Prof. Dr. Yaman Akdeniz: 'HES uygulaması zorunlu tutulursa bunu yargıya taşıyacağım'

Prof. Dr. Yaman Akdeniz, koronavirüs önlemleri çerçevesinde seyahatlerde zorunlu tutulan Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasını kişisel verilerin korunması açısından değerlendirdi.

Kişisel verilerin korunması konusunda önemli çalışmalara imza atmış olan Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Yaman Akdeniz, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu, ‘Hayat Eve Sığar’ (HES) uygulamasını değerlendirdi. Prof Akdeniz, “Bu programın ne tür verileri ne kadar süre toplayacağı, kimin erişimine açık olacağı önceden açıklanmalıydı. Eğer bunu kullanmaya zorunlu tutulursam bu konuyu yargıya taşıyacağım” dedi.

'Çekincelerim var, yüklemedim'

Prof Akdeniz, Hayat Eve Sığar cep telefonu uygulamasıyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

“Siz cesaret edip yüklemişsiniz ama ben çekincelerim olduğu için yüklemedim. Zor bir dönemdeyiz. Pazartesiden sonra daha da zor olacak. Devlet de aldığı önlemler çerçevesinde kontrol sistemi geliştirmeye çalışıyor. Fransa ve İngiltere’de de benzer aplikasyonlar ve oradaki tartışmalar da benzer... Bir aşamada hepimiz bu aplikasyonu kullanmaya mecbur kalacağız gibi gözüküyor. Uçak seyahatinde, kamuyla yapılan işlerde muhtemelen zorunlu hale gelecek. Hastalığın yayılmasını önlemesi açısından bir izleme yöntemi olarak buna ihtiyaç olduğu tüm dünyada söyleniyor. Otoriter ülkeler ise bunu fırsatçılık olarak değerlendirilebilir. Bizde kişisel verilerin korunmasına yönelik kanun olmasına rağmen bu konuya Türkiye’de çok önem verilmediği, toplanan verilerin kimlerin erişimine açıldığı konusu belirsiz. Bu uygulama da konum ve sağlık bilgilerimizi toplayıp paylaşacak.

Veriler ne kadar süreyle tutulacak?

Daha önce mahkeme kararı olmadan telefon kayıtlarının alındığını gördük, hala da görmeye devam ediyoruz. Bu veriler bir kere toplandıktan sonra istem dışı ve hukuka aykırı paylaşımı söz konusu olabiliyor. Böyle bir uygulamanın  sahibi devlet birimleri olacağı için datayı direkt toplama durumunda olacak. Şimdi GSM operatörlerinden mahkeme kararıyla alabilecekleri bazı verileri direkt olarak alabilme fırsatları olacak. 11 Eylül’den sonra hep denildi ki “Siz şeffaf olun biz sizin güvenliğiniz için bunu yapıyoruz” ancak asıl devletlerin şeffaf olması lazım. Bu bilgiler kiminle paylaşılacak, ne kadar süre tutulacak, ne zaman imha edilecek bunları bilmiyoruz. Ben bu soruların cevaplarını bilmediğim zaman böyle bir uygulamayı kullanmaktan rahatsızlık duyuyorum ve bunu kullanmaya zorlanmam durumunda her türlü hukuki yola başvuracağımı belirtmek istiyorum. Bunun mücadelesini vermek zorundayız. İlk muhatabımız Kişisel Verileri Koruma Kurumu. Onların bu uygulamanın kanuna uygun olduğunu ve kimlerle verilerin paylaşılacağını, ne kadar süreyle verilerin tutulacağını ve ne zaman imha edileceğini açıklaması lazım. Daha uygulama yayınlandığı anda bunun açıklanması gerekirdi. Bu nereden alındı? Kim hazırladı? Yurt dışında bir kurumla bu veriler paylaşılacak mı onu da bilmiyoruz.”