Nahyan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi'nin yanısıra Mısırlı mevkidaşı Semih Şükrü ile görüştü ve ortak basın toplantısı düzenledi. BAE Dışişleri Bakanı, Arap aleminin lider ülkeleri olan Mısır ile Suudi Arabistan'ın, İran, İsrail ve Türkiye'nin oluşturduğu meydan okumalara karşılık vermek gibi tarihi bir sorumluluğu bulunduğunu söyledi.
Nahyan, BAE'nin, Mısır ile Suudi Arabistan'ın bu yöndeki çabalarını desteklediğini belirtti.
10 Mart'ta da BAE Dışişleri'nden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Muhammed Gargaş'tan Türkiye'nin Arap ülkelerinin bağımsızlığına saygı duymadığı suçlaması geldi.
Twitter'dan Türkiye'ye karşı paylaşımlarda bulunan Gargaş ''Türkiye ve Arap ilişkilerinin en iyi seviyede olmadığını görmek güç değil. Ankara Arap bağımsızlığını hesaba katarak komşularıyla mantıklı ve akıllıca bir ilişki kurmalı'' dedi.
''Arap dünyası komşuları tarafından yönetilmeyecek ve şimdiki durum kalıcı olmayacak" diye ekleyen BAE'li bakan, Türkiye'yi Arap dünyasında rejim değişikliği planlayan örgütlerle işbirliği yapmakla suçladı.
'BİZİ ANKARA YÖNETEMEZ'
Aynı bakan 27 Aralık'ta Twitter'dan yine Türkiye'ye karşı paylaşımlarda bulunurken ''Arap dünyası Tahran ve Ankara tarafından yönetilmeyecek. Tahran ile Ankara'nın bölgedeki hırslarıyla mücadele etmek için Arap alemi birleşmeli'' demişti.
Öncesinde BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed el Nahyan'ın 'Medine Müdafaası kahramanı' olarak bilinen Osmanlı Paşası Fahreddin Türkkan'ı 'hırsız' olarak nitelemesiyle tırmanan krizin asıl dönüm noktası ise Haziran 2017'de BAE'nin Washington Büyükelçisi Yusuf el Uteybe'ye ait e-postaların hacklenmesiydi.
'BAE 15 TEMMUZ'U DESTEKLEDİ'
E-postalardan BAE'nin Türkiye'deki 15 Temmuz 2016 darbe girişimini desteklediği görüşüne varıldı. Ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BAE'nin 15 Temmuz darbe girişimini fonladığı suçlamasında bulundu.
