Yazar Ateş: Gerçek özgürlüğe ulaşmak insanın kendi içinde büyük çaba gerektiriyor

RS FM’de yayınlanan Gündem Dışı programına konuk olan yazar ve avukat Uğur Ateş, “Özgürlüğün ne olduğunu düşünmek gerekiyor. Özgürlük, hava gibi, su gibi insanlara verilen bir şey gibi düşünülüyor. Gerçek özgürlüğe ulaşmak, insanın kendi içinde büyük çaba gerektiriyor” dedi.

Gündem Dışı’na, yazar ve avukat Uğur Ateş, polisiye-komplo romanı ‘Kuantum Mektupları’ ile konuk oldu. 

Romanında Yahudi asıllı bir aileye mensup New Yorklu avukat Sara Stern’in etrafında gelişen gizemli olay örgüsünü okuyucuya sunan Uğur Ateş, romanını bitirebilmek için 6 ay boyunca sabah 4’te kalkıp, 8’e kadar aralıksız yazdığını söyledi.

‘ÖZGÜRLÜĞÜN NE OLDUĞUNU DÜŞÜNMEK GEREKİYOR’

Ateş, “Özgürlüğün ne olduğunu düşünmek gerekiyor. Özgürlük, hava gibi, su gibi insanlara verilen bir şey gibi düşünülüyor. Gerçek özgürlüğe ulaşmak, insanın kendi içinde büyük çaba gerektiriyor. Bu bakımdan gerçek özgürlüğe ulaşmak için, büyük çaba sarf etmemiz şart” dedi. 

‘HUKUK BÜROLARI, EN ZOR ÇALIŞILABİLECEK YERLERDEN’

Edebiyatçılığının yanı sıra hukukçu da olan ve yıllarca hukuk bürolarında çalışan Uğur Ateş, “Hukuk büroları, en zor çalışılabilecek yerlerden biridir. Çünkü piramidin en altından başlarsınız, en üste gelmeniz çok büyük bir kader meselesidir. 8 saatlik çalışma yoktur, belki 16 saat çalışmanız gerekir. Avukatlık yapmak çok zordur, çünkü insanlar çözemedikleri problemleri size getirir ve her defasında farklı farklı problemleri çözmeniz gerekir” dedi.

Ateş’e göre, hukuk büroları mesleklerinden başka hiçbir şeyleri olmayan avukatların bedenlerinden oluşmuş çıplak piramit.