Araştırmacı Umman: Mobbing örgütlü suçların konusu olmalı

Araştırmacı Umman, “Mobbing, üstünde durulması gereken, çok acı sonuçları olan, bir insanı öldürebilen ya da engelli hale getirebilen sistematik bir eylem bütünü ve örgütlü bir saldırı. Örgütlü suçların konusu olması gereken bir durum” dedi.

Araştırmacı Uğur Şahin Umman, Radyo Sputnik’te yayınlanan Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.

Uğur Şahin Umman, bir araştırmacı gazeteci titizliğiyle, onlarca çalışanla yaptığı görüşmelerle meslek hastalıklarından iş cinayetlerine, güvencesiz çalışma koşullarının yarattığı baskılardan mobbinge, performans sisteminin çalışanlar üzerinde meydana getirdiği tahribattan psikososyal gerilime ve daha da ötelere uzanan, geniş bir yelpazede ‘çalışma acısı’ kavramını ele aldı.

Aç kalmamak, ailesini geçindirmek için hem fizikî hem manevi olarak zorluklarla mücadele etmek zorunda kalan çalışanların hikâyelerini bir araya getiren Çalışma Acısı - Emek ve Eziyet Deneyimleri hem ‘sınıf mücadelesi’nin bugününü daha iyi analiz edebilmek hem kapitalizmin çarpık yüzünü net biçimde görmek için sahici insan hikâyeleriyle dolu bir çalışma.

'İşten uzaklaştırmak için yapılan sistematik eylem'

Umman, “Mobbing bir işçiyi, işten uzaklaştırmak için yapılan sistematik eylem bütününe verilen isimdir. Örneğin lakap takmak, yalnızlaştırmak, arkadaşlarının ona karşı düşmanca hareket etmesini sağlamak, onu tenzil rütbeye uğratıp aşağılamak… Eşinizle yaşadığınız bir kavga mobbing değil, çok deforme olan bir kavram. Mutlaka iş ilişkisi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Umman, şöyle devam etti:

“Hedeflerini tutturamayan insanların iş yerinden uzaklaştırılması hedefleniyor. Mobbing, üstünde durulması gereken, çok acı sonuçları olan, bir insanı öldürebilen ya da engelli hale getirebilen sistematik bir eylem bütünü ve örgütlü bir saldırı. Örgütlü suçların konusu olması gereken bir durum. Çünkü hiç kimse bir işyerinde, bir okulda, bir radyoda böylesine sistemli bir eylem bütününü tek başına planlayamaz, yönetemez ve sonuçlarıyla yüzleşemez. Bu nedenle mutlaka örgütsel bir bağ aranması gerekir. Ceza hukuku bu alanda çok kör…”