'Ankara, Rus silahları satın alarak Türkiye’nin egemen bir ülke olduğunu gösteriyor'

Bakan Çavuşoğlu’nun, ABD’nin F-35’leri teslim etmemesi durumunda Türkiye’nin kendi uçağını üretene kadar 5. nesil savaş uçaklarının başka yerden tedarik edileceği yönündeki açıklamasını yorumlayan Rus uzman Jilin, Ankara’nın Rus silahları satın almasının, Türkiye’nin bağımsız politikalar yürüten ve egemen bir ülke olduğunu gösterdiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin F-35 tutumunu değerlendiği NTV canlı yayınında, "F-35 olmazsa ben yine ihtiyacım olan uçağı başka bir yerden almak durumundayım. Ta ki kendi uçağımı üretene kadar" diye konuştu.

Rusya Ulusal Güvenlik Uygulama Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı Aleksandr Jilin, Sputnik'e verdiği röportajda Türkiye'nin bu durumda sergilediği tutumla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Jilin, "Türkiye Cumhurbaşkanı'nın gerek askeri-stratejik, gerekse askeri-ticari kararları, S-400'lerin alınması şimdi Ankara'nın değil, bu durumdan nasıl çıkacağını düşünen Washington'un başını ağrıtıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı, çoktandır bu tür dengeleme koşullarında bulunan bir kişi ve bu tür ihtilaflarda zekice manevra yapmayı, ülkesinin çıkarlarını savunmayı öğrendi" diye konuştu.

Amerikan F-35 avcı uçaklarının fiyatının kabarık olduğuna dikkat çeken Jilin, "Amerikalılar nasıl hareket ediyor? F-35'e yatırım yaptılar, fakat uzmanlar, bu uçağın henüz ‘ham' olduğunu ve üzerinde daha çalışılması gerektiğini biliyor. Aslında bu uçak, açıklandığı gibi 5. nesil uçağı değil. Oysa Su-35'i alalım, bu uçak 4++ neslinin temsilcisi olsa da, dünyada benzeri olmayan planörlere sahip. Rusya'nın bu avcı uçağı süper manevra kabiliyetine sahip, hava muharebesi için uygun ve aynı zamanda cephe bombardıman uçağı görevini de yerine getiriyor. Bu uçakta, verilen görev doğrultusunda işlevlerini yerine getiren birkaç muharebe sistemi mevcut" ifadelerini kullandı.

Emekli Albay Jilin, Su-35'in hangi teknik özellikleri bakımından yurtdışındaki muadillerinden üstün olduğunu da şöyle aktardı:

"Bu avcı uçağının nişangâh ve konumlandırma sistemi ile ilgili sorun 10 yıl önce çözüldü. Bugün Rus yapımı nişangâh ve konumlandırma sistemleri en modern talepleri karşılıyor. Bu sistem, aynı zamanda hem uçağı süren, hem de nişan alan, hedefleri saptayan bir bilgisayar. Rusya, bunun da ötesine geçerek askeri tasarımlarında yapay zekâ kullanmaya başladı. Bu şöyle oluyor: 4 uçaktan oluşan bir grup hareket ederken bu uçaklardan bir tanesi düşmanı saptıyor ve koordinatlarını diğer uçaklara dağıtıyor, aynı zamanda bilgisayar, saldırı ile ilgili en uygun alternatifleri oluşturup, pilotun seçimine sunuyor."

Rusya ve Türkiye liderlerinin geçen günkü görüşmesinde ele aldıkları askeri-teknik işbirliği konusunu da değerlendiren Jilin, Rusya'nın Türkiye'ye çok sayıda farklı silahlar tedarik edebileceğini vurguladı:

"Rus savunma sanayii, Türkiye'ye Kalibr füze sistemlerini, alan savunması ile ilgili en önemli görevleri yerine getiren diğer saldırı ve savunma sistemleri ihraç edebilir. Bu sistemler etkili, fakat ABD herkesi kendi silahlarını satın almaya zorlayarak askeri pazara muazzam baskı yaptığı için Rusya, bu silahları uluslararası arenada değerlendirmekte zorlanıyor. Örneğin NATO ülkelerinin, Rus silahları satın alma hakkı bulunmuyor. ABD'nin etki alanında bulunan ülkeler de bu silahları alamıyor. Fakat konunun önemi, Türkiye'nin Rusya'dan silah satın almasından kaynaklanmıyor. Gerçek şu ki, böylelikle Ankara Türkiye'nin bağımsız politikasını, egemenliğini gösteren bir emsal oluşturuyor."

Çeviren: Erkan Kurtuluş