‘Her zirve sonrasında çözüme biraz daha yaklaşıyoruz’

Soçi’de gerçekleşen üçlü zirveyi değerlendiren AK Partili Karayel, “Bütün müdahalelere rağmen atılan adımlar son derece önemli ve her zirve sonrasında çözüme biraz daha yaklaştığımızı hissediyoruz” dedi. Prof. Dr. Caşın’a göre de Türkiye’nin Şam’la yakınlaşması ve İdlib’de Türk-Rus ortak devriyesi mümkün.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Soçi'de dördüncü kez bir araya geldi. Suriye konulu üçlü zirveden önemli başlıklar çıkarken, yapılan ortak açıklamada üçlü eşgüdümü güçlendirme ve Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne olan kararlılık vurgulandı. Liderlerin terör konusundaki mesajları ve anayasa süreci de dikkat çeken konular arasındaydı.

AK PARTİLİ KARAYEL: "İŞ BİRLİĞİ GELECEK İÇİN ÖNEMLİ"

Ankara'da da yankılanan zirveyi Sputnik'e değerlendiren AK Parti Kayseri Milletvekili ve TBMM Rusya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Genel Sekreteri İsmail Emrah Karayel, Suriye'deki iç savaşın çözümü için Türkiye, Rusya ve İran'ın üçlü inisiyatifinin son derece önemli olduğunu kaydetti.

Çözümle ilgili Cenevre'deki görüşmelerin tıkanmasının ardından Türkiye, Rusya ve İran'ın attığı adımların gerek Astana gerek Soçi süreçlerinde, Suriye'deki iç savaşı çözüme yaklaştırdığını söyleyen Karayel, "Bütün müdahalelere rağmen, bütün farklı etkileme çabalarına rağmen üç ülkenin liderlerinin görüşmeleri neticesinde atılan adımlar son derece önemlidir. Her zirve sonrasında çözüme biraz daha yaklaştığımızı hissediyoruz ve bölgesel olarak yakın iş birliğinin de bölgenin geleceği için son derece önemli olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

"ZOR SÜREÇLERİ ALINAN İNİSİYATİFLER MÜMKÜN HALE GETİRİYOR"

Karayel, üç ülkenin de yeni anayasanın yazılması, geçici yönetimin oluşturulması ve seçimlere gidilmesi konularında mutabık olduğunu ifade ederken, "Bunlar çok kolay süreçler değil ama alınan inisiyatiflerin bunları mümkün hale getirdiğini görüyoruz. Çalışmalar başlamışken, sürecin tıkanmaması, Suriye'de çözüme doğru gidilmesi son derece önemli. İnanıyorum ki Türkiye, Rusya ve İran'ın çabaları tarihe kayıt düşecektir" dedi.

"AMERİKA'NIN GEREKEN ADIMLARI ATMASI GEREKTİĞİNİ DEFAATLE DİLE GETİRDİK"

Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını vurgulayan Karayel, "Türkiye, güneyinde oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna müsaade etmeyeceğini en yüksek makamdan dile getirdi. Bu kapsamda özellikle Amerika'nın gereken adımları atması, PKK unsurlarını desteklemeyi bırakması gerektiğini defaatle dile getirdik. Ne olursa olsun Türkiye bölgede kendi göbeğini kesebilecek durumda, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında bu görüldü. Ulusal güvenlik konusunda Türkiye'nin geri adım atması söz konusu değil" dedi.

PROF. DR. CAŞIN: SÜRECİ BALTALAMAK İSTEYENLERE RAĞMEN BAŞARI

Sputnik'e konuşan Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın da, zirveden 17 maddelik ortak bildiri çıkmasının, her üç katılımcının da özellikle Suriye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve mültecilerin geri dönmesine atıfta bulunmalarının çok önemli olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin'in, özellikle "bölgedeki sabotörlere rağmen Astana sürecinin yürüdüğünü ifade etmesinin" de önemine işaret eden Caşın, "Astana sürecinin yürülükte olduğu ve işlerin yolunda gittiği mesajı bazılarını rahatsız ediyor" dedi.

GÜVENLİ BÖLGE: "TÜRKİYE VE RUSYA AYNI ÇİZGİYE DOĞRU YAKLAŞTI"

Erdoğan'ın, Türkiye sınırlarında bir terör koridoru oluşmasına izin verilmeyeceğini dile getirerek, "Astana ortaklarımızın desteğini bekliyoruz" sözlerine de dikkat çeken Caşın, Adana Mutabakatı'na işaret etti. Caşın, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın ‘geleceğimizi buna göre yorumluyoruz' demesi, Sayın Putin'le mutabık kaldıklarını gösteriyor" dedi. Caşın'a göre, bir takım teknik detaylardaki farklılıklara rağmen güvenli bölge konusunda da Türkiye ve Rusya'nın aynı çizgiye doğru yaklaştığını söylemek mümkün.

Caşın, "Türkiye, hem Mümbiç hem de Fırat'ın doğusunda oluşturulacak güvenli bölge meselesinde Rusya'dan destek istiyor ve Türkiye bu konuda özellikle Rusya'nın hava ve lojistik desteğinin önemini vurgulamıştır" diye konuştu.

Caşın'a göre, Türkiye'nin S-400 füzelerinden de vazgeçme gibi bir eğilimi de yok.

İDLİB: "ÇOK YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLABİLİR"

Caşın, Putin'in ‘ateşkeş terörle mücadeleye zarar vermemelidir' ifadesine de dikkat çekerken, Putin'in özellikle Türkiye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yapmasının Türk-Rus ittifakının ‘korkulacak bir ittifak olmadığını' gösterdiğini kaydetti.

Zirvede İdlib konusundaki ortak mücadele mesajının altını çizen Caşın, İdlib'teki denklemde ‘çok yeni bir başlangıcın' olabileceğini ifade ederek, "Nedir bu, hem Türkiye'nin Şam'la biraz daha yakınlaşması hem de İdlib'de Türk-Rus ortak devriyesinin mümkün olabileceğini düşünüyorum. Türk ve Rus askerlerinin koordineli olarak devriye yapmalarını öngörüyor, yeni duruş" dedi.

Caşın'a göre, bundan sonraki süreçte Türk ve Rus askerleri sahada daha yakın bir iş birliği içerisinde olacak.

ANAYASA: "YENİDEN NORMALLEŞMEYE YAKLAŞACAĞIZ"

Erdoğan'ın "Siyasi çözüm yolunda ciddi mesafeler aldık. Denizi geçmişken şimdi derede boğulamayız" sözlerinin de altını çizen Caşın, anayasa konusunda ise şunları kaydetti:

"Türkiye ve Rusya hem alanda hem sahada hem de diplomatik mesafelerde önemli bir takım konuları ele almışlardır. Bunların içinde en önemlilerinden biri de anayasa komitesindeki son pazarlıkların biraz daha netleşmiş olmasıdır. Diplomatik olarak Türkiye'de yapılacak diğer toplantı, artık anayasayı belirledikten sonra normalleşmeye doğru yeniden yaklaşacağımızı söyleyebiliriz. Krizdeki çözüm umutlarının filizlenmesi Ankara'yı da tatmin etmektedir".