Haluk Bayraktar: Türkiye savunma sanayinde ve havacılık alanında yükselen bir yıldız

SAHA EXPO Savunma Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı ziyaretçileriyle buluştu. 13 Kasım’a kadar gezilebilen fuar, sanal olarak da 3 ay açık olacak. Yurtdışından birçok firmanın son teknoloji ürünlerini sergilediği fuarın detaylarını, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar ve SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş Sputnik’e anlattı.

İstanbul Fuar Merkezi’nde SAHA İstanbul tarafından düzenlenen ve 480 firmanın katılımıyla gerçekleştirilen savunma sanayileri fuarı SAHA EXPO, 10 Kasım’da ziyaretçileriyle buluştu. İlkinin 2018 yılında gerçekleştirildiği SAHA EXPO; savunma, havacılık, denizcilik ve uzay sanayine yönelik üretim yapan ana platform üreticilerinin, tedarikçilerin ve bu sektörlerde tedarikçi olarak yer almak isteyen firmaların bir araya geldiği bir platform olacak.

Fuarda sergilenenler arasıda, Türkiye tarafından imal edilen İnsansız Hava Araçları’nın (İHA) yanı sıra; Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi tarafından, jet motorlu eğitim ve yakın hava destek uçağı olarak tasarlanan Hürjet ile Türkiye'nin coğrafi ve iklim koşullarına göre Türk mühendisler tarafından tasarlanan Gökbey helikopteri de bulunuyor.

Savunma sanayi sektörünün gidişatını, uzay teknolojileri yatırımlarını ve gelecek yeni İHA modellerinin detaylarını da anlatan SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar ve SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, fuarın atmosferini Sputnik’e değerlendirdi.

‘Öznesi teknoloji olan ve katılımcıların birbirleriyle etkileşimlerini, ticari ilişkilerini, işbirliklerini geliştirmeye dönük olan bir fuar’

SAHA EXPO’nun, çok büyük askeri sistemlerin pazarlandığı bir yer olmadığının altını çizen Keleş, fuarı ‘sistemler üreten firmaların bir araya geldiği bir etkinlik’ olarak tanımlayarak, “Biz bir sanayi kümelenmesiyiz aslında. Bu fuar da sanayi ihtisas fuarı; topları, tankları, füzeleri üreten; onların parçalarını, komponentlerini ve alt sistemlerini üreten firmaların toplaştığı bir ekosistem. Öznesi teknoloji olan ve katılımcıların birbirleriyle etkileşimlerini, ticari ilişkilerini, işbirliklerini geliştirmeye dönük olan bir fuar. Ağırlıkla ‘şirketten şirkete’ (Business to business) bir organizasyon diyebiliriz. Bu gibi nedenlerden dolayı da çok hızlı büyüdük” dedi.

Dünyanın ilk 3 boyutlu hibrit fuarı

SAHA EXPO’nun dünyanın ilk 3 boyutlu hibrit fuarı olduğuna vurgu yapan Keleş, konsepti dolayısıyla ‘emsalsiz’ bulduğu organizasyonun, fiziken gelme fırsatı bulamayan insanlara da ulaşma olanağı sağlayacağını belirterek, SAHA EXPO’nun 24 saat boyunca 1000’in üzerinde görüşme odasının açık olduğu bir fuar olacağı açıklamasında bulundu.

Geçen sene pandemi dolayısıyla fiziken bir fuar gerçekleştiremediklerini anımsatan Keleş, “Bizim için tecrübe oldu. Şimdi o projeden aldığımız geri dönütlerle, olgunlaşmış bir organizasyon olarak sanal fuarı yapıyor olacağız. Bir önceki fuarda 32.800 görüşme yapılmıştı, 110.000 üzerinde ziyaretçi alarak 27.000 civarında insan da savunma sektöründen giriş yapmıştı. Bu fuarda çok daha ileri bir noktaya gitmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı

‘Türkiye savunma sanayinde yükselen bir yıldız, 20 yıl önce Türkiye’de savunma sanayinde faaliyet gösteren firma sayısı 17’ydi’

Türkiye’nin savunma sanayinde ve havacılık alanında yükselen bir yıldız olduğunu belirten Bayraktar, “Son 15 senede bu alana önemli yatırımlar yapılarak ciddi projeler üretildi. Bu projelerde de Türkiye kendi insanına ve kendi şirketine güvenerek kaynaklarını yine kendi ülkesine ayırdı. 20 yıl önce Türkiye’de savunma sanayinde faaliyet gösteren firma sayısı 17’ydi, şuan 1700’den fazla. Bu olanda daha önce 60 proje varken şuan 750’den fazla proje var. Bütün bu projelerin başardıklarını ortaya koyması ve özellikle SAHA İstanbul gibi özel sektör dinamizminin de bu alana katılmasıyla birlikte iyice genişleyip büyüdü” dedi.

‘İhracattaki artış tüm dünyanın ilgisini çekiyor’

Bu alandaki ihracatın her yıl reel bazda yüzde 10-15 seviyelerinde arttığını söyleyen Bayraktar, bunun sonucunda tüm dünyanın ilgisini çektiklerini belirterek, “SAHA özellikle, insansız havacılık alanında yaşanılan hızlı gelişmeleri, diğer hava araçları konusundaki ilerlemeleri, deniz sistemleri ve harp gemileri konusunda yaşanan tecrübeleri ve güdüm ile seyrüsefer sistemleri konusunda yaşanan gelişmeleri görebileceğiniz bir platform” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin artık teknolojiyi hızlı ve ucuz üretebilen, sahada da başarısını kanıtlayabilen bir ülke olduğunu vurgulayan Keleş ise, Türkiye’nin bu yönüyle dünya basınının da dikkatini üzerine çektiğini söyledi.

‘Yabancıların ilgisi çok yoğun’

Fuara karşı olan ilginin, beklentilerinin çok üzerinde olduğunu ifade eden Keleş, “Fuara karşı olan ilgi bizim beklediğimizin çok üzerinde oldu. Biz birinci fuarı fiilen standlı olan 135 firmayla yapmıştık, şuan 480 firma var. Temsilcilikleri kattığımızda ise 600’ün üzerinde firma mevcut. Ayrıca 76 tane yabancı firma da burada hazır. 30’un üzerinde ülkenin delegasyonları da var; hatta bu akşam onlarla bir faaliyetimiz de olacak. Dolayısıyla yabancıların ilgisi çok yoğun” dedi.

‘Uzayda da belli teknolojilerde derinlemesine ilerlememiz gerekiyor’

SAHA İstanbul’un Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da en büyük ikinci sanayi kümelenmesi olduğuna vurgu yapan Haluk Bayraktar, odak alanlarının hava, uzay, deniz ve karadan oluştuğunu söylese de uzay sektörüne yapılan yatırımların önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Uzay sektörü çok hızlı gelişen, katma değerin çok yoğun olduğu bir alan. Türkiye de uzay ajansını 2018 yılında kurup uzay hedeflerini ilan etmişti. Bu alanda yoğun bir şekilde, uzay ajansı bünyesinde faaliyetler geliştirilmeye devam ediyor. Biz de bir sivil toplum kuruluşu olarak, bünyemizdeki firmaları bu alandaki faaliyetlere yönlendiriyoruz. Oluşturduğumuz iş birlikleriyle özellikle uzay alanında da teşvik vermeye çalışıyoruz. Türkiye’de halen uzay alanında faaliyet gösteren birçok firma vardır ama bizim savunma sanayinde aynen yaptığımız gibi uzayda da belli teknolojilerde derinlemesine ilerlememiz gerekiyor. Bu konuda ortaya konulan belli hedefler de var. Uzay alanında çalışacak olan firmalara da katalizör görevi görüp onlara işbirliği geliştirmeleri adına destekler sunmak bizim görevimiz.”

‘TB-2 Bayraktar, Taarruz ve taktik konusunda kendini kanıtlamış bir sistem; bunu Dağlık Karabağ’da daha önce görmüştük’

Sputnik’e konuşan TB-2 Bayraktar İnsansız Hava Aracı’nın pilotu, uçağın özelliklerini sıralayıp 13 ülke ile ihracat anlaşmasının yapıldığına dikkat çekerek, “Diğer ülkelerin bu alandaki verilerine baktığınızda sınıfının en iyi olanı TB-2 Bayraktar diyebilirim. Taarruz ve taktik konusunda kendini kanıtlamış bir sistem; bunu Dağlık Karabağ’da daha önce görmüştük. Fiyat performans açısından da aynı şekilde klasmanının en başarılısı diyebiliriz” açıklamasında bulundu.

‘Akıncı’nın yük taşıma ve taarruz kapasitesi çok daha yüksek’

Türkiye’nin en son İnsansız Hava Aracı projesi olan Akıncı’nın, TB-2’den daha gelişmiş bir versiyon olduğunu belirten pilot, “TB-2’nin maksimum kalkış ağırlığı 700 kiloyken Akıncı’nın 6.000 kilo civarında. Bu nedenle Akıncı’nın yük taşıma ve taarruz kapasitesi çok daha yüksek. Talepler doğrultusunda da sahaya sürüleceği zamanı bekliyoruz” şeklinde konuştu.

2022’de tekrar organize edilecek olan fuar, daha sonrasında da çiftli yıllarda düzenlenmeye başlanarak ziyaretçilerini bekliyor olacak.