ayrıca ihracat belgeli gönderebilmeniz için ihracatçı olmanız lazım. Her isteyen satamıyor çünkü karşı tarafta gümrüklerden geçmiyor. 183 ülke var, her ülkenin gümrük işlemleri, oradaki vergiler hepsi birbirinden farklı. Bunları aldıktan sonra satarsınız. Ama olmuyor, bugüne kadar da olmamış.

‘ÇİN ÜRETİCİNİN PAKETLERİNİ KENDİNE TOPLAYIP DÜNYAYA SATIYOR'

Biz 'hepsiburada.com' olarak e-ticaretin büyümesi için çalışıyoruz. 2 seneden beri e-ihracatın büyümemesi yüzünden bizim de çuvaldızı kendimize batırmamız lazım dedik. Nasıl KOBİ'leri Türk tüketicilere açtıysak yurt dışına da açmalıyız. Bizim kendi stokumuzdan da yolladığımız ürürler de var, 17 binin üstündeki KOBİ'nin ürünlerini Moskova'ya da satsın dedik. İşin yurt dışı ayakları gümrükler ödeme sistemleri gibi zorlukları kendi üstümüze alalım. Onlar bize paketleri göndersin biz bunları açalım, doğru paketlemeyi yapıp içine doğru belgeleri koyalım dedi. Çin de böyle yapıyor, o yüzden e-ihracat çok ilerledi orada. Rusya'daki bir müşteri bir siparişinde 4-5 ürün alıyor. Bunlar birçok kez gümrüklenme yerine bir araya getiriliyor, uçakta navlun maliyeti azalıyor ve karşı tarafa tek bir paket gidiyor garantili ve sigortalı olarak. O müşterinin mutluluğu artıyor.

Gümrüklerde elektronik ticaret gümrük beyannamesi var. Bu paketin içindekiler budur yanıcı patlayıcı değildir karşı taraf gümrüklerine uygundur, gümrük vergisi ödenmiştir deniyor. Bu bizim konsolidasyonumuzu teknolojiye borçluyuz. 183 ülkenin gümrükleriyle konsolide olmak gerçekten çok zor. En önemli şey ucuza göndermek. Biz yerelleştirmede mümkün olduğunca çok makine çalıştırıyoruz. Elimizdeki data bize ne yapmamız gerektiğini söylüyor. Bu coğrafyada bu fiyatlara satılıyor diyor bize sistemlerimiz. İnsanın karar vereceği bir şey olmaktan çıktı. Rusya Türkiye'den kadın giyim ve kozmetik ürünlerini alıyor. Bebek ve çocuk ürünleri de bu bölgede çok satılıyor. Ortadoğu'dan biraz da kültürel coğrafyamızın eşleşmesinden dolayı, Türk kahvesi fincan set, tost makinesi ve kahve makinesi alıyorlar.

‘ŞU ANDA GÖNDERİ MALİYETİ PAKET BAŞINA 7 DOLAR'

Bizde e-ticaret yapan herkese, 17 bin şirkete, bu hizmeti açtık. Şu anda İngilizce, Rusça ve Arapça'ya çevrilmesini yaptık. Siz hiçbir şey yapmadan bize gönderin dedik şirketlerimize. Bu model büyütülebilecek bir şey. 17 binden 100 bine çıkabilir. Uçak kargoyla yolladığımız için biraz sıkıntımız var. Gümrüklerimizde birkaç regülasyon gerekiyor. Uçağa girebilecek ürünleri satıyoruz şimdilik ama karayolu açılınca bahçe ürünleri ve mobilya da satılabilecek. Devletten öncülüğü beklemek bazen haksızlık olabilir. Biz modeli koyalım, dönüp Ankara'ya şurada takılıyoruz diyelim dedim. İşi yapmadan destek istemek doğru değil. Bu işi yaparken şuralarda KOBİ'lerin önünün açılması gerek demek istiyoruz. Yerel eğitim merkezleri açmak, taşıma konusunda destek istemek doğru geliyor bize. Bunu çözmek için Ankara'da çalışmalar yapılıyor. Ama Çin'in çözdüğü noktaya nasıl geliriz, ona bakmak lazım. Çin'den dünyaya paketler maliyeti 1 doların altına geliyor. Aynı paketi ben yollamak istesem 7 dolara geliyor. Bizim milli taşıyıcımız Turkish Cargo ve THY, e-ihracata kafa yoruyor. PTT bu iş için uğraşıyor. Özel sektör uğraşıyor. Navlun maliyetlerinin mümkün olduğunca aşağı çekilmesi gerekiyor. 20 liraya tişört üretip satabiliyorsunuz ama buna 7 dolarlık kargo dediğinizde o avantajı kaybediyorsunuz. Çin bunu dünyanın bir ucundan yapıyor."