Rusya Bilimler Akademisi ABD ve Kanada Enstitüsü Başkanı Sergey Rogov, Moskovskiy Komsomolets gazetesine verdiği demeçte ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin faaliyetlerinden dolayı nükleer savaş tehdidinin artma riskinin bulunduğuna dikkat çekti.
Rogov, “Trump yönetimi START-3 Anlaşması’nın (Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması) uzatılması için Çin’in de katılmasını şart koştu, oysa bu hiçbir şekilde gerçekleşmez. ABD Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) çıktıktan sonra START-3 aslında nükleer silahların üzerinde kontrolü sağlayan son anlaşma. Eğer o da bozulursa nükleer savaş tehdidi de dahil olmak üzere askeri gerginlik sert bir şekilde yükselecek” diye konuştu.
‘Çin-Amerikan karşıtlığı giderek artar’
Uluslararası ilişkiler sisteminin şu anki merkez ekseninin Washington ve Pekin arasındaki çatışma olduğunu ve bu çatışmada Soğuk Savaş ile paralelliklerin izlediğini vurgulayan Rogov, “Çin-Amerikan karşıtlığı bana göre giderek artar. Bunun en ciddi sonucu, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerinde kopma ya da bozulma olabilir” ifadelerini kullandı.
Rus uzman, askeri anlamda artan gerginliğinin ise Güney Çin Denizi’nde görülebileceğinin altını çizdi.
START-3 anlaşması Şubat 2021'de sona eriyor uzatılmaması durumunda, dünyanın en büyük iki nükleer gücünün stratejik cephaneliğini sınırlandıran herhangi bir anlaşma kalmayacak.
