Türkiye’de yazılan bülten ve bilgilendirmelerin gazetecilere ulaşması yakın zamana kadar zorlu bir süreçti. Sonradan kurulan bir girişim, Faselis, gazetecileri sınıflandırarak tüm basın kuruluşlarında çalışanların doğru bilgilere ulaşmasını ajansların sadece iletişim işine odaklanmasını sağladı. Faselis’in kurucusu ve CEO’su Aydın Sün, yaşadığı bu girişim macerasını ve yurt dışına açılma adımlarını Yeni Şeyler Rehberi’nde anlattı:
‘HALKLA İLİŞKİLER SEKTÖRÜ HALA ÇOK KÜÇÜK’
“Türkiye’de halkla ilişkiler sektörü oldukça ufak. Her ne kadar uluslararası ajanslar da burada ola da yeterli büyüklüğe ulaşamıyor. Türkiye’deki halkla ilişkiler ajans sayısı 350-400, ABD’de baktığımızda 46 bin ajans var, Hollanda’da 1000’in üstünde ajans var. Ciro olarak da 30-50 milyon dolar arasında bir paradan bahsediyoruz. Yayın sayısı olarak gayet iyiyiz. 82 milyonluk ülkeyiz 7-8 bin yayın var. 15 milyonluk Hollanda’da 4 bin yayın var. ABD’de 40 bin yayın var ama 300 milyonun üstünde nüfus var. Şirketlerin profesyonel yönetimlerle yönetilmemesi iletişimde sorun çıkarıyor. Patron pazarlamaya inanmıyorsa pazarlama ve halkla ilişkilere daha az önem gösteriyorlar. Yurt dışında verilen ücretler de çok yüksek. Ortalama bir ajans ABD’de 20-25 bin dolar alıyor. Eğer siz iyi personelle çalışırsanız bunun maliyeti var. Ama müşteri pazarlamaya inanmayıp iyi bir bütçe ayırmazsa ajans düşük kaliteli çalışanlarla hizmet veriyor.
Ben masanın pek çok tarafında bulundum. Bilgisayar programcılığı okudum. Teknoloji basınında yazdım. Teknoloji müşterilerine ajansta hizmet verdim. Orada sektörün verimsiz çalıştığını gördüm. Her ajans Türkiye’deki tüm medya kuruluşlarını kapsamaya çalışıyordu. Ben niye herkes aynı gazeteci bilgileri için ayrı ayrı çalışıyor bunun merkezileşmesi gerek dedim. Çünkü ajanslar verdikleri hizmette yoğunlaşmalılar gazetecileri takipte değil. O yüzden Faselis’i kurdum ve hizmet veriyorum.
‘SADECE AJANSLARA DEĞİL KURUMLARA DA HİZMET’
Sadece ajanslar değil medya ilişkilerini kendi bünyelerinde yürüten kurumlara da hizmet veriyoruz. Şimdiye dek küçük kurumlara hizmet vermemiştim ona da yeni bir çözüm getireceğiz. Türkiye’deki yayın sayısı 8 binin biraz üstünde. Basın bülteni almak isteyen gazeteci sayısı da 16 binin biraz üstünde. Gazeteci kategorileri ihtiyaçtan çıkıyor. Bir kere çalışma yapınca o kategorileri herkesin kullanımına açıyoruz. Biz gazetecilerin de kendi almak istedikleri bültenleri seçebilecekleri bir yapı oluşturduk. Sektörel bazlı engelleme yapabiliyorlar. Gazeteciler ben sadece tüketici elektroniği bülteni almak istiyorum diyor ajanslar istese de ona deodorant bülteni gönderemiyorlar. Günde üzerimizden yaklaşık 200 basın bülteni geçiyor. Sürekli artıyor bu sayı. En çok ekonomi teknoloji, moda ve güzellik alanlarında bültenler gidiyor. Kurum olarak bizim müşterilerimiz arasında belediyeler var. Adaylar seçimlerde bültenlerini gönderiyorlar.
‘ULUSLARARASI ARENADA BÜYÜYECEĞİZ’
Dünyada bu tarz işleri yapan çözümler var. Ama ben buna başladığımda önümde örnek yoktu. Yurt dışındaki çözümlerden çok farklı bir iş modeli ve teknik altyapıyla piyasadayız. Yurt dışından bir çözüm alıp buraya uyarlamadık. Biz çözümü ihtiyaca göre planlayıp hazırladık. Bir anda sektördeki ajanların tümüne yakınıyla çalıştık, büyüme imkanımız düştü. Uluslararasına gidecek bir marka oluşturduk. ABD’de görüyoruz ki yaptığımız iş orada oldukça etkin olacak. Buradaki işle orayı farklılaştırdık. Burada ajanslarla çalışırken orada ‘start up’ firmalarıyla çalışmaya karar verdik. Ajansla çalışacak bütçesi olmayan firmalara medyayla ilişki kurabilecekleri yeni bir çözüm yaratma yoluna gittik. Önümüzdeki hafta başlayacağız umarım. Biz orada hiç bu işi bilmeyenlerin dahi bülten yazabilmesi için çeşitli şablonlar hazırladık. Kullanıcı hangi temaya ihtiyacı arsa ilgili şablonu seçiyor, hangi paragrafta neyi ön plana çıkarmaları gereken şeyleri söyleyen açıklamaları takip ediyorlar. Seçtikleri konuya göre kime gitmesi gerektiğini seçiyorlar. İçeriği bize gönderiyorlar, içinde gerçekten haber varsa biz bunu onaylıyor ya da değişiklik yapmaları gereken yeri onlara iletiyoruz.”
